Kavanozun kapağı delindi…
ire kavanoz deneyini duymuşsunuzdur. Bir kavanozun içine pire ler konur. Her zıpladıkla rında kavanozun kapağına çarparlar. Defalarca dener ler, sonra vaz geçerler. Artık kavanozun kapağı açılsa da hiçbiri zıplayıp çıkamaz. Bu öğrenilmiş çaresizliği anlatan bir deneydir. Tanıdık geldi mi?
Hani, yıllarca “Biz kim, uzaya gitmek kim”, “Millet aya, biz yaya”, “Türkün aklı sonradan gelir”, “Hiç boşuna uğraşma, sen başaramazsın” denilerek büyütülmedik mi! Daha doğrusu uyutulmadık mı?
Zihinlerimiz tutsak, özgüvenimiz eksik, ufkumuza adeta set çekilmişti. 4 yıl önce biri çıktı, ilkokul çağındaki çocukları, lise li gençleri, üniversitelileri ‘Hayal et. Araştır. Geliştir. Üret’ diyerek cesaretlendirdi.
Milli Teknoloji Hamlesi’ni başlat tı. Dört yılda epey de yol alındı. Dün
DİLEK
Hele ilkokul çağındaki çocukların heyecanını görseniz… Hepsi “Çocukların topçu, popçu dışında gele ceğin Aziz Sancar’ları olması için çaba harcı yoruz” diyen ‘Selçuk abi’lerinin peşindeydi.
Kimi fotoğraf çektiri yordu, kimi alçısına imza alıyordu, kimi de hayalini anlatmaya çalışıyordu.
Belli ki, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar o çocukların rol modeli olmuş… Kulak kabarttığınızda hepsi birer ‘Selçuk’ olma hayalini kuruyor. ‘Biz de yapabiliriz’ diyor.
Milli teknoloji hamlesinin tuttu ğunu rakamlardan da görüyorsunuz. 2018’de teknoloji yarışmalarına katılan öğrenci sayısı 20 bindi. 2019’da 50 bin, 2020’de 100 bindi. Şimdi ise ikiye katla dı. 2021’de başvuru sayısı 200 bine ulaştı.
Sahada görüp konuştuğum kada rıyla, gençler de, çocuklar da ken dilerini negatif şartlamıyorlar. Girişim yetenekleri göz kamaştırıyor. Çaresizlik bilmiyorlar. En önemlisi de hep sinin bir hayali var. Velhasıl, birileri, geç mişte yaptığı gibi engellemeye kalksa da hor görmeye çalışsa da iftira atsa da üzgü nüm kavanozun kapağı delindi…