Yazıyorsam biraz da senin yüzünden Hıncal Abi
Hıncal Uluç dün hepi mizi hizaya çeki yordu.
Basının yıllardır her gün tam sayfa yazan tek yazarı olan Uluç, yazı işle rinden “Keşke bizim idare ve muhasebe, bu gazetenin bir santim sütunluk alanının kaça mal olduğunu biz tüm çalı şanlara açıklasa..” diye yakı nırken yazarları da atlamı yordu.
Haşmet Babaoğlu ile birlikte benim payıma da aşı, maske, kapanma mevzularındaki eleştirilerinizi fazla uzatmayın ültimatomu düşmüş.
Eyvallah Hıncal Abi, büyüğümüzsün, tavsiyelerin değerli.
Ama sen benden daha fazla korona yazısı yazıyor sun.
Hatta “Koronayken bile ara vermedim” dedi ğin köşenin neredeyse tama mını ayırdığın okur yazı larında da konu sık sık bu oluyor...
Geçen de mRNA tartışmasını ta 18. yüzyıl çiçek aşılarından başlayarak anlatan bir doktor okurunun tam sayfa makalesini okuduk “Hıncal’ın Yeri”nde.
Oysa bunlar 21. yüzyıl teknolojisinin aşı tartışmalarında çok geride kalan argümanlar.
E hâl bu olunca da
tartışmayı yor insan.
Bak,
duyu
de “tasvip etmi yordun”. Geçen gün
attı. Tıpkı İngiltere’nin yaptığı gibi, “Test yalnızca semptom gös terenlere yapılacak” dedi.
Daha dün de sürekli mutasyona uğrayan virüs karşısında bulaşmayı ve bulaştırmayı engellemeyen aşıların işlevine dair sorgulamamı, bizzat DSÖ tasdikledi...
Kovid-19 aşılarının tekrarlanan dozlarının, Omicron da dahil olmak üzere yeni varyantlara karşı korunmada geçerli bir strateji olmadığı konusunda uyardı.
Yani biraz da senin yüzünden korona yazısı yazıyorum Üstad...
Sense, geriden takip etti ğin gelişmeleri güncelleyen “küçüklerine” teşekkür ede ceğine, sinirleniyorsun.