CHP iktidara gelmek istiyor mu?
İstemiyor. Çünkü hiçbir zaman gelemeyeceğini (dönemeyeceğini) biliyor. CHP’nin kazanmış olduğu seçimler tek partili seçimlerdir, yani seçim meçim değillerdir.
CHP’nin şimdi artık kemikleşmiş oy oranı ona ancak “ana muhalefet” konu munu sağlayabiliyor.
Ne batar ne çıkar.
Onun da derdi işte bu ana muhalefet konumunu koruyabilmek...
Hiçbir CHP adayının cumhurbaş kanlığı seçimini kazanamayacağı belli (Hikmet Genç, kulakların çınlasın.)
En küçük bir umudu olsaydı, Kılıçdaroğlu kendisi adaylığını koyardı.
En küçük bir umudu olsaydı, Ekmeleddin İhsanoğlu gibi “alakasız” birini aday göstermezdi.
En küçük bir umudu olsaydı, Muharrem İnce’yi kampanyasında iyi kötü desteklerdi (adama destek değil köstek oldular.)
En küçük bir umudu olsaydı, düne kadar “can düşmanı” gözüyle baktığı Abdullah Gül’ü aday göstermeyi düşün mezdi.
İstemiyor, çünkü elle tutulur bir prog ramı yok.
Politika üretme yeteneği de yok. İstemiyor, çünkü iktidara gelse ne yapacağını kendisi de bilmiyor.
Ezkaza gelse çok kötü çuvallayacak, herşeyi yüzüne gözüne bulaştıracak. (Örnek istiyorsanız Ekrem İmamoğlu’na bakınız.)
Kodesteki FETÖ’cüleri ve PKK’lıları serbest bırakacak, Fetullah Türkiye’ye dönecek, bir Kürt devleti kurulabilme si yolunda ayrılıkçılara rahatlık sağla nacak... Can Dündar da dönecek... Başka?
Libya, Suriye ve Irak’tan Amerika ve Avrupa’nın istekleri doğrultusuna der hal çekilecek, hatta Azerbaycan’dan da çekilecek... Başka?
Bununla oy istenmez ve alınmaz.
Dış politikası bu. Peki bir yatırım programı var mı? Yok. Bir eğitim, sağlık, bayındırlık programı var mı? Yok. Olmadığı için, “biz de vaatte bulu
telaşıyla son dakikada icat edilmiş abukluklara sığınıyor: Orta Anadolu’da ambalaj sanayii kenti kura caklarmış, burada yurt dışından dokto ralı yirmi beş bin genç istihdam edile cekmiş, Çin’den mal getirtip paketleyip paketleyip Bakü’ye göndereceklermiş...
Kendi basın amigolarına bile yuttura mamışlardı.
Artık bu türlü zırvalama zahmetine bile katlanmıyorlar.
CHP bir zümre partisidir ve o zümre iktidardan yetmiş yıl önce düşmüştür.
İşte bunun için “güçlendirilmiş” palavrasıyla sattıkları eski parlamenter sisteme dönmeyi arzuluyorlar... Bir yan dan da “belediye kaymağıyla” yeti niyorlar.
Cumhurbaşkanı “tarafsız görü
nümlü” bir emekli bürokrat olacak ve mecliste seçilecek
Hani Ahmet Necdet Sezer gibi falan. İktidara tam tutunamasalar bile hiç olmazsa “bir ayakları” orada olsun.
Tam vesayet olamıyorsa yarım vesa yet verelim...