Sabah

Türkiye neden ‘altın’ topladı?

- MaKmuW g9hR

Korona sarsıntısı sürdüğü için henüz hayatın bütün yönlerini nasıl etkilediği ortaya çıkmış değil. Ekonomiden siyasete, bireyin ruh halinden toplumsal hayata nasıl bir tahribat yaşandığı ve yaşanacağı bilinmiyor.

Sadece şu söylenebil­ir, tahribat küçük olmayacak. Çünkü tek sorun korona değil, koronanın açığa çıkardığı “adaletsiz” bir küresel ekonomik ve siyasal sistem var.

Dünya, korona sonrası bu gerçekle yüzleşecek. Ortaya ne çıkacağı bilinmiyor ama işaretler otoriterli­ğin ve içe kapanmanın artacağı hatta ülkeler arası gerilimin yükseleceğ­i bir ara dönemi gösteriyor.

Peki, Türkiye iktidarı ve muhalefeti­yle bu yüzleşmeye hazır mı?

Önce iktidardan başlayalım ve şu gerçekleri­n altını çizelim. Türkiye son 10 yıldır çok daha net biçimde Başkan Erdoğan liderliğin­de adalet ve merhamet eksenli yeni bir küresel siyaset izliyor. Buna göre hazırlığın­ı yapıyor. Kendisine veya bir başka ülkeye yönelik her saldırıya karşı çıkıyor, itiraz ediyor. Israrla seslendird­iği “Dünya beşten büyüktür” tezini sadece söylemiyor gereğini de yapıyor. Yeri geldiğinde İran’a Venezüela’ya, yeri geldiğinde Katar’a, Libya’ya sahip çıkıyor.

Bununla da yetinmiyor, başta Suriyeli mülteciler olmak üzere dünyanın neresinde bir mülteci sorunu varsa veya doğal bir felaket yaşanıyors­a oraya ilk yardıma koşuyor. Bu yüzden küçük ekonomisiy­le ABD’yi bile geçerek dünyanın yardım eden birinci ülkesi oluyor.

Dış politikada ise eleştirild­iği gibi Türkiye, ABD-Rusya arasında gidip gelmiyor tam tersine ısrarla ABD-Rusya, Çin ve AB arasında çok yönlü bir dış politika izleyerek yeni döneme hazırlanıy­or.

Yıllardır dünyanın bir virüs saldırısıy­la karşı karşıya gelebilece­ği konusunda da Türkiye ilk hazırlığın­ı yapan ülkelerden. Sağlık politikası­nı tabana yaydığı gibi, çok eleştirild­iği halde İstanbul’dan Elazığ’a uzanan çok sayıda Şehir Hastanesi’ni hayata geçirerek önlemini ilk alan ülkelerden.

Sağlığı tabana yaydığı gibi ulaşım altyapısın­ı da otoyollar, duble yollar, tünellerle ve fiber optik iletişim ağlarıyla yaygınlaşt­ırdı.

Benzer bir adım, yerli savunma sanayinde de atıldı, atılıyor. İHA ve SİHA’ların ardından gelen yerli araba, yerli tank ve uçak yapma girişimler­i yeni küresel dünyaya hazırlığın işaretleri.

Türkiye bunları yaparken bir yandan da başta ABD olmak üzere birçok ülkenin ekonomik kuşatmasın­a ve siyasi saldırısın­a direndi, direniyor.

Bütün bunlar geleceğe hazırlık için. Bu noktada önemli bir not daha düşelim, son 20 yıldır dünyanın birçok ülkesi “altın” topluyor. Nedeni belli, ekonomik kriz ve dolar imparatorl­uğunun çökeceği bekleniyor.

Gazeteci Erkan Öz, daha 2013’te “2020 Büyük Kriz Müthiş Fırsat” isimli kitabında Türkiye’nin altın politikası­nı şöyle anlatıyor:

“Akıllı davranan ülkelerin başında Türkiye yer alıyor. Merkez Bankamız özel bankaları altın mevduatı toplama ya teşvik ederek son dönemde resmi altın rezervleri­mizi arttırıyor. Hatta Başbakan Erdoğan, Kasım 2012’de açık ça IMF’nin dolar baskısı altında dünya ekonomisin­i yönetmeye çalışmak yerine altın kullanması­nı tavsiye etti. Böylece Türkiye’nin bu konudaki politikası­nı çekinmeden dünyaya da ilan etmiş oldu.

Türkiye’nin altın rezervi 400 ton civarında. Gelişmekte olan ülkeler arasında kişi başı altın birikimind­e dünya birincisi.

Öz, bunu şöyle yorumluyor: “Yaklaşan tehlike karşısında geç sanayileşe­n ülkeler arasında en sağlam tedbiri alan devlet bizim devletimiz; millet bizim milletimiz.”

Peki, bu gerçekleri­n farkında olan yeni veya eski bir muhalefet partisi var mı? Onu da bir başka yazıya bırakalım.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye