Başmimarlık olsaydı şayet...
Başmimarımız Doğan Kuban’ımızı sonsuza uğurladık. “De mortuis nil nisi bonum/ Ölüler hakkında sadece iyi şeyler konuşunuz” derler.
Ne mutlu bana ki onun hakkında ki düşüncelerimi yaşarken 2019 yılın da bu köşede yazarak paylaşmışım. Ardından değil, yaşarken. O zaman da üstat okudu..
Hafta başında kaybettiğimiz ülkemi zin manevi Başmimarı Doğan Kuban için bugün yazı yazmadım.. İki sene evvel yazdığım, onun da okuduğu yazı mı tekrar sunuyorum.. “Önceden” yaz dığım yazımı.. Giriş cümlesine dikkat edin.
★★★
Keşke iyi şeyleri yazmak için ölümü beklemesek..
Tabii ki insan sarrafı değilim, ama Türk mimarlığına hizmet edenlerin “Marifetlerinin iltifata tabi olduğu nu” en iyi takdir edenlerden biri sayabi lirsiniz beni. Nihayet, ülkemizin Legion d’Honneur nişanı kabul edebileceğimiz ödüllerin en büyüğünü alan entelektüel katma değerimiz, ayaklı mimarlık tarihçi si Prof. Dr. Doğan Kuban’ın hakkını tam dokuz yıl önce bu sütunlarda teslim ettik.
“Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri / “Mimarlık Ödülü”nün “Türk mimarisinin geçmişi ne yönelik kuramsal ve kavramsal çalış maları, restorasyon faaliyetleri, İslam mimarisi içinde Türk eserlerinin kimliği ni vurgulayan görüşleri ve bu konulara dair yazdığı kitapları dolayısıyla” Doğan Kuban’a verilmişti. Kendimden alıntılı yorum, üstadın eserleri hakkında bakın o zaman neler demişim..
“Doğan Kuban Hoca, Adair Mill’in mükemmel akade mik çevirisiyle İngilizce bası lan ‘OTTOMAN Architecture/ Osmanlı Mimarisi’ kitabıyla zirve yapmış, bütün zamanlarının en mükemmel eserini yaratmış.
720 sayfa 1000 illüstrasyon, Cemal Emden’in ödül kazan mış fotoğrafları eşliğinde Osmanlı mimarisi eserleri ve mimari prati ği üzerine bugüne kadar yazılmış en kapsamlı 4 kitabı tek çatı altında top lamış. Mimar Sinan öncesi ve sonrası diye ikiye ayrılan kitapta kutsal topraklar Mekke, Medine, Kudüs ve Kahire’deki Osmanlı mirası planları ve resimleriyle, dönemin diğer mimari eserleriyle karşı laştırılarak, gözler önüne seriliyor. İkinci bölümde ise Osmanlı dini ve sivil mima risinin bugünün Batı coğrafyasında yer alırken yaşadığı değişim ve etkileşim incelenirken, başka yerde bulamayacağı nız bilimsellikte, mükemmel yorumlarla irdeleniyor.”
Ayrıca, Anadolu’daki Görkemli Selçuklu Mirası Divriği Ulu Camisi ve Şifahanesi’ni anlatan “Cennetin Kapıları/ Gates of Paradise” kitabı daha önce hiç sergilenmemiş fotoğraflar ve Prof. Doğan Kuban’ın özgün metinlerini içe riyor. Divriği Ulu Camisi ve Şifahanesi, mimari konsepti, anıtsal heykel nitelik li bezemesi ve benzeri olmayan yontu larıyla dünya sanat tarihinde Türkiye Ortaçağ Sanatı’nın en önemli eseri ola rak kabul ediliyor.
Yapının detaylarındaki ihtişamı gözler önüne sermek amacıyla deva sa boyutlardaki fotoğraflarla önce İstanbul’da, ardından da TC Kültür Bakanlığı ile İKSV işbirliğiyle Metz, Famek, Strasbourg ve Brezilya’da, niha yet 2010’da UNESCO Paris Merkezi’nde sergilendi.
Mimar olan dayısı büyük mimarı mız Emin Onat’ın etkisiyle İTÜ Mimarlık Fakültesi’ni bitirip hayatını mimarlık tari himize vakfetmiş bir “Prof. Dr. Doğan Kuban’ımız var” diye ne kadar övün sek azdır.
TEBESSÜM