Enerji verimliliği için tarihi dönem mi?
1.1 trilyon liralık ek bütçenin 650 milyar lirası aylıklarda yapılan artışlar, doğalgaz ve elektrik faturalarına destek ile evde bakım ve yaşlılar için kullanılacak gösterge ve öğrenci affı yolda
Kovid-19’ küresel virüs salgının sebep olduğu arz ve talep şoku, dünya ekonomisi ve küresel ticaretteki kritik yavaşlama, fosil yakıt fiyatlarını, kömür, petrol ve doğalgaz fiyatlarını geriletince, dünya ekonomisinin önde gelen aktörlerinin ‘enerji dönüşümü’, ‘yeşil dönüşüm’, ‘karbon azaltımı’ gibi, yeryüzünü ve iklimi korumaya yönelik proje ve yatırım iştahları bir nebze de olsa gevşemişti. Küresel pandeminin sebep olduğu küresel, bölgesel ve yerel öncelikler ve tartışmalar, enerji dönüşümü ve ‘enerji verimliliği’ gibi kritik önemde konu başlıklarının bir miktar gündemin arkasında kalmasına sebep olmuştu. 4. ayını çoktan geride bırakmış RusyaUkrayna Savaşı, bu savaşın sebep olduğu ‘küresel enerji arz krizi’ ve enerji arz güvenliği boyutu, bilhassa petrol ve doğalgaz tedarikinde, fiyatlarında tarihi kırılmaları, tarihi endişeleri bir anda küresel gündemin üst basamaklarına tırmandırdı.
Başta G7 ve G20 ülkeleri olmak üzere, önde gelen ekonomilerin tümü petrol ve doğalgaz ithalatına bağımlılığı azaltacak ve enerji maliyetlerini daha yönetilebilir kılacak tüm imkan ve desteklere adeta odaklanmış durumdalar. Hem hane halkı, hem de reel sektör enerji tasarrufu ve enerji verimliliği gibi iki kritik önemdeki alanda ortaya konan çabalara destek vermeleri adına, bir ulusal seferberliğe davet edilmiş durumdalar. Türkiye, bu noktada, dünyanın en yüksek enerji tüketicisi konumunda olan Avrupa’nın enerji güvenliğine yönelik, mevcut doğalgazın verimini arttıracak hidrojen imkanlarına yönelik bir ‘çekim merkezi’ne, bir ‘bölgesel enerji köprüsü’ne dönüşürken, enerji verimliliğini arttıracak tedbirler konusunda da hızlı adımlar atıyor.
Kimi önde gelen ülkeler, bilhassa Avrupa ülkeleri, bu yazı, doğalgaz depolarını dünyanın her yerinden temin edecekleri doğalgaz ile doldurmakla ve bilhassa hem evlerde, hem de iş yerlerinde ve sanayide kullanıcıları ciddi manada enerji tasarrufuna yönlendirecek teşvik ve desteklerle geçirecekler. Gaz tüketimini ciddi manada azaltan şirketlere önemli mali destekler sağlanacak. Bu konuda elde edilecek ek tasarruf katkısı da, yaz ayları boyunca doğalgaz depolarının kış için daha hızlı doldurulması yönünde değerlendirilecek. Tüm binalarda, evlerde, tüm yaşam ünitelerinde geniş kapsamlı ‘yalıtım’ hamlesi önde gelen ekonomilerin tümünün gündemine girmiş durumda. Çünkü, konutlarda, binalarda, fabrikalarda, tesislerde yapılacak enerji kaybına sebep olan yalıtım sorunları giderilirse, ülke ekonomilerinin yüzde 28 ile 37 oranında ciddi bir enerji tasarrufu elde edecekleri fark edilmiş durumda.
Bu nedenle, Rusya-Ukrayna
Savaşı, daha öncekilerle karşılaştırılamayacak ölçüde, önde gelen ekonomilerin tümünde daha kapsamlı bir ‘enerji verimliliği’ ve ‘enerji tasarrufu’ çağrı, kampanya ve destek sürecini tetiklemiş durumda. Termostatların 21 dereceden 19 dereceye düşürülmesi dahi, Avrupa bütününde yüzde 16-18 oranında doğalgaz tasarrufu anlamına geliyor. Bu nedenle, ‘evde sıkı giyinin, ülkenizi milyarlarca dolar doğalgaz ithalatından kurtarın’ sloganları neredeyse her yerde. Binaların yalıtımı ise, aynı sıcaklık seviyesinde bina içerisinde doğru iklimlendirme yapılmasını sağlaması adına, hem kış, hem yaz kritik değerde bir enerji tasarrufu sağlıyor. Bu nedenle, ekonomi yönetiminin son destek ve teşviklerinden herkesin yararlanması, Türkiye’nin ‘sürdürülebilir enerji’ stratejisi açısından vazgeçilmez bir önem arz ediyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, azalan dış finansman ihtiyacı ile birlikte enflasyon üzerindeki kur baskısının düşeceğini söyledi. Bakan Nebati, 1 trilyon 81 milyar liralık ek bütçenin yaklaşık 650 milyar lirasının memur, emekli aylıklarında yapılan artışlar, sosyal güvenlik primleri, vatandaşın tükettiği doğalgaz ve elektrik fiyatlarının piyasa fiyatlarının altında kullanımı için destek, evde bakım, 65 yaş aylığı başta olmak üzere sosyal destekler için kullanılacağı mesajını verdi.
84 MİLYONA DESTEK
Cumhurbaşkanı imzasıyla Meclis’e sunduğu 84 milyona ilave sosyal destek bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşüldü. Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, Komisyon’da yaptığı sunumda, 1 trilyon 81 milyar ek bütçeyle vatandaşların hanelerinde tükettiği doğal gaz ve elektriği daha ucuza kullanabilmelerini; çiftçilerin, işçilerin, emeklilerin, çalışanların ve ihtiyaç sahibi vatandaşların daha fazla yanında olabilmeyi amaçladıklarını söyledi.
AYLIKLAR ARTIYOR
Nebati, “Ek bütçenin 216.9 milyar lirası kamu çalışanlarının aylıklarında yapılan artışlar kapsamında personel gideri ve sosyal güvenlik kurumlarına devlet primleri gideri için aktarılacak. Bütçenin, 154 milyar lirası, emekli aylıklarında yapılan artışlar, sağlık giderleri, işveren prim teşviki ödemeleri gibi giderleri karşılamak için Sosyal Güvenlik Kurumu’na transfer edilecek” dedi.
FATURA YÜKÜ DÜŞECEK
Vatandaşın hanesinde tükettiği elektrik, doğalgazın piyasa fiyatlarının altında kullanımını sağlamak için BOTAŞ ve EÜAŞ’a 134.5 milyar lira aktarım gerçekleştirileceğini kaydeden Nebati, “İstihdama katkı sağlayacak yatırımlara 105 milyar lira, 103.3 milyar lira vatandaşlara yönelik hizmetlerin geliştirilmesi için mahalli idarelere aktarım yapılacak” diye konuştu.
Nebati, evde bakım destekleri, 65 yaş üstü bakıma muhtaç yaşlıların, engelli vatandaşların aylıkları, muhtaç ailelere yardım için 44.8 milyar lira, tarım için 37.1 milyar lira destek aktarılacağını vurguladı. Ek bütçenin 89.4 milyar lirası faiz giderleri, 40 milyar lirası mevduat ve katılma hesaplarının kur artışlarına karşı korunmasına ilişkin giderlere kullanılacak.
Parti milyonlarca vatandaşı yakından ilgilendiren torba yasa teklifinin hazırlıklarında sona geldi. Memurların merakla beklediği 3600 göstergeye ilişkin düzenleme teklifte yer alacak. Bu kapsamda bütün memurları 600 ek gösterge verilecek. Buna göre bir kademelendirme yapılacak.
4 MİLYON ÖĞRENCİYE AF
Teklifteki bir başka önemli düzenleme öğrenci affı ile ilgili olacak. Düzenlemenin üniversite öğrenimi yarım kalan 4 milyon civarında öğrenciyi etkilemesi bekleniyor. Bunun içinde açık öğretimde dönem kaydını yenilemeyen 1 milyon 848 bin, bölüm değişikliği yapan 839 bin, azami öğrenim süresinin dolması nedeniyle mezun olamayan 594 bin 530, sahte belge sebebiyle kaydı iptal edilen 380 bin, KHK ile yükseköğretim kurumu kapatılan 61 bin 155 öğrenci de bulunuyor.