Salgında Hangi Ülke Neden Yardım Ediyor?
Vaka sayısı önceki gün bir milyonu geçti. Bir hafta sonra iki mil yona varması kimseyi şaşırtma yacak.
Çin hariç salgından etkilenen ülkelerde hala zirve görülmüş değil. İtalya ve İspanya’da gün lük ölümlerin yüksek olması hala ciddi bir endişe kaynağı ise de ülkeler yavaş, yavaş pandeminin ilk aşamasındaki panik halinden çıkıyor.
Birbirinin tıbbi malzemesi ne el koymanın yerini yardımlaş ma almaya baş ladı.
Salgının ilk haftalarında AB ve NATO daya nışma açısından sınıfta kaldı.
Virüsün yayıl masının kontrole alı namadığı İtalya’ya AB ülkeleri yardımı esirgedi.
Hatta Çekya İtalya’ya; İtalya Libya ve Yunanistan’a, Almanya İtalya’ya; Fransa İtalya ve İspanya’ya giden tıbbi malzeme lere el koydu.
Çin ve Rusya’nın İtalya’ya yardım etmesi ise “otoriter ülkelerin rejim propaganda sı” olarak görüldüyse de aslında daha çok AB liderlerinin “krizde ki acizliğini” tescilledi.
Onca entegrasyona rağmen AB dayanışmasının ne kadar kırılgan olduğunu gösterdi.
Gidişatın tehlikesini gören AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen “La Repubblica” gaze tesine makale yazarak AB’nin İtalya’nın yanında olmaması için özür diledi. Son dönemde ise 7 NATO üyesi İtalya’ya yardım göndererek Rus askeri araçlarının Roma’daki varlığından duyulan utancı bir ölçüde hafifletti.
Çin ve Türkiye, Farklı Nedenlerle Öne Çıkıyor
Salgın döneminde iş birliği ve yardım gündemi açısından en aktif ülkelerin başında Çin geli yor. Pekin bu aktivizmi, virüsün yayılmasındaki hatası yüzünden suçlanması karşısında “ön alıcı kamu diplomasisi” aracı olarak kullanıyor. Yardımda öne çıkan bir diğer ülke de Türkiye.
Salgının en başında Türkiye, vatandaşlarını tahliye ederken Çin’e tıbbi malzeme desteğinde bulundu. Ankara, Bakanlar ve Filistin başta olmak üzere 30 ülkeye yardım gönderdi.
Tarihi bağlar ve zor zamanda Türkiye’nin yanında olan ülkeler öncelendi.
En son İtalya ve İspanya’ya gönderilen 1 uçak dolusu malzeme “müt tefik dayanışmasının” örne ğiydi. Bu iki ülkenin Suriye iç savaşı sırasında Patriotların konuşlandırılması konu sunda verdiği askeri desteği unutmayan bir vefakarlık misaliydi.
Türkiye’nin yar dımları, Çin’in aksi ne, çok daha geniş bir uluslararası iş birliği vizyonu ile irtibatlı.
Hatırlayalım sal gın öncesinde de Türkiye insani yar dımda, milli geliri ne kıyasla, dünyada birinci sırada. Somali’den Arakan ve Filistin’e ulaşan bu yardım laşma hamlesi şimdi İtalya ve İspanya’ya da el uzattı.
Ankara’nın yardımları, ulus lararası sistemin nereye gidece ğine dair kaygıların yükseldiği bir dönemde önemli bir iş birliği ara yışının uzantısı.
Çavuşoğlu’nun Çağrısı
Nitekim Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, dünkü Washington Times’ta G20’nin 2008 eko nomik krizi sonrası üstlendiğine benzer bir liderlik yapması çağrı sında bulundu.
Küresel iş birliğini pan demi sonrasına “olumlu bir miras” olarak bırakma yı öneren Çavuşoğlu, ayrıca uluslararası toplumun “kırılgan toplulukları, düzensiz göçmenleri ve ev sahibi ülkeleri” desteklen mesini ve çatışmaları sonlandır masını istedi.
Bu çağrının dış politikası nı mümkün olduğu ölçüde insa ni değerlere göre yönlendiren Türkiye’ye yakıştığı açıktır.
İtalya ve İspanya’ya gönde rilen yardımları “Yeni Cami’de dilenip, Sultanahmet’te sada ka dağıtamazsınız” cümleleriy le eleştiren İP Genel Başkanı Akşener’in yaklaşımı ise bir o kadar yakışıksızdır.
Salgın döneminde bile terk edilmeyen popülist milliyetçiliğin bencilliğine, sefaletine örnektir.