YA BENIM GIBI OLSAYDINIZ

Zonguldak Kömürspor’un tekerlekli sandalyeli taraftarı Kader Dönmez evde kalmak istemeyenlere seslendi. “30 yıldır evdeyim. Ya yatalak bir hasta olsaydınız, ya ayaklarınız hiç olmasaydı!”

2 . Ligde mücadele eden Zonguldak Kömürspor’un son 10 yıldır iç sahada oynanan hiçbir maçını kaçırmayan engelli kadın taraftar Kader Dönmez, koronavirüs salgınının daha fazla yayılmaması için Sağlık Bakanlığı’nın evde kal çağrısına aldırış etmeden sokağa çıkan insanlara adeta haykırarak seslendi.

30 yıldır tekerlekli sandalyeye mahkum yaşadığını ve hayatının büyük bir bölümünün evde geçtiğini belirten Kader, “Evde canım sıkılıyor, duramıyorum” deyip sokağa çıkan insanlardan empati kurmalarını istedi.

Tüm dünyada salgın haline gelen Zonguldak’ta beş, ülkemizde yüzlerce vatandaşımızın ölümüne neden olan koronavirüs salgınına ilişkin tedbirler artırıldı. Her geçen gün artan vaka ve ölüm sayısı insanları tedirgin etmeye devam ediyor. Salgından korunmanın ilk temel kuralının evde kalmak olduğunun belirtilmesine rağmen, zorunlu olmadıkça hala sokaklarda gezen insanlar, salgının daha geniş çevreye yayılması için büyük risk oluşturuyor. Bu riskin azaltılması için başlatılan #evdekal çağrısına bir destek de Zonguldak Kömürspor’un engelli kadın taraftarı Kader Dönmez’den geldi.

30 yaşında hayatını tekerlekli sandalyeye mahkum yaşamak zorunda kalan engelli kadın taraftar, salgına rağmen “evde canım sıkılıyor, duramıyorum” deyip de sokağa çıkan insanlara seslendi.

BİRAZ EMPATİ KURUN

Tekerlekli sandalyeyle geçen hayatının zorluğuna dikkat çeken Kader, sadece koronavirüs salgını etkisini kaybedene dek evlerinde kalacak insanların bu durumdan şikâyetçi olmalarına anlam veremediğini belirtti. Kader, kendisinin hayatının büyük bir bölümünü evinde geçirdiğini, dolayısıyla insanlardan kendilerini kendisi yerine koyup empati yapmalarını istedi.

Sosyal sorumluluk bilinciyle hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Kader Dönmez, “Ben her ne kadar bu kelimeyi kendime yakıştıramasam da bir engelliyim. 30 yaşındayım ve hayatımın büyük bir bölümü evde geçmekte. Dakikalara, saatlere, günlere, hatta yıllara vurulamayacak kadar uzun bir süre 30 yıl. Biraz empati kurun! Aylarca hatta yıllarca güneşi görmeyen, güneşe hasret yaşayan insanlar var bu dünyada. Ya gözünüz görmeseydi? Ömür boyu karanlık bir dünyada yaşarken de bu kadar vurdumduymaz olabilir miydiniz? Ya da yatalak bir hasta olsaydınız, ayaklarınız hiç olmasaydı? Hala dışarıda dolaşma hevesiniz nedir? Lütfen hazır görüyor, duyuyor, konuşuyor ve sağlığınız yerinde duruyorken, kendiniz için, aileniz ve sevdikleriniz için, güneşli günler için evde kalın” diye konuştu.