Sabah

©

-

Celal Gürsoy adını benim gibi eski spor yazarları, ama sporun her türlüsünün yazarları iyi bilirler.. Önce İstanbul, sonra Türkiye Kürek Şampiyonal­arında, Fenerbahçe­Galatasara­y çekişmesi, yaz aylarında futbol derbilerin­den aşağı kalmaz bir heyecan yaratırdı, yıllar yıllar önce..

Kim daha çok birincilik alacak?. Hele de Kürek’te “Başpehliva­nlık” havası yaratan 8 Tek’i kim kazanacak?. Manşet olurdu Namık ve Necmi Ağabey’in gazeteleri­ne..

Bu köşede çok yazıları ve anılarını okuduğunuz Nuyan Ağabey (Yiğit), Fenerbahçe’nin 4’lü ve 8’li ekiplerini­n en önemli elemanı, büyük güç ve zekâ isteyen hamlacısıy­dı..

Galatasara­y Yüzme Ekibi’nin yeri, ben 15 yaşlarında­yken, Ada’ydı. Galatasara­y Adası!.. Sahil kenarında oturur, Ada’nın etrafında süzülüp akan yarış fitalarını keyifle seyrederdi­k.. Önce kürekçiler, sonra Galatasara­y’ın kendisi taşındı Ada’dan..

Mustafa Başkan ne oldu Ada?. Adını anmaz oldun.. Oldun, çünkü gitti.. Gitti o dünyayı kıskandıra­n Adamız.. Şimdi sahipsiz bir leş!.. Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu?.

Boğaz’ın ön görünüm de değil, her görünüm merkezinde­ki, göbeğindek­i bu leş öyle duracak mı?. İşte yaz geliyor.. İnşallah sahile, Kuruçeşme Parkı’na inmeye başlayacak millet?. Bu leşi mi görecek, denizden, karadan geçenler?.

Belediye Başkanı olarak görevin değil mi, dünya güzeli Boğaz’daki bu leşi, bu çirkinlik anıtını araştırmak ve güzelleşti­rmek?.

Hem de “Her şey çok güzel olacak” diye oyumuzu alan senin işin değil mi bu,

Ekrem Başkan?.

İçim öyle dertli ki, lafım lafı açıyor..

Galatasara­y Ada’yı kaybeder, Ergun Gürsoy’un büyük emekler ve masraflarl­a üyelere açtığı Kalamış Sosyal Tesisleri’ni de gene leş gibi terk ederken, artık adı bile kalmayan Kürek Takımı’nın son kaptanı, Celal Gürsoy da gitti, Bodrum’a yerleşti ve orda kendini küreğe verdi.. Tek başına kürek mi olur?. Vuhan’daki tek başına insan, bugün dünyayı saran Kovid’i yaratıyors­a, Celal gibi teslim olmayan, Celal gibi idealist, Celal gibi yürekli bir insan, tek başına neler yapmaz ki?..

Hafta başında ondan bir e-mail aldım..

Yıllarını geçirdiği Bodrum’da yaptıkları­nın özeti sanki.. Ama asıl, Bodrum’da Türk Kürekçiliğ­i adına doğan “Umut”u anlatıyor..

Kovid günlerinde, birtakım yazarlar, korkunun, dehşetin, umutsuzluğ­un destanları­nı yazmayı marifet sanırken, Kovid’e karşı en büyük silahın insanın morali, morali yükseltece­k en büyük unsurun da “Umut” olduğunu unutur, tersine “Umutsuzluk” yaratmak için, hemen her gün yeni komplo teorileri üretirken, Bodrum’dan gelen “Umut” haberi içime güneş gibi doğdu.

Bu ARTEMİSİA’nın öyküsüydü. Artemisia ne mi?. Bodrum’daki tekne tezgâhları­nda yara tılan ve geçen hafta denize indirilen 4 çifte yarış teknesi.

Celal Gürsoy, Galatasara­y’ın futbola gömülen başkan ve yönetimler­i, masraf kısma uğruna amatör şubeleri birer birer kapatırken, yok olan Su Sporları, Yüzme, Atlama, Su Topu ve Kürek ekiplerini­n son efsanesiyd­i.

Şimdi söz, Sevgili Dostum, çok özlediğim Celal’de..

Sevgili Hıncal,

Art arda kötü haberlerin baskısı altında yaşadığımı­z şu günlerde bir güzel haber vermek, gönlünü ısıtmak istedim.

Bodrum Halikarnas Kürek Takımı olarak Bodrum’un Bitez Koyu’nda üç yıla yakın süredir sür dürdüğümüz hobi kürek çiliği çalışmalar­ımızın doğal sonucu olarak bazı üyelerimiz yarışçı olmanın ne olduğunu araştırmay­a başladı.

Ortalama yaşları elli civarında ve başlarda sadece birkaç kişi olan “yarışçılar” kısa sürede motive oldular ve giderek büyüyen bir gurup oluşturdul­ar.

Şimdi değişik kategorile­rde her yaştan otuza yakın kürekçiden oluşan altı ekip yarışa hazırlanıy­or.

Onların rakipleri ile eşit şartlarda yarışabilm­eleri için en son teknoloji ile yapılmış bir yarış dört çifte teknesi yaptırdık.

bir köşede tek Delikanlı partide

kıza yaklaştı.. başına oturan genç

sizi dansa “Affedersin­iz,

mu?.” davet eden oldu

dedi genç “Hayır, boşum”

dans edip “O zaman ben

içkimi tutar mısı gelene kadar nız?.”

kız..

★★★

TEBESSÜM

Bir kürek kulübü üyelerinin beraber olduğu en mutlu günlerden biri, yeni tekneye isim verme merasimidi­r.

Biz de gelenekler­e uyarak böyle bir merasim düzenledik. Böylece hem yarışçılar­ımıza moral vermek, hem de önemli sayıda kürekçiden oluşan Halikarnas Kürek Kulübü’nün geniş ailesinin bir parçası oldukların­ı hissetmele­rini sağlamak istedik.

Merasime Bodrum Belediye Başkanı Sayın Ahmet Aras da katıldı.

Bir deniz teknesine isim verme gelenekler­ine uygun olarak süren merasim sonunda üzerini örten Türk Bayrağı kalkınca misafirler teknemizin adını gördüler.

“ARTEMİSİA!.”

Bodrum’un HALİKARNAS olarak anıldığı devirlerde Artemisia adı önemli bir yer tutar.

2400 yıl kadar önce bu topraklard­a yaşamış Halikarnas Kraliçesi 1. Artemisia aynı zamanda “Tarihin İlk Kadın Amirali” olarak bilinen efsanevi bir kişilikti.

Ondan yüz otuz yıl kadar sonra Halikarnas Kraliçesi olarak tahta oturan 2. Artemisia da bu toprakları Rodoslular­ın saldırısın­a karşı başarıyla korumuş ve günümüzde dünyanın yedi harikasınd­an biri olan Mausoleum’u yaptıran kişi olarak tarihe geçmiştir.

Biz de Artemisia adını kullanarak hem Halikarnas’a yakışır bir isim koymuş hem de tarihe olan saygımızı göstermiş olduk.

Merasimin sonunda kürekçiler­imizin evlerinde yapıp getirdikle­ri kekler, börekler, pastalar tadılırken adı Bodrum’un klasikleşm­iş Bodrum Mutfak markasıyla özdeşleşmi­ş olan Mustafa Güneri Bey’in gelenekler­e uyarak döktürdüğü lokmalar paylaşıldı.

Küçük amatör bir kulüp olarak yarattığım­ız ekip arkadaşlığ­ı ve takımdaşlı­k ruhunun büyüklüğü tüm katılanlar­ı etkilemişt­i.

O gün Bitez Koyu’nda yüzlerinde maske olmasına rağmen gülümsedik­leri gözlerinde­n belli olan yüzlerce amatör kürekçi dolaşıyord­u.

Merak ediyorsanı­z mutlu olmanın tarifini onlardan öğrenebili­rsiniz.

Tıklayın.. https://www.youtube.com/ watch?v=Qm3LPFyTYv­k&ab_ channel=AnterHaber

“Hayat küçük şeylerden oluşur.

olurlar.” Eğer sen seversen büyük

Osho

 ??  ??
 ??  ?? +,1&$/
+,1&$/

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye