BULUT AYNI TUZAĞA DÜŞTÜ
<erden yere vurulan Beşiktaş, Fenerbahçe’yi 10 kişi ile yıktı. Beşiktaş ne kazandı, Fenerbahçe ne kaybetti? Alınan bu mağlubiyet tamamen (rol Bulut’a mı yazar?
Nasıl ki Beşiktaş’ın rakibi kilitleyen oyununun sahibi Sergen Yalçın ise, Fenerbahçe’nin çaresizliğinin sorumlusu da Erol Bulut’tur. Bu oyun ile daha önce de karşılaştı ve cevap veremedi. Trabzon ve Konya maçları sonrasında aynı tuzağa bir daha düştü. Buna rağmen hakem kararları veya kişisel hatalar olmasa yine maçı kazanabilirdi. Bu ayrı tartışılmalı. Ligin bitimine daha 30 maç var. Köprünün altından çok sular akacak. Ancak bu galibiyet ile Beşiktaş zirve hesaplarını yeniden yapmaya başlayarak, büyük moral kazandı. Mağlubiyet oyuncuları da taraftarı da motivasyondan uzaklaştırırdı. Fenerbahçe sadece avantaj kaybetti. Öz eleştirisini yapıp, yoluna devam eder.
Ben Konya maçından önce dahi F.Bahçe’de gözlemlediğim saha için rahatsızlıklarını hep gündeme getirdim. Bu konuyla ilgili gazetemde analiz yaptım. Geçen perşembe, TRT’deki Başlama Vuruşu programında da maç öncesi teknik analizimi şöyle yaptım; “Beşiktaş’ın fizik kondisyonları güçlü, devamlılıkları olan ve etkili pres yapan 3 orta sahası var. Bu orta saha hem rakipten çaldıkları toplarla rakip defansların dengesiz yakalanmasını sağlıyor hem de kendi defans bloklarını rahatlatıyor. F.Bahçe’de Ozan’ın yapısı 10 numaraya uymuyor. Bulut bu maçta Sosa’yı oynatmamalı, Ozan’ı Gustavo’nun yanına çekmeli, solda da Novak-Caner başlamalı. Çünkü
Perotti fizik olarak hazır değil, ciddi maç eksikliği ve sakatlık riski var. Perotti en önemli oyuncu, ama hazır değil. Bulut’un ona gözü gibi bakması lazım. Gençlerbirliği maçında skoru garantilemişken oyunda fazla tuttu. Eğer Bulut bu kadro ile derbiye çıkarsa benim favorim Beşiktaş...” Ve nitekim de bu düşündüklerim derbide gerçekleşti. Tabii bu maçtaki bana göre en ilginç tablo da 10 kişi oynayan Beşiktaş’ın sayısal eksikliğine rağmen iki gol atmasıydı.