Konuya Guardiola olarak bakarsak sorun yok, muazzam bir başarı kariyeri var. Ama konu, liderlik yapıp tek adam olduğunuzda yalnızca size ve başarılarınıza döner
Fatih hoca gibi lider bir kişilikten sonra bu konuya dikkat etmeli. Bununla ilgili şu örne ği verelim; Daum ve Roland Koch beraber çalışı yorlardı. Daum, Türkiye’de ve kendi ülkesinde şampiyonluklar ve başarılar yaşadı, bu başarıda Koch’un ikinci adam olarak etkisinin olduğu çok konuşulurdu. Ama Roland Koch tek başına tek nik direktörlük yaptığında bunun çok gerisinde olduğunu gördük.
Öncelikle Fatih Terim, Türk futbo lunun en önemli teknik direktörü. Kariyerinde UEFA şampiyonluğu, Avrupa üçüncülüğü olan, Fiorentina ve Milan gibi önemli kulüp lerde görev yap mış bir hoca. Ama şunu göz önüne alıyorum, ‘Bu ayrılık Fatih Terim’in kariyerini zedelemez. Çünkü dünyanın en iyi teknik direktörlerinin dahi sınırsız başarıları olmuyor.’ Onlar da birçok defa başarısız olduklarında görevlerinden ayrıldılar. Bence G.Saray yönetiminin Avrupa Ligi maçlarını beklemesi lazımdı. Bundan sonrasını zaman gös terecek. Ayrıca yönetimin ayrılık kararı alınırken Fatih Terim gibi bir teknik direktöre karşı ser gilediği tutum hiç hoş değildi. Torrent’i tanımıyorum. Bazı önemli kulüplerde önemli teknik adamların yardımcılığını yapmış. Kafamda şöyle bir soru işareti var; bu teknik adam İspanyol ekolü olan üst düzey pas trafiği üzerinde duracaktır. Ama G.Saray takımı bunu uygulayabilecek bir kadroya sahip değil.
İsimden değil, plandan konuşuyorsak doğru karar. İspanyollar’ın eğitim, gelişim sis temini G.Saray’a getirmesi, Guardiola ile geçen yıllarının tecrübesi ile sahadaki oyunu değiş tirmesi isteniyor. Bunu Torrent yapar veya bir başkası. Hedef doğru, bu tecrübeden geçmiş bir isim seçilmiş. Başarıyı doğru tarif etmek gerekiyor. Fatih Terim’in istediği üç yılı, yeni gelen hocaya verecek mi Galatasaraylılar? Objektif kriterler oluşturulacak ve takım bunu sindirebilecek mi?