GİTMEDEN, GÖRMEDEN SİVASLI OLDUM
Olimpiakos ile hazırlık maçı oynamak üzere Yunanistan’a giden Galatasaray, Atina Havaalanı’ndaki utanç verici muameleden sonra, hemen ordan geri döndü biliyorsunuz..
Kovid’i bahane eden Yunan pasaport polisi, kafileyi keyfi kararla 3 saat bekletince, Galatasaray yönetimi doğru kararı, doğru zamanda verdi. Alkış..
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu da, Galatasaray’a verdikleri destek ve Yunanistan yetkililerine yolladıkları mesajlarla gerekeni, “devlet” olarak yaptılar..
Şimdi biz, medya olarak üzerimize düşeni iyi düşünmek zorundayız.
Bu olay bir Türk-Yunan düşmanlığına çevrilmemeli..
Ben, Ege’nin iki yanındaki yüzlerce sene bir arada yaşamış insanların nasıl dost olduklarını en iyi bilenlerdenim. Bu bilgiyi de seneler boyu yaşayarak öğrendim.
Tamam.. İki tarafta da aşırı milliyetçi, hatta ırkçılar var. Onlar kışkırtmak için bahane arıyorlar. İki tarafta da, oy için “düşman” sözcüğünü kullanmak isteyenler var..
Ama..
Sömürgeci İngiliz’in, o sıralar İstanbul’u işgal etmiş İngiliz’in tahrikleri ile İzmir’e çıkan ve Mustafa Kemal liderliğindeki Kuvayı Milliye ve Türk milleti tarafından bozguna uğratılıp gene İzmir’de denize dökülen Yunanistan’ın yenik başbakanı Venizelos, daha sonra kendisini yenen Kumandan ve Devlet Adamı Mustafa
Kemal Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday göster
mişti.
Yunanistan’a o kadar çok gittim, aralarında o kadar çok yaşadım, o kadar içlerine girdim ki, sıradan Yunan halkının, sokaktaki Rum’un bize ne kadar dost olduğunu yakından gördüm..
Sınırda yapılan terbiyesizliği tüm Yunan halkına mal edip, düşmanlık duygularına ateş dökmeyelim, bu bir..
İkincisi..
Atina Havaalanı’nda yapılan tek mi?.
Hem de gene Galatasaray’a, hem de Şampiyon Kulüpler Kupası maçında Bükreş gümrüğünde yapılanları unuttuk mu?.
Alman, Avusturya, Fransa, İngiltere gümrüklerinde neler yaşadık, Türkler olarak?.
Devletler hukukunda cezanın adı “mukabele i
bilmisil”dir. Yani ayniyle karşılık verme.. Cevap vermek istiyorsan, sen de onların takımına ayni muameleyi yaparsın. Ya da, tam tersine en büyük kolaylığı gösterirsin ki, utansınlar, ders alsınlar, insanlık öğrensinler.. Ama Avrupa siyasetinin baştan beri bizi arasına almayan tavrını değiştirmek zor.. Fazla bir şey beklemeyelim..
Ve ama halkları bu işin içine asla katmayalım..
Ayni şey, İsrail halkı için de geçerli.. Netanyahu ayrı.. Sokaktaki, çoğu da Türkiye’den gitmiş ve hâlâ Türkiye özlemi içinde yaşayan halk çok ayrı..
Tavrımız, bizi seven, bizi destekleyen o insanlara güç kazandırmak olmalıdır.