BİR ODAYA KAPANDIM YETER Kİ BULAŞMASIN
8 gün hastanede kaldım. Şimdi kimseye bulaşmasın diye 14 gün bir odaya kapandım. Hapis gibiyim ama olsun yeter ki kimseye bulaşmasın. Mecbur olmadıkça evden çıkmayın
İŞLETMECİ Engin Güner: 8 gün has tanede kaldım. Kimseye bulaş masın diye 14 gün bir odaya kapan dım. Hapis gibiyim ama olsun.
Dubai’den gelen bir arkadaşından kaptığı koronavirüsü 8 günlük bir mücadeleyle yenen İstanbullu gıda işletmecisi Engin Güner (53) yaşadıklarını SABAH’a anlattı.
■ 16 Mart’ta Dubai’den gelen arkadaşımla görüştüm. İki gün geçmeden baş ağrılarım başladı. Sonra eklem ağrılarım ve ishalim başladı. Üşüme titremelerim eklendi. Ateşim hiç yükselmedi. Öksürük başlayınca ağrılarım dayanılmaz oldu. Özel bir hastaneye gittim. Pozitifsin dediler. İnancı olan bir insanım, Allah’a sığındım.
■ 8 gün bu hastanede tedavi altında kaldım. Çekilen akciğer tomografimde akciğerim adeta cam gibi kırık kırıktı. İki günüm çok
ağır geçti. Korkunçtu. Çok hızlı ilerliyor. Bir an da düşürüyor. Serum, oksijen desteği verildi
■ Ölümcül bir hastalık olduğunu bilmek ölümün soğuk yüzüyle karşılaşmak demek. Siz onu bulmasanız bile o sizi buluyor. Çok hızlı ilerliyor. Çok çabuk düşürüyor. İnancı yüksek tutmak gerekiyor. En büyük risk pozitiflerin hareket halinde olması. Mecbur olmadıkça kimse evden çıkmasın.
■ Şimdi evimin bir odasında 14 gün izoleyim. Bu kabus kimseye bulaşsın istemiyorum. Ailem, kapının önüne yemeklerimi bırakıyor. Kimseyle temasım yok.
■ Çok şükür iki çocuğuma, eşime ve başkalarına bulaştırmadım. Pozitif değilseniz bile evde diğer aile fertlerinden odanızı ayırın. Evde bile birbirinize temas etmeyin. Bol sıvı tüketin. Siz onu bulmasanız bile o sizi bulabiliyor. Şu an hapis gibiyim ama yeter ki kimseye bulaşmasın. Sabırlı insanım. Bu günlerde geçecek biliyorum. İyiyim. Daha da iyi olacağım.
■ Sağlık çalışanlarına özellikle hemşirelere minnettarım. Robot gibi kıyafetlerin içinde belki günde 5-6 defa tedavi için odama geldiler. Onlara ne desem az. Şükran borçluyum.