$ilesi, bir çocuk annesi gzge Nur T.’nin içine cin girdiğini düşünüyordu. Talihsiz kadın, bir hocadan tavsiye alan ailesinin 100 oklava darbesiyle iç kanama geçirip hayatını kaybetti
Ankara Keçioren’de, korku filmi gibi olay... 30 yaşındaki Özge Nur T.’nin eşi ve ailesi, yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle genç kadının içine cin girdiğine karar verdi. Eşinin annesi Z.T., Kayseri’deki sözde hoca E.K.’ye ulaştı. Sözde hoca, Özge’nin sırtına oklava ile 100 defa vurmasını, 23 gün oruç tutmasını söyledi. İki aile, hocanın dediklerini yaptı. Aynı dönemde ailesi tarafından kurban kesmeye götürülen Özge Nur T. fenalaşınca kaldırıldığı hastanede iç kanama nedeniyle hayatını kaybetti. Ölümün şüpheli bulunması üzerine polis durumu savcılığa bildirdi. Kadının sırt ve kollarında morluklar ile hacamat kesiklerini andıran yaralar tespit edilince Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Özge Nur T.’nin eşi S.T., kayınvalidesi Z.T., babası C.E., annesi H.E., hacamat yapan S.Ö. ile sözde cinci hoca E.K. hakkında “Kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma” suçundan 18 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
‘CİN ÇIK, CİN ÇIK’ DİYEREK...
Şüpheli koca S.T. ifadesinde, 8 ay önce evlendiği eşinde fark ettikleri gariplikler üzerine böyle bir yola başvurduklarını belirterek, “Sırtına hafif şekilde 100 kez oklava ile vurmamı ve ardından vücudundaki pis kanın temizlenmesi için hacamat yaptırmamız gerektiğini söyleyip, 23 gün kefaret oruç tutmasını istedi. Sırtına, baldır kısmına oklava ile 100 sefer hafif hafif ancak hissedilebilecek şekilde dua okuyarak vurdum. İkimizin aileleri odadaydı. ‘Cin çık, cin çık’ diye hep beraber söyledik. S.Ö. adlı kişiyi eve getirip hacamat tedavisi yaptırdım ama artesi gün rahatsızlandı” dedi.
‘KURBAN KESERSEN RAHATLAR’
Tekrar hocayı aradıklarını kaydeden S.T., hocanın “Kurban kesersen eşin rahatlar” demesi üzerine Yakacık’taki kurban kesme alanına gittiklerini, oraya giderken oruçlu olan eşinin rahatsızlanıp bayıldığını aktardı. Bu kez ikinci kurban kesilmesi önerisi aldıklarını ifade eden S.T., “İkinci kurbanı da kestik ancak eşim kendine gelmedi. Hastaneye götürdüğümüzde öldüğünü söylediler” diye konuştu. Sözde hoca E.K. de, oklava ve hacamat tavsiyesinde bulunmadığını ileri sürerek dua edip zekât vermelerini ve adak yerine getirmelerini söylediğini belirtti. Hacamat yapan S.Ö. de hacamat sırasında kadının sırt ve kollarının simsiyah olduğunu gördüğünü bildirdi.