Ülkemizdeki 35’inci yaşımızda “Sevgi Her Kapıyı Açar” diyeceğiz
P&G olarak 1987 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz. Ülkemizdeki 35’inci yaşımızı kutlarken Türkiye’deki her 10 evin 9’unda en az bir ürünümüzle yer alarak yaşamları iyileştirmek için çalışıyoruz.
Günümüzde şirketlerin temel varlık sebeplerinin, sadece mal ve hizmet üretmekle sınırlı olmadığına inanıyoruz. Aynı zamanda şirketlerin kendileri, paydaşları ve toplum için değer yaratma amacı ön plana çıkıyor. Dünyanın en büyük kişisel bakım ve temizlik ürünleri şirketlerinden biri olarak P&G’de de amacımız bu: İyilikle, sevgiyle büyümek. Fakat biz bunu asla bir söylem olarak bırakmıyoruz.
Sevgi, bizim hedeflerimizin tam merkezinde yer alıyor. Bu aslında hepimizin yegâne ihtiyacı ama son dönemde bu ihtiyaç daha da arttı. Peki bunu nerede hissettik? Daha çok hayatın pek çok alanında zorluklarla karşılaştığımız pandemi döneminde. Pandemide umuda, sevgiye olan ihtiyaç arttı. Hem Türkiye’de hem de dünyada beraberliğin, birlikteliğin değeri ortaya çıktı. Biz de bu artan ihtiyacın önemini, daha sürecin başlarında yaptığımız araştırmalarda ve analizlerde gördük. İnsanlar umuda ve sevgiye özlem duydu, iyilik hareketlerine olan ihtiyaç arttı. Baktığınızda bu süreçte farklı kurumlardan pek çok iyilik hareketi de ortaya çıktı. Bu da belki dünya olarak hepimizin aynı çatı altında yaşadığımızın en önemli göstergelerinden oldu. Biz de sevgiyle her problemin üstünden gelebileceğimizi göstermek için globalde Lead with Love dedik ve tüm bakış açımızı sevgiye yönlendirmek istedik.
“TOPLUMA KATKI PROJELERİMİZLE
HER YIL 3 MİLYON İNSANIN HAYATINA DOKUNUYORUZ”
Bu vizyonumuzu, Kurumsal Vatandaşlık ilkelerimiz olan; Cinsiyet Eşitliği, Topluma Katkı, Eşitlik ve Kapsayıcılık, Yönetişim ve Çevresel Sürdürebilirlik başlıklarıyla gerçekleştiriyoruz. Bu bakış açımızla Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz Topluma Katkı programlarımızla her yıl 3 milyon insanın hayatına dokunuyoruz. Yaşamlara değer katma yolculuğumuzda, birçoğuyla 10 yılı aşkın süredir birlikte yol aldığımız 15’i aşkın dernekle beraber yürüyoruz. Onların katkıları bizim için çok değerli. Örneğin sadece pandemi döneminde iş birliğinde bulunduğumuz partnerlerimiz, markalarımız ve kurumsal olarak son iki yılda 42 Sevgi ve İyilik Hareketi gerçekleştirdik. Bu 42 iyilik hareketin her birinin, toplumların geleceğe umutla bakmasını sağlamanın anahtarları olduğuna inanıyoruz.
Pandemide, ülkemizde gerçekleşen üzücü afet olaylarında çalıştığımız sivil toplum kuruluşları aracılığıyla ihtiyaç sahiplerinin yanında olduk. Prima markamızla bebek bezi bağışı, Fairy ile Boşa Harcama projemiz, Orkid ile Oyuna Devam gibi pek çok imza projemiz devam ediyor. 18 yıldır süren Özel Olimpiyatlar projemiz, 10 yıldır süren Ariel ve TOG ile kıyafet bağışı gibi etkili ve uzun soluklu projelerimizle katkı sağlamaya devam ediyoruz. 35. yılımıza 35bin fidan dikerek başladık. Topluma katkı projeleri gerçekleştirmeye 35. yılımızda da devam edeceğiz.
Tüm bunlarla birlikte 2021 yılının bizim için önemli bir yanı daha vardı, o da Olimpiyat Oyunları. Olimpiyat Oyunları P&G’nin globalde sponsor olduğu organizasyonlarının başında geliyor. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ile 2014 yılında başlattığımız Olimpik Anneler projemizle Türkiye’de spor kültürünün gelişmesine katkı sağlıyoruz. Geçen yıl 34 sporcu ve annesini destekledik. Bu sporcularımızdan 29’u Tokyo 2020’de ülkemizi temsil etme hakkı kazandı ve bu sporculardan 8’i ülkemize madalya ile döndü.
35. Yılımızda ise yine TMOK ile Paris yolunda farklı branşlarda 35 sporcumuzu destekliyoruz.
“EŞİT GÖRÜYORUZ”
P&G eşitliliğin gücünün farkında olan bir şirket. Biz “Eşit Görüyoruz” ve hem şirket içi kültürümüzde hem şirket dışı çalışmalarımızda eşitlik ve kapsayıcılık kültürümüzü odağa alıyoruz. Ayrımcılığın karşısında herkesin eşit temsil edilebildiği, eşit söz hakkına sahip bir dünya hayal ediyoruz. Şirketimizde kadın çalışan oranımız %59.9, icra kurulundaki kadın çalışan oranımız ise %60.
Eşitlik ve kapsayıcılık alanındaki çalışmalarımızı 3 farklı başlıkta ele alıyoruz; çalışanlarımıza, markalarımızla ve topluluklara yönelik gerçekleştirdiklerimiz. Project Reach, çalışanlarımızla hayata geçirdiğimiz güzel bir örnek. Burada engelli bireylerin mevcut engelleri yerine yeteneklerine odaklanıyor, onlara 6 ila 9 ay boyunca şirketimizde staj olanağı sağlıyoruz. Böylelikle engelli bireylerin becerilerini geliştirerek kariyer hedeflerine ulaşmalarına destek oluyoruz. Orkid markamız Blindlook sertifikasını alarak görme engelsiz marka ünvanı aldı. Ayrıca yine Orkid ile ilk görme engelsiz uygulama periosfer’i hayata geçirdik. Topluma yönelik çalışmalarımız ise geniş kapsamda ele alıyoruz. Project United ile Suriyeli göçmen toplumundan çalışma arkadaşlarımız organizasyonumuza katıldılar. Bu projemiz onların ihtiyaçlarını ve bu doğrultuda oluşturulacak iş ve insan kaynakları stratejilerini daha iyi geliştirmemizi sağladı. Özel Olimpiyatlar Türkiye’ye Migros ile birlikte olan desteğimizle de özel eğitime gereksinim duyan çocuklara fiziksel gelişimleri için 18 yıldır destek oluyoruz. Bu süre içinde 6 binden fazla özel çocuğa ulaşarak psikomotor ve sosyal becerilerinin küçük yaşta gelişebilmesine katkı sağladık.
Sürdürülebilirliği odağımıza alarak Türkiye’ye severek hizmet etmeye ve yatırımlarımıza güvenle devam edeceğiz.
Bir Kurumsal Vatandaş olarak vatandaşların yaşamlarına değer katmak için çalışırken Türkiye’ye severek hizmet etmeye ve yatırımlarımıza da güvenle devam edeceğiz. Bunu yaparken hepimizin ortak geleceğini sürdürülebilir kılmak için gayretle çalışacağız. Bugün Ariel, Prima, Fairy gibi markalarımızla dünya çapında 5 milyar insana ulaşıyoruz ve bu 5 milyar insan da dünyayı daha yaşanabilir hale getirmek istiyor. Yani tüketicilerimizin bizden bu yönde bir beklentisi var ve bu beklentiye kayıtsız kalmamız beklenemez.
Faaliyet gösterdiğimiz her alanda ve attığımız her adımda çevreye bıraktığımız izleri azaltmayı hedefliyor, karbon nötr planımız doğrultusunda çalışıyoruz. Bu hacimde bir şirket olarak belirli bir operasyon büyüklüğümüz ve ayak izimiz var. Bu ayak izini azaltmak üzere kendimize önce 2020 Çevresel Sürdürebilirlik Hedeflerini koyduk, ardından da 2030 Çevresel Sürdürülebilirlik Hedeflerimizi belirledik.
Bunları da “Markalar”, “Tedarik Zinciri”, “Toplum” ve “Çalışanlar” olmak üzere 4 ana başlıkta topladık.
20 lider markamızla yüzde 100 geri dönüştürülebilir veya yeniden kullanılabilir ambalajlar sunacağız.
Bu markaların yüzde 100‘ünde ürün içeriğinde şeffaflıkla tüketicilere verdiğimiz güveni sürdüreceğiz.
Dünya çapında tesislerimizin yüzde 100‘ünde yenilenebilir elektrik tedarik ederek üretim gerçekleştireceğiz.
Yeniden kullanımla en az 5 milyar litre su tasarrufunda bulunacağız.
Okyanusları, havzalardaki suyu ve ormanları korumayı ve iyileştirmeyi sağlayan dönüştürücü ortaklıklar kurmaya devam edeceğiz.
2040 YILINA KADAR OPERASYONLARDA KARBON NÖTR OLMA HEDEFİ
Rakiplerimiz de dahil tüm paydaşlarla iş birliği yaparak dünyada öncü uygulamaların gelişmesine destek oluyoruz. Bunlara ek 2040 yılına kadar operasyonlarımızda karbon nötr olmayı hedeflediğimizi resmen duyurduk. Bu bizim için çok önemli bir kilometre taşı. Bunu da şirketimizin tüm bileşenleriyle ve iş ortaklarımızla birlikte hayata geçirebileceğimize inanıyoruz çünkü bu hepimizi elini taşın altına koyması gereken bir konu.
“SEVGİ HER KAPIYI AÇAR”
Aynı şekilde biz de tüm gayretimizi ve eforumuzu, yarınlarımızı sevgiyle iyileştirmek için çalışmaya yönlendireceğiz. Ülkemizde milyonlarca vatandaşımızın yaşamına dokunabilmek bizim için çok değerli ve baktığınızda bugüne kadar hemen hemen her ev bize ve markalarımıza kapısını açtı. Sevgiyle açtı, sevgiyle karşıladı. Bu vizyonla 35’inci yaşımızda “Sevgi Her Kapıyı Açar” demeye devam edeceğiz.