PİYASALARI NİÇİN
10 yıllık ABD faizlerindeki yükselişle sarsılan piyasalar ilk şoku atlattı. Yüzde 1.5’e kadar olası yükselişlerin paniğe neden olmayacağını belirten analistler, Fed’in de devreye gireceği görüşünde OLUMSUZ ETKİLİYOR? BÜYÜME AÇIKLANIYOR E-ticaret dalgası
ABD’nin 10 yıllık tahvil faizlerinde yaşanan sert yükseliş piyasalarda geçen hafta panik havasının yaşanmasına neden oldu. 2021 başında yüzde 1 olan 10 yıllık tahvillerin faizi, geçen hafta yüzde 1.6 ile son 1 yılın zirvesine çıktı. Tahvil faizlerindeki yükselişte, başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarındaki artışın enflasyon endişesine neden olması lokomotifliği üstlendi. Geçen hafta petrol fiyatları yüzde 4’e yakın yükselirken, küresel gıda fiyatları endeksi de altı yılın zirvesine ulaştı.
17 HAFTANIN EN SERT DÜŞÜŞÜ
Ekonomilerdeki toparlanmanın yanı sıra enflasyonist baskılardan ötürü faiz artırımlarının tahminlerden önce başlayacağına ilişkin endişeler özellikle borsalarda panik satışlarını tetikledi. Borsa İstanbul’da da endeks yüzde 5.7 ile haftalık bazda 17 haftanın en sert düşüşünü yaşadı. Analistler, teknik açıdan BIST
100 endeksinde 1.430-1.450 bandının önemli destek bölgesi konumuna geldiğini belirterek, 1.520 seviyesinin ise direnç olarak öne çıktığını söyledi.
Analistler, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın enflasyondaki yükselişin geçici olduğu ve faizlerin uzun süre düşük kalmaya devam edeceği yönlendirmelerine karşın, büyük fonların tahvil satışı yaparak nakde geçmeye çalıştıklarının görüldüğünü aktardı. Analistler, kısa sürede bir dengelenme olmaması durumunda Fed’in uzun vadeli tahvil alımı ya da getiri eğrisi kontrolü gibi adımları hayata geçirebileceğine dikkat çekti.
ABD’de de uzun vadeye ilişkin enflasyon beklentilerindeki artışın tahvil faizlerini yukarı çektiğini ifade eden Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, “Bunun altında da çok yoğun bir şekilde ekonomik canlanma beklentileri yatıyor. Gelişmiş ülkelerde faizin artmasının gelişen piyasalar açısından anlamı, Fed’in sıkılaşmayı gündeme geti
■ faiz artırımını gündeme alacağı endişesi.
■ Finansman maliyetlerinin yükselmesi. ■ Şirket değerlemelerinin aşağı çekilmesi.
■ Açıkta yakalanan fonların nakde geçmek için
satışa geçmesi.
İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim-Aralık 2020 dönemini kapsayan gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verilerini bugün açıklayacak. Bu verilerle birlikte, Kovid-19 tedbirleriyle geçen
2020 yılının büyüme rakamları da netleşmiş olacak. Ekonomistler, 2020 yılının 4’üncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 7 büyümesini
bekliyor.
rebileceği endişesi. Bu nedenle gelişen ülke paralarında sert değer kayıpları oldu. Tahvil faizlerindeki hareket konusunda Fed bir hamle yapabilir” diye konuştu. Ata Yatırım Direktörü Cem Tözge, ABD tahvil faizlerindeki yükselişin risk iştahını olumsuz etkilediğini kaydetti. Bu hafta da piyasaların yine ABD’yi takip edeceğini belirten Tözge, “Fed’in açıklamaları ve ABD verileri tahvil faizlerinin yönünü belirleyecek” dedi.