Sabah

Adalet oyunu

- 6M6 MA \a] MELİH A/7,N2. PHlLh alWLQRN#saEah FRP WU 7L MH )aNs

Kamuoyu günlerdir Pınar Gültekin’i öldürüp varilde yaktığını, üstüne de beton döktüğünü kabul eden Cemal Metin Avcı’ya mahkemenin uyguladığı “haksız tahrik indirimini” tartışıyor.

Gültekin’in avukatları, mahkemenin sanığa haksız tahrik indirimi yapması için dosyada hiçbir hukuki gerekçe hatta iddia olmadığını söylüyorla­r.

Sanık Avcı ise duruşmadak­i son sözlerinde de ısrarla, “Mütalaayı kabul etmi yorum. Bir karıncaya bile zarar veremeyece­k ben, tahrikler ile söz konusu eylemi gerçekleşt­irdim” diyor.

Evet buradaki kilit soru, mahkemenin bu davada dikkate alıp gerçekçi gördüğü “haksız tahrik unsurları” nedir?

“Kravat” değil herhalde... Peki, savunma makamı nasıl deliller sunmuş ki mahkeme de bunları ciddiye alıp tüm dünyanın takip ettiği bu davada tepki çekecek şekilde “indirim” kararı almış?

★★★

“Neyse ne, hangi sebep bir kadını öldürmeyi haklı çıkartır ki” diye düşünebili­rsiniz.

Ancak hukuktan söz ediyoruz. Bu işin kadını erkeği yok, herkes eşit. Ve kovuşturma­da olaya dair her türlü ayrıntının değerlendi­rilmesi, adaletin yerini bulması için olmazsa olmaz.

Bizler desek de hukukçular “Ne önemi var ki” diyemezler yani.

Ne var ki gazetelere, televizyon­lara bakıyorum hukuk olmuş guguk... Duruşma arası basın açıklamala­rı falan...

Kamuoyu adaletin yerini bulması için hukuk dili beklerken avukatlard­an bile “Böyle adalet mi olur” yakınmalar­ı duyuyoruz.

·\H J|QGHU

Hukukçu değilim ama yanılmıyor­sam daha bu işin istinaf ve Yargıtay’da temyiz aşamaları var.

Yani ortada henüz bir kesin hüküm yok.

2 halde avukatlar neden slogan atmak yerine davanın bu aşamaların­da etkili olacak somut hukuki argü manlarını kamuoyuyla paylaşmıyo­rlar?

Niçin dava bitmiş gibi davranıyor­lar?

★★★

Birkaç yıl önce aramızdan ayrılan hukukçu-yönetmen Mahur Özmen, adalet meselesini kendine dert edinmiş bir entelektüe­ldi.

Öyle ki, yıllarca adliye koridorlar­ında koşturdukt­an sonra cübbesini duva ra astı.

“Artık anlatacağı­m, sinema yapacağım” dedi. Bu deneyimini de “Adalet Oyunu” isimli sinema filminde anlattı.

Birkaç yıl önce kaybettiği­miz rahmetli dostuma, “Adalet herkes için nasıl adalet olur, bu mümkün müdür” diye sorduğumda, “Ceza intikam aracı değildir. Karar doğruysa ‘intikam’ alınmıştır. Ama bunun için herkes hikâye siyle yargılamay­a katılma lıdır” derdi.

Bu hikâyede de kararıyla tartışılan mahkeme gerekçesin­i bir ay içinde açıklayaca­k. 2rada da indirimin hukuki gerekçeler­ini sıralayaca­k, hep beraber göreceğiz.

Ve yargılaman­ın en önemli ayağının da katılmasıy­la eksik tamamlanac­ak.

Çünkü yargıçlar, duruşmalar­ıyla ilgili televizyon­lardaki ve gazetelerd­eki demeçleriy­le değil verdikleri kararlarıy­la konuşurlar.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye