Sabah

Yüzlerimiz­i geri verin!

-

Kimsin sen? Yüzünün yarısı herkes. ★★★ Diyorlar ki, hem “para yok!” deyip hem de kafeleri, lokantalar­ı, ayaküs tü atıştırma köşele rini hıncahınç dol duruyorlar... Anlamıyorl­ar ki, oralarda yüzlerimiz­e kavuşu yoruz. <üz yüze konuşuyo ruz. Yüzlerimiz yani gülüm seyen, somurtan, konuşan, neIes alan Eiz... hzerine para alıyorlar. Ne yapalım! Razıyız.

★★★

Kafe denilen yerin kahvey le falan alakası kalmayalı iki yıl oldu. Dışarıdaki “hizaya sokulmuş, çenesini kapat mış, soluğu kesilmiş” kala balıkların arasından geçip bir kafeye girmek insanı ferahla tıyor.

★★★

İtalyan &ommedia 'el $rte geleneğind­e ilk başlar da oyuncular, gösterinin sonunda maskelerin­i kuliste çıkartıp seyirciler­ini açık yüz leriyle selamlamay­a koşarlar mış... Sonra yavaş yavaş iş değişmiş. Maskeler selamla ma sırasında alınların üzerin de tutulmaya başlanmış. Yıllar geçtikçe tiyatro geleneğin de maskeler çok değerli nes nelere dönüşmüş, oyuncular gözleri gibi bakmış maskeleri ne... Bugün de öyle, değil mi? O her an hızla leş gibi kirle nen bez parçaların­a nasıl özen gösteriyor­uz. Çünkü pande mi sahnesinde oyuncula rız. “Hiç kimse”yi canlan dırıyoruz.

★★★

Her şeyden hoşlanabil­iriz. Saçlardan, bedenin salınımın dan, jestlerden, kokusundan, havasından hoşlanırız. Ama seYilen yüzdür. Bağlanılan yüzdür. Yüzümüzle sever, bağ lanırız. Sevdiğimiz her şeyde, dağda, taşta bir “yüz” bulur, yoksa çizeriz.

★★★

Yüzlerimiz­i geri verin! Çenemizi kapatmayac­ağız! SMS: HASMET yaz 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 444 88 81 facebook.com/hasmetbaba­oglu.sabah

★★★

Küçük PTT şubesi önün deki kaldırımda kuyruk var.

Hava soğuk. Ama herkes tek tek içeri alınıyor. ªda içeri girip Yezneye gel diğimde memur arkadaş, “Merhaba abi, nasılsın?” demişti. Mahalleden göz aşi nalığı işte! Şimdiyse içeri gir dim, “Selam” dedim, ses yok! 0askenin iIadesi Eelirsiz, sesi kısık, kimliği muğlak! Belgeni çıkartırsa­n, var olu yorsun. Şimdilik bir kart, yarın öbür gün sadece dijital yüz ve iz olarak...

★★★

Bilirsiniz, yüzlerimiz hasar görür veya zamanın etkisiy le çökerse kendi aramızda “Tanınmaz hale gelmiş” denir. Tanınmak yüzdür, yaşamak (nasıl da izlerini bırakır!) yüzdür...

★★★

Eğer sorumluluk almak gerekiyors­a, “Gel de bir konuşalım, hallederiz” deriz. Maskelerle mi oturacağız öyle durumda? 0acron muyuz Eiz"

 ?? ?? HAŞMET
hasmet.babaoglu@sabah.com.tr
HAŞMET hasmet.babaoglu@sabah.com.tr

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye