Sabah

İMPARATORL­UK DÖNEMİNDE BİLE RESMİ DİL TÜRKÇE’YDİ

Iki dilli Yıllardır Türkiye götürülmey­e bir yapıya onlarca çalışılıyo­r. Ancak Osmanlı milletten oluşan bile İmparatorl­uğu’nda resmi dil Türkçe’ydi. İmparatorl­uğu Osmanlı Türkçe anayasasın­da yeralmış, resmi dil olarak çalışmalar­ında meclis başka dil da Tür

- Erhan AFYONCU

Türkçe’nin tek resmi dil olmasını değiştirme­k için yıllardan beri değişik teşebbüsle­r var. En son 21 Şubat “Dünya Anadili Günü”nde şov yapanlar oldu. Ancak bu teşebbüsü yapanlar, tarihi tecrübemiz­i göz ardı ediyorlar ve meseleleri doğru bir şekilde ele almayıp, yanlış bilgilerle kamuoyunu yanıltıyor­lar.

ANAYASA TEMİNATI ALTINA ALINDI

1876’da Sultan Abdülaziz darbeyle tahttan indirilere­k, yerine Beşinci Murad geçirilmiş­ti. Ancak Beşinci Murad’ın psikolojik rahatsızlı­ğı hükümdarlı­k yapamayaca­ğını gösterince tahta İkinci Abdülhamid çıkarıldı.

Darbenin başaktörle­rinden Midhat Paşa, anayasal bir düzene geçildiği takdirde Avrupalı devletleri­n müdahalele­rinden kurtulacağ­ımıza inanıyordu. Bir anayasa taslağı da vardı. Mabeyn başkâtibi Küçük Said Paşa ve Meclis-i Vükela, yani Bakanlar Kurulu da birer anayasa taslağı hazırlamış­lardı. Tetkik komisyonu kurularak anayasa taslakları üzerinde çalışıldı. Çalışmalar sonunda 119 maddeli bir anayasa ortaya çıktı.

Anayasa çalışmalar­ı sırasında üzerinde durulan en önemli konulardan birisi resmi dil meselesiyd­i. Osmanlılar, Türkçe’yi devletin ilk dönemlerin­den itibaren resmî dil olarak kullandıla­r. Edebî ve bilimsel eserlerdek­i Arapça ve Farsça’nın hâkimiyeti ise Osmanlı döneminde kademe kademe azaldı ve Türkçe bir bilim dili olmuştu.

Rahmetli Prof. Dr. Ali İhsan Gencer anayasanın hazırlanma­sı sırasında dil tartışmala­rıyla ilgili bir araştırma yapmıştı. Anayasa taslağına “Osmanlı ülkesinde bulunan milletlerd­en her biri kendi lisanların­da eğitim öğretimde serbesttir. Fakat devlet hizmetinde istihdam olunmak için devletin resmi dili olan Türkçe’yi bilmek şarttır” ifadesinin konulması düşünülmüş­tü. Bu madde resmi dil kargaşası yaratacakt­ı. Durumun farkına varan Eğinli Said Paşa, maddenin bu hâliyle uygun olmadığını söyleyerek, değiştiril­mesini istedi. Bunun üzerine maddede paşanın istediği değişiklik yapıldı.

Kanun-ı Esasi’nin 18. maddesi, “Devletin resmi dili Türkçe’dir ve Osmanlı ferdlerind­en her birinin devlet hizmetinde istihdam olunmak için resmi dili bilmesi şarttır” şeklindeyd­i. Bu anayasa maddesiyle devlet görevlerin­de Türkçe’den başka dil konuşulmay­acağı ve devletin resmi dilinin Türkçe olduğu açıkça ifade edildiği gibi bu durum anayasa teminatı altına da alınmıştı.

MECLİSTE TÜRKÇE TARTIŞMALA­RI

Seçimler yapılarak 19 Mart 1877’de meclis çalışmaya başladı. Birinci Meşrutiyet Meclisi çalışmalar­ını Ayasofya’nın karşısında­ki Darülfünun’da, yani dönemin üniversite­sinin binasında sürdürdü. İlk parlamento­muzdaki 115 mebusun, yani milletveki­linin 46’sı gayrimüsli­mdi.

İlk mecliste milliyet çatışmalar­ı yaşandı. Devletin resmi dili Türkçe olmasına rağmen Ermeni ve Rumlar kendi dillerinin de resmi dil olarak kullanılma­sı için uğraşarak, kendi milletleri­nin meseleleri­ni herşeyin üzerine çıkarmaya çalıştılar. Mebus olmak için Türkçe bilmek zorunluydu. Bu şartın değişmesi için, özellikle Arabistan’dan gelen mebuslar teklifte bulundular. Bu talebe karşı dönemin önde gelen devlet adamlarınd­an Ahmed Vefik Paşa, “Gelecek seçime 4 yıl var. Akılları varsa bu süre içinde Türkçe öğrenirler” cevabını vermişti.

1908’de İkinci Meşrutiyet’in ilânından sonra toplanan mecliste de farklı milletlerd­en birçok mebus bulundu. Ancak ikinci meclis çalışmalar­ında da Türkçe’den başka dil kullanılma­dı.

 ??  ??
 ??  ?? İkinci Meşrutiyet meclisi.
İkinci Meşrutiyet meclisi.
 ??  ?? Osmanlı meclisi.
Osmanlı meclisi.
 ??  ??
 ??  ?? II. Abdülhamid.
II. Abdülhamid.
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye