Sağa bak, sola bak...
iberalizmden, özgürlüklerden falan bahsettik. Malum bizim memlekette bunlar sağın konularından sayılıyor. Gelin bir de solumuza bakalım. Ne yapalım, orada da CHP var. Sosyalist enternasyonal üyesi anamuhalefetimizin bugünlerde meselesi elbette işçi sınıfı!
Şöyle ki, iktidara gelirlerse Türkiye’yi işçi cennetine çevireceklerini söyleyen CHP’nin belediyelerinde grevler var, lokavtlar var.
AK Partili, MHP’li oldukları için mobbinge uğrayan, işten çıkarılan binlerce işçi her gün bir ilde, ilçede grevde... Kimileri de “Belediyelerimizde asgari ücreti 5 bin TL yaptım, hayırlı olsun” diyen Kılıçdaroğlu’na “Peki bizim bu durumdan niye haberimiz yok” diye eylemde.
Bu partiyi solcu, emekçi dostu diye destekleyenlerin durumu ise
Kemal Bey’inkinden daha acıklı...
Güya işçi dostu CHP yandaşı medyanın, işçi eylemleri konusundaki tutumunu görmüyor musunuz? “Bugünlerde grev yapmak şımarıklıktır” diyen Mine Kırıkkanat gibi, “grev kırıcılığı” yapıyorlar.
Peki, CHP milletvekilliği için durak olan Devrimci İşçi Sendikalarımız, Türk-İş’imiz nerelerde?
Eskiden işçisin sen işçi kal diye romantizm yapıyordunuz... Şimdi işçilerden işçi beğendiremiyoruz size?
Mağdur edilen bunca emekçi, işçi değil mi?
Marx, “İşçi sınıfının zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi yok” derken bu prangalardan başka neyi kastediyor olabilir ki?
Yoksa bunlar bizi avanak yerine mi koyuyorlar?