&uma Sohbetleri
Bugünün gençleri hem şanslı hem de şanssız. Şanslılar, çünkü ellerinin altında müthiş iletişim aygıtları var. Geçmiş günlerin olumsuz yanlarını, yıllarını bilmiyorlar. Dar bir alanda değiller. Bütün dünyayla iletişim imkânına sahipler. Bu işin bir yönü.
Şanssız oldukları yönler de var: Algı operatörlerinin ilgi alanındalar. Aileden uzak olsun isteniyorlar. Yabancı kültürlerin empozesi içindeler. Her gün yenisi kurulan yüzlerce inkârcı, yabancı, yerli, paralı, parasız, kutsal tanımayan, her ahlaki güzelliği karalamaya çalışan saldırganların hedef alanındalar.
Gençlerden ayrı bir toplum oluşturmaya çabalıyor birileri. İstiyorlar ki, dinini, ülkesini, inancını, ailesini inkâr eden ve istenilen şekilde organize edilen bir gençlik olsun. Diliyorlar ki, ateizm, deizm, Budizm, agnostisizm, septisizm, naturalizm ve benzeri tartışmaların ağlarına takılsın gençler.
Dinlerini dine ait asli kaynaklardan değil, sloganlardan, sosyal medyanın kirletilmiş ağlarından öğrensinler. Bu ağların hemen hemen tümü, kötü niyetli, tahripkâr, saldırgan, algı oluşturan, hiçbir inancı olmayan kişilerin elindedir. Gençlerin bu konuda bilgilendirilmesi şarttır.
Namus abidesi isim: Hz. Meryem
Gençlerin şanssız oldukları bir diğer alan da dini bilgilenme alanı oldu. Dini sorumluluğu olan bazı kişiler akla hayale ve insafa sığmaz yorumlarda bulunuyorlar. Tüyleriniz ürperiyor. Hz. Meryem gibi namus abidesi olan bir kutsal isim bile bu çirkince operasyona malzeme edilebiliyor.
Allah, Meryem hakkındaki çirkin sözleri “bühtan”, yani iftira kabul ediyor (1isa/1 ). Kur’an “Meryem’i an” diyor (Meryem/1 ). Kur’an, Hz. Meryem’in iffetini Hz. Muhammed’e (SAV) bildiriyor:
“İmran’ın kızı Meryem’i de an, ki o ırzını korumuştu.” (Tahrim/12).
Kur’an, Hz. İsa’nın babasızlığına apaçık işaret ederken Hz. Meryem’in ağzından iffetini ilan ettiriyor:
“Benim nasıl oğlum olabilir ki, bana hiçbir beşer dokunmamışken ve ben utanmaz bir kadın değilken nasıl gebe kalabilirim?” (Meryem/20).
Erkek görünümlü melek, Hz. Meryem’e göründüğünde -ki meleği tanımadı- Hz. Meryem şöyle demişti:
“Ben senden sınırsız rahmet sahibi Rahman’a sığınırım. Bana yaklaşma!” (Meryem/1 ).
Kur’an bu iffet abidesi kadın adına sure indiriyor. Ancak bu hanımefendi hakkında çirkin bir söz söyleyen kişi de dini sevdirmesi, kutsalı sakınması gereken bir insan. Şimdi biz bu
işin neresini toparlayacağız. Elbette garip değil. Sünneti, sahih hadisleri, Hz. Peygamber’in pratiğini hayattan çekerseniz gün gelir Kur’an’a zararınız olur, Kur’an ayetleri eleştirilir. Farklı cereyanlar çıkmaya başlar, siz bir ayeti görmezden gelirsiniz, sizden sonra gelenler ayetleri inkâr ederler.
Biri en hafif deyimle saygısızlık olan çirkin ve inkârcı bir söz söyler, arkadan gelenler buna yüzlercesini ekler. Dediğimiz gibi de oldu. Gençleri yabancı felsefelerin, akımların, ideolojilerin boyunduruğundan çıkarıp onları dinleriyle övündürmeleri gerekenler adeta bu fütursuzca akıma hayat suyu veriyorlar.
Bu nasıl bir akıl tutulması anlamak mümkün değil. Bir gram faydaları yok halka, gençlere, vatandaşa, ama bunlar her gün yeni bir tahribatla karşımıza dikiliyorlar. Sadece yıkıyorlar. Düne kadar Kur’an diyorlardı, şimdi Kur’an’da olan ayetleri görmezden gelip konuşuyorlar. Ahireti, cenneti, cehennemi, şefaati, kabir azabını, mucizeyi inkâr edenleri zaten saymıyorum. Beyler ne oluyor size! Emin olun Batı’nın bilinen meşhur İslam düşmanı oryantalistlerin tahribatı daha çok olmamıştır.
Gençlere baskı doğru değil
Evlatlarımız kendilerini yalnız hissediyor. İnternetten başka bir dostları yok gibi. Kalabalıklar içinde yalnızlar. Dertlerini kimseye açmıyorlar. Aileden kopuyorlar.
Onlara ümit ve umut aşılamalıyız. Geleceklerinin parlak olduğunu, olabileceğini
nihat.hatipoglu@sabah.com.tr anlatmalıyız. Sebeplere yapışmadan neticenin olmayacağına inandırmalıyız.
Bugün hissettikleri olumsuz herhangi bir şey, bir yıl sonra öyle olmayacaktır. Yarın için hiç geç değil. Gençlere yönelik hiçbir baskı doğru değildir. Gençleri din ile hayatın gerçekleri arasında tercihe zorlamayalım. Din, kişilerin her sorusuna cevap verebilir.
İyiler organize olmalı
İnternette ve sosyal medyada din düşmanlarının, küfürbazların, saldırganların sayısı, olgun ve saygın insanlardan çok daha fazla. İyiler daha organize olmalılar. Küfürleşmek, saldırmak, düşmanlık için değil, doğru bilgi aktarmak için. Sevdirmek, düşmanlığa son vermek için.
Gençler, dini sosyal medyadan veya din düşmanlığıyla maruf adreslerden öğrenemezsiniz. Onlardan sadece saygısızlık, ümitsizlik, inkârcılık ve isyan öğrenirsiniz.
Sorularla sizi, siz olmaktan çıkarmak için gayret ederler. Hiçbir kutsalınız kalmasın isterler. Aman! Siz saygınlığı hak etmeyen çirkin platformların malzemesi olamazsınız.