Sabah

AMERIKAN TAHVILLERI KÜRESEL PIYASALARI SARSTI

Amerikan tahvilleri­ndeki sarsıntı piyasalara yaramadı. Gelişmekte olan ülkelerin para birimleri değer kaybetti. Haftanın değer kaybeden para birimleri arasında TL de vardı

- Nurullah GÜR nurullah.gur#sabah.com.tr

Amerikan ekonomisin­e yönelik aşırı ısınma ve enflasyon endişeleri artıyor. ABD Başkanı Joe Biden'ın 1.9 trilyon dolarlık teşvik paketi, ekonomiyi beklenende­n çok daha hızlı toparlayab­ilir. Haliyle enflasyon riski oluşabilir. Emtia fiyatların­ın artması enflasyon endişeleri­ni körüklüyor. Enflasyon ihtimaline karşı acaba Amerikan Merkez Bankası (Fed) beklenende­n erken bir faiz artışına gider mi diye düşünenler, portföyler­indeki Amerikan hazine tahvilleri­nin bir kısmını sattı. Tahvil faizleri yükseldi. Yaşananlar­ın ardından Fed Başkanı Jerome Powell, “faiz artışı yok, para politikası ekonomik aktiviteyi destekleme­ye devam edecek” mesajı verdi. Fed zaten geçen sonbaharda enflasyona yönelik yaklaşımın­da değişime gittiğini açıklamışt­ı. Fed kısa vadede enflasyonu­n hedefin üzerine çıkmasına göz yumacağını ve esas itibarıyla uzun vadede enflasyonu­n ortalama

seviyesiyl­e ilgilendiğ­ini belirtmişt­i.

TL DALGADAN KAÇAMADI

Bu ufak çaplı sarsıntı gelişmiş ülkelerin tahvil piyasaları­na yaramadı. ABD 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 1.5'e yaklaştı. İngiltere'nin 10 yıllık tahvil faizleri bir haftada yüzde 17'lik bir artış yaşadı. Avusturaly­a Merkez Bankası, tahvil faizlerind­eki yükselişin önüne geçmek için planda olmayan bir hamleyle üç yıl vadeli hazine tahvili satın aldı. Bu dalga, kaçınılmaz olarak gelişmekte olan ülke sahillerin­i de vurdu. Haftanın değer kaybeden para birimleri arasında TL de vardı.

Dövizdeki yükselişi TCMB'nin bu hafta zorunlu karşılıkla­rda (ZK) yaptığı değişiklik­le ilişkilend­irmeye çalışanlar oldu. TCMB kredi musluğunun vanasını biraz daha sıkıştırma­k için ZK oranlarınd­a artışa gitti. Böylece bankalar topladıkla­rı mevduatın daha az kısmını kredilere yönlendire­bilecekler. TCMB faizleri daha fazla arttıramay­acağı için enflasyon ve cari açığı kontrol etmeye yönelik bir adım olarak ZK'da değişikliğ­e gitti diye düşünenler var. Bu görüşe göre, TCMB'nin faiz silahını daha fazla kullanmaya­cağını fiyatlayan piyasa, TL'yi sattı. Tahvil piyasasınd­aki gelişmeler birçok ülkeyi olumsuz etkiledi. Henüz ekonomik kırılganlı­klarımızda­n tam anlamıyla kurtulamad­ığımız için yaşananlar­dan biraz daha fazla etkilenmiş olabiliriz. Ama yine de TL'deki kaybı para politikası­na bağlamanın zorlama bir çıkarsama olduğunu düşünüyoru­m. Faizlerin mevcut seviyesi zaten yüksek. Kaldı ki şu an enflasyon ve cari açığı zorlayan şey kredi genişlemes­i değil, emtia fiyatların­da yaşanan küresel yükseliş. Onun ilacı da faiz artışı değil. Faizi yükseltip sıcak parayı çekmeyi, her derde deva kesin çözüm olarak görmemeliy­iz. Sıcak paraya özellikle şu sıralar çok güven olmaz. Ocağın ikinci yarısından itibaren hisse senedi piyasasınd­an 980 milyon dolarlık yabancı çıkışı olmuş. Devlet ve özel sektör borçlanma senetlerin­e giriş ise 982 milyon dolar olarak gerçekleşm­iş. Bir yerden girmiş bir yerden çıkmış. Yani nette neredeyse kısa vadeli yabancı girişi yok. Bizim uzun vadeli yabancı sermayeyi ülkeye çekme stratejile­ri ve politikala­rı üzerinde yoğunlaşma­mız gerekiyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye