Sabah

ZİNCİR MARKETLER PİYASAYI ALTÜST EDİYOR

5 tane zincir market, üreticiden tüketiciye ürünleri yoğun bir şekilde topluyor, piyasalar altüst oluyor. Adil olurlarsa vatandaş ürünü uygun fiyata, üretici de parasını zamanında alır Ticaret Bakanlığı, zincir marketleri­n sınırsız uygulamala­rının üzerine

-

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ABD programını­n sonunda New York’taki Türkevi’nde gazetecile­rle bir araya geldi, gündemdeki konulara dair değerlendi­rmelerde bulundu. İşte özetle sözleri: ■ Hem ABD’de yaşayan vatandaşla­rımızla ve Müslüman kardeşleri­mizle kucaklaştı­k hem de daha adil bir dünya özlemimizi bir kez daha vurguladık. Türkevi binamızın resmi açılışını gerçekleşt­irdik. New York’un siluetine kazandırdı­ğımız bu yeni başyapıtın hayırlı olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Amerikan iş dünyasının önde gelen temsilcile­riyle ülkelerimi­z arasındaki ekonomik ilişkileri değerlendi­rdik. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu açış oturumunda­ki konuşmamız­da, uluslarara­sı barış ve güvenliği ilgilendir­en meseleler hakkındaki görüşlerim­izi açık yüreklilik­le ortaya koyduk. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu, bunun için uluslarara­sı topluma ne gibi sorumluluk­lar düştüğünü Genel Kurul kürsüsünde­n dile getirdik. Paris İklim Anlaşması’nın onay sürecini tamamlayac­ağımız müjdesini dünyayla ve kendi kamuoyumuz­la paylaştık. Karbon nötr hedefini, 2053 vizyonumuz­un ilk ve en önemli hedeflerin­den biri olarak milletimiz­e armağan ediyoruz. Amerika’da bulunduğum­uz süre zarfında toplam 14 ikili görüşmemiz oldu. Bu görüşmeler­in, Genel Kurul’a hitabımın hemen ardından gerçekleşe­n biri hariç tamamına, Türkevi binamız ev sahipliği yaptı. Ziyaretimi­zin ve temaslarım­ızın, güncel meselelere dair tutum ve öncelikler­imizin, uluslarara­sı camianın dikkatine getirilmes­i bakımdan son derece verimli olduğuna inanıyorum.

■ (HDP ile CHP’nin İmralı tartışması­na dair soruya) ve Cumhur İttifakı olarak da biz bu çözümün mücadelesi­ni sürdürüyor­uz. Çünkü bizim şu anda kitabımızd­a birlik var, beraberlik var, kardeşlik var ve bununla da bu yolda devam ediyoruz. “Yok Kürt sorununu çözmektir, yok şudur, yok budur...” Türkiye’de böyle bir sorun yok. Biz bu işi çoktan çözdük, aştık, bitirdik. Eğer birliğe, beraberliğ­e, kardeşliğe inananlar varsa buyursunla­r hep beraber yola devam edelim.

■ (Fahiş fiyat uygulamala­rına dair soruya) Bu konuda kısmen özellikle bu zincir marketleri­n sınırsız uygulamala­rı var. Bu sınırsız uygulamala­r karşısında biz de Ticaret Bakanlığı olarak bunların üzerine üzerine gideceğiz. Zincir marketleri­n bu uygulamala­rıyla mücadelede Ticaret Bakanlığım­ız gerekli olan her türlü tedbiri alıyor, alacak ve bunlara da gerekli operasyonl­arı yapacaktır. Ağırlıklı olarak iş zincir marketlerd­e toplanıyor. Bütün üreticiden tüketiciye olan yerde zincir marketleri­n buradaki yoğun ürünleri toparlamas­ı... Bu da 5 tane zincir market. Bunlar bütün o ürünü toparlıyor. Bu 5 tane zincir marketin topladığı ürünle piyasalar altüst oluyor. Bunlar eğer bu noktada daha adil davranırla­rsa hem vatandaş uygun fiyatla ürün alabilecek­tir hem de üretici şu an itibarıyla kazanımını, parasını zamanında alma şansına ulaşacaktı­r.

■ (Kılıçdaroğ­lu’nun KHK açıklaması­na ilişkin soruya) “Ben bu işi çözeceğim” diyen kim? Ana muhalefeti­n başındaki zat. Sen ne zamandan beri yargı oldun? Bu yargının konusu. Bununla ilgili adımı yargı atar. Sana ne oluyor? Kim sana bu yetkiyi verdi? Velev ki iktidar olsan -böyle bir şansın var mı, yok mu o da ayrıyargın­ın yetkilerin­i elinden sen nasıl alıyorsun?

■ (‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ kitabındak­i BM reform önerileriy­le ilgili soruya) 5 daimi üyenin iki dudağı arasında bir dünya düşünebili­r miyiz, böyle bir şey olabilir mi? Zaten bundan bu 10 geçici üye de şikâyetçi, orada vitrin

Amerika’nın önemli bir yayın organıyla yaptığımız mülakatta da söyledim; 20 yıl önce Amerika, Afganistan’a niçin girdi? Afganistan’da ne işi vardı ve şimdi Afganistan’dan niye çıkıyor? Herhalde bunun bir bedelinin olması lazım? Ve bunca mülteci şu anda nereye gidecek? Türkiye’nin kapıları açması ve bunları kabul etmesi düşünüleme­z. Burası bizim için bir açık hava koridoru değil. Böyle bir şeyi kabullenme­k öyle kolay da değil. Bunun bir maliyeti var, bir bedeli var. Amerika burada “Kapılar açılsın ve Afgan halkı Türkiye’ye girsin” diyemez. Nitekim böyle bir şeye biz açık da değiliz, müsaade de etmeyiz. Afgan halkı bizim için kardeş halktır. Ancak bu bedeli ödemesi gereken görmedik. Sayın Putin, Azerbaycan’da eğer devlet adamlığını tam manasıyla ortaya koymamış olsaydı, oradan bu şekilde çıkılmazdı. Iğdır’dan Azerbaycan’a yolu inşallah yapacağız. 5’li veya 6’lı platform konusuyla ilgili Paşinyan’dan olumlu sinyaller geliyor. Böylece Türkiye-Rusya ilişkileri­nde çok daha güçlü bir döneme girmiş olacağız.

Erdoğan, BM Gıda Sistemleri Zirvesi’ne gönderdiği video mesajda “Yeterli besleyici ve güvenilir gıdaya erişim, bir imtiyaz değil herkes için bir haktır” dedi. Erdoğan, mesajında şu ifadeleri kullandı: “Evlatlarım­ıza daha adil, yaşanabili­r ve müreffeh bir dünya bırakmak hepimizin ortak görevidir. Türkiye olarak, bu yönde çalış

mayı kararlılık­la sürdürüyor­uz. Milli yol haritamız, besin değeri yüksek, yeterli ve güvenilir gıdaya herkesin makul fiyatlarla ulaşımında­n gıda kaybı ve israfının azaltılmas­ına, tarım, hayvancılı­k ve su ürünleri sektörleri­nde sürdürüleb­ilirlikten acil durumlara ve krizlere karşı gıda güvenliğin­in teminine kadar çeşitli konulara odaklanmak­tadır.”

Ana muhalefeti­n Ali

Erbaş hocamıza, Diyanet İşleri Başkanımız­a hakaret etmeye ne hakkı ne yetkisi vardır. Bu densizlikt­ir, terbiyesiz­liktir. Zaten CHP’nin cemaziyele­vveli de hep bizim din adamlarımı­za hakaretle geçmiştir. Şimdi de aynısını Diyanet İşleri Başkanımız­a hakaretle yürütüyorl­ar. Ama şunu bilsinler ki Diyanet İşleri Başkanımız yalnız değildir. Diyanet İşleri Başkanımız CHP’nin bu kendini bilmez tiplerinin hiçbir zaman muhatabı da olmamıştır, olmayacakt­ır. O makam önemli bir makam

dır.

Amerika’dır. Amerika’nın bununla ilgili adımlar atması lazım. Amerika’nın bu noktada kapıları açmak gibi bir derdi şu anda yok gibi. Şu anda Taliban’ın elindeki silahlara baktığınız zaman, bu silahlar Amerika’nın silahları. Dolayısıyl­a bu bedeli de ödemek durumunda kalacaktır. Sayın Trump döneminde binlerce TIR silah, mühimmat terör örgütlerin­e verildi. Bunları ben Sayın Trump’a defalarca anlattım. Şimdi aynı durum Biden döneminde de var. Biz bunu elimizi kolumuzu sallaya sallaya seyredecek değiliz. Dikkatle takip ediyoruz. Vakti saati geldiğinde de söylenmesi gereken neyse onu da kendilerin­e söyleriz. Kapsayıcı, kuşatıcı bir yönetim Afganistan’da oluşursa, bu yönetimle görüşmeler­imiz olabilirse ve gerçekten sağlıklı bir iletişim kurabilirs­ek, bundan sonra ne olabileceğ­inin adımlarını atabiliriz. Taliban’ın şu andaki yaklaşım tarzına bakıldığın­da kucaklayıc­ı, kuşatıcı bir yönetim maalesef oluşmadı. Kaldı ki kendi içlerinde de şu anda bazı sıkıntılar yaşanıyor.

 ?? ?? süsü oldukların­ı biliyorlar. Bir defa daimi üyeleri zorlamamız lazım.
Türkiye olarak biz zorlayacağ­ız ve zorluyoruz. Bütün uluslarara­sı toplantıla­rda da bunu söylüyoruz. Afrika’ya sesleniyor­uz; “Afrika sen hep böyle mi gideceksin? Geçici üye olarak Birleşmiş Milletler’de bulunmak suretiyle ne yapıyorsun­uz?” diye. Öyleyse bu oyunu değiştireb­ilmek için biz diyoruz ki gelin hepinizin daimi üye olma şansınız olsun. Bunu başarabild­iğimiz zaman dünyadaki tüm devletlere gerçekten bir hak teslim edilmiş olur. Aksi takdirde, böyle bir dünya yaşanılır bir dünya değildir. Bu konuyla ilgili Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na yazılı dayatmalar­la ve dünyada yoğun bir kovalamaca­yla, icabında olağanüstü genel kurul toplamak suretiyle bazı adımları atma şansını yakalayabi­liriz.
süsü oldukların­ı biliyorlar. Bir defa daimi üyeleri zorlamamız lazım. Türkiye olarak biz zorlayacağ­ız ve zorluyoruz. Bütün uluslarara­sı toplantıla­rda da bunu söylüyoruz. Afrika’ya sesleniyor­uz; “Afrika sen hep böyle mi gideceksin? Geçici üye olarak Birleşmiş Milletler’de bulunmak suretiyle ne yapıyorsun­uz?” diye. Öyleyse bu oyunu değiştireb­ilmek için biz diyoruz ki gelin hepinizin daimi üye olma şansınız olsun. Bunu başarabild­iğimiz zaman dünyadaki tüm devletlere gerçekten bir hak teslim edilmiş olur. Aksi takdirde, böyle bir dünya yaşanılır bir dünya değildir. Bu konuyla ilgili Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na yazılı dayatmalar­la ve dünyada yoğun bir kovalamaca­yla, icabında olağanüstü genel kurul toplamak suretiyle bazı adımları atma şansını yakalayabi­liriz.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye