BERAT KANDİLİ
PRO). Dr. 1ihat +ati poğlu ile Berat Kan dili Özel programı, bu akşam ATV ekranında izleyiciyle buluşa cak. Programda, gecenin önemi ve yapılması gereken ibadet ler anlatılacak, kandil duası ve ilahiler oku nacak.
“N eye el attıksa elimizde kaldı” dedi ve sustu.
Morali çok bozuktu.
Neden sonra büyük bir keşif yapmışçasına ayağa kalktı boğazını temizledi. Terini sildi. Dudaklarını büzdü. Sonra pat diye, “Size bir şey diyeyim mi?” dedi.
Herkes nefesini tutmuş bekli yordu. “Para basalım!” dedi. Şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. “Hö?!” “Ha?!” “Nee?!” Sözcüsü daha fazla dayanama dı: “Para basalım mı dediniz?”
“Aynen öyle...Para basalım, mil lete dağıtalım. Ama elimizi çabuk tutalım. Merkezi hükümet basmadan...”
“Efendim ‘Yerel hükümet merkezi hükü met’ söylemini buralara vardırırsak adımı zı kalpazana çıkartırlar. Biz merkez banka sı değiliz...Bu iş öyle kendi bilim kurulumuzu kurmaya benzemez...”
“Ne yapacağız peki? Avrupa Birliğini bile çökertme noktasına getiren virüs bunla rı daha güçlü kılıyor, oturup seyredelim mi? Bak şimdi de bedava maske dağıtmaya baş ladılar...”
“Merak etmeyin, ona da karşı çıkıyoruz efendim.”
“Ücretsiz maskenin nesine karşı çıkıyoruz ki?”
“Eczanelerden dağıtılmalıydı diyoruz ya efendim.”
“Eczanelerden dağıtsalardı ne diyecek tik?”
“O zaman da maskeler PTT Kargo ile dağıtılsın. Eczanelerde istismar edilebilir diyecektik...”
“Bu pratik zekanı çok beğeniyo rum...”
“Teşekkür ederim efendim.”
“Keşke otobüs konusunda da işe yara saydı...”
“Elimden geleni yaptım efendim...” “Nasıl yaptın; sırf kalabalık görünsün diye sabahın 6’sında Akepeliler topluca oto büse bindiler ne demek. Ne bunlar yolcu mu, kamikaze mi?..”
“Çok üzerime geldiler efendim, mecbur kaldım.”
“Başka bir şey bulamadın mı? Hayır yani, 3 yolcunun bindiği otobüse 47 yolcu bindi ne demek? Bak işte sabah akşam görüntü istediler, verebildin mi? Veremezsin, çünkü yok...”
“Ama siz de olmayan bu görüntü leri izlerken kanım dondu dediniz ya efendim?”
“Çok üzülüyorum...” “Efendim üzülmeyin. Hallettim ben onu. Video çek tim. Otobüsler küçük dedim.”
“Otobüsler küçük olduğu için mi hatları iptal edip, sefer sayıla rını azalttılar diyorlar?”
“Akepeliler işte, ne yapsak bir şey buluyorlar...”
“Saçmalarsan bulurlar tabii.”
“Siz de 2018’de başlayan İkitelli Şehir Hastanesi projesi için akepe o projeyi 2017’de durdurdu dedi niz...Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu aradı; ya Portakal’ın dışında kimseyle konuşmasın ya da saçmalamasın dedi...”
“O kendine baksın. Ben onun gibi Kızılay çadırından çıkıp da ‘Kızılay çadırı yok, Kızılay çadırı nerde’ demiyorum...”
“Bir de 80 TL’lik yardım paketlerini 150 TL’ye nasıl aldığımızı anlayamamış...”
“Bu bir bazdır deseydin, prototip desey din...”
“Dedim. Çok beğendi. Hatta, bütçe miz yok diyerek hastanenin yollarını yapma mamızı aynı tarihte 200 milyon TL civarın da asfalt ihalesini yaptınız şeklinde yüzümüze vuran yandaşlara karşı da baz ve prototip üzerinden açıklama yapmamızı istedi...”
“Her şey baz veya prototiple açıklanmaz ki yahu..”
“Haklısınız efendim...”
“Çok üzülüyorum... Bodrum’a gitmeyi düşünüyorum...”
Herkes şaşırdı.
“Ha?”
“Hö?”
“Ne?”
Rabarba arasından sözcüsünün feryadı duyuldu: “Aman efendim, çok yanlış anla şılır. Millet can derdinde o tatil peşinde der ler...”
“Ne tatili ya? Senin bile aklına bak hemen ne geliyor! Deutsche Welle kadar anlamıyorsunuz beni...”
Herkes sustu. Hep birlikte anlamaya çalıştılar. Hiçbir şey anlamadılar!
“Elazığ depreminde yardımlar yerine ula şıyor mu diye nasıl kontrol etmeye gittiysem” dedi, “şimdi de ücretsiz maskeler vatandaşla ra ulaşıyor mu diye Bodrum’a gideceğim...”
Hepsi birden derin bir “oh” çekti.