TELAFİ EDİLEMEZ YARALAR ALDIK
28 ŞUBAT DÖNEMİNİN REFAHYOL KÜLTÜR BAKANI İSMAİL KAHRAMAN, POSTMODERN DARBEYİ SABAH’A ANLATTI:
TARIHE Refahyol olarak geçen 54. Hükümet’in Kültür Bakanı İsmail Kahraman, 28 Şubat postmodern darbe sürecinin perde arkasını SABAH’a anlattı. İşte açıklamalarından başlıklar:
REFAHYOL EKONOMİDE SIÇRAMA GERÇEKLEŞTİRDİ:
Askeri çevreler, DYP’de bir grup ve Süleyman Demirel, Refahyol koalisyonunu istemiyordu. Refahyol’un istenmemesinin iki sebebi vardı. Türkiye’de manevi iklimin gelişmesi ve ekonomik olarak kalkınmanın istenmemesi. Refahyol, Türkiye’de kurulan hükümetler arasında fevkalade öneme sahiptir ve başarılı olmuştur. Erbakan Hoca o dönemde D8’i kurdu. 800 milyonluk bir nüfus ve merkezi İstanbul’du. D8’in altında imzası olan liderlerin hepsi görevden uzaklaştırıldı.
İRTİCA GÖRÜNTÜSÜ TİYATROYDU:
Bir anda uzun sopalarıyla Aczimendiler ortaya çıktı. Müslüm Gündüz, Fadime Şahin, Emire Kalkancı, Ali Kalkancı ortaya çıktı. Bunların hepsi kurguydu. Her akşam “Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık” eylemi yapılıyordu. Erbakan, konutunda bir iftar yemeği verdi. Bu yemeğe ilim alanında söz sahibi olan, insanların sevgisini kazanmış, toplumun saygın kanaat önderleri davet edildi. Ancak bu malum medyada “Başbakanlık konutunda tarikat iftarı” diyerek günlerce büyütüldü.
İŞ DÜNYASINDA ÇETELEŞME:
Düşünün Türk-İş ve DİSK. İki ayrı fikriyatta olan işçi örgütü. İşverenler Sendikası, Esnaf ve Sanatkarlar Derneği, Türkiye Odalar Birliği. “Beşli çete” 28 Şubat’ta Refahyol Hükümeti’ne karşı biraraya geldi. Farklı dünya görüşlerine sahip bu kuruluşları hangi güç biraraya getirdi? O süreçte Türkiye’ye tam 390 milyar zarara ettirildi.
28 ŞUBAT MGK TOPLANTISI ÇOK GERGİN GEÇTİ:
28 Şubat 1997’de tansiyon yüksekti. Orada bir irtica raporu masaya getirildi ve birtakım tedbirler dayatıldı. Erbakan Hoca bunun hükümete bir müdahale olduğunu söyledi. Askerler 9 saat süren o toplantıda Erbakan Hoca’ya çok yüklendi. 28 Şubat’ta senaryo dışarıdan yazılmış, aktörler ise içerden seçilmişti. 28 Şubat planlanmış ve sonucu alınmış tam bir darbedir.
ERBAKAN HOCA ÇEKİLDİ AMA ÇİLLER’E GÖREV VERİLMEDİ:
Tansu Hanım 28 Şubat kararlarından sonra partisini kontrol edemiyordu. “Başbakanlığa geçeyim yoksa partideki çoğunluğu kaybediyorum” dedi. Ve Erbakan Hoca bu teklifi kabul ederek istifasını verdi. Temayüllere göre hükümeti kurma görevinin Tansu Çiller’e verilmesi gerekiyordu. Ancak Cumhurbaşkanı Demirel hükümeti kurma görevini Mesut Yılmaz’a verdi. Güzelim hükümet gitti ve Türkiye kaybetti.