©
“Amerika’da milyonlarca avukat, hemen hepsi de milyoner avukat” diye yazmıştım ya, salı günü.. Anadolu Yakası İstinaf Mahkemesi Başsavcısı Asım Erken üstat, yıllar önce yazdığı “Adliye Koridorları / Düşün Ce Gül” adlı kitabından bir paragraf yolladı bana.. Naklediyorum: “Japonya’da avukat sayısı neden azdır?.” Japonya’daki bütün avukatların sayısı, Amerikan başkenti Washington’daki avukat sayısının yarısı kadarmış. Sebebi sorulduğunda Japon Barolar Birliği Genel Sekreteri Koji Yanase anlatmış.
“Bir Amerikalı atış poligonunda hedef tahta sının arkasında durur ve vurulursa derhal dava açar. Oysa ayni yerde duran bir Japon vurul sa ‘Kabahat bendeydi. Orda durmamalıydım’ der ve mahkemeye gitmeyi aklına bile getir mez.. Avukat sayısındaki fark buradan geliyor, işte..”
Ben mi?. Kesin dava açardım. O poligonu yönetenler benim orada durmamı engellemek zorundaydılar, diye düşünüyorum. Orada bir çocuk da durabilirdi, mesela.. Ya da bir dalgın.. Bir demans hastası..
Amerikalı değilim. Ama Japon da olamam!.
Ç