Sabah

AVRUPA KARNINI DOYURMAK İÇİN YİNE BİZE MUHTAÇ OLDU

5usyA IlE 8krAynA ArAsınDAkI sAvAş, Büyük BIr GıDA krIzInI tEtIklEDI. TürkIyE IsE sAvAşın BAşınDAn BErI yürüttüğü polItIkAlA­rlA GıDA krIzInI çözmEk IçIn uğrAşıyor. OsmAnlı DEvlEtI, 18. vE 19. yüzyıllArD­A kıtlık yAşAyAn İnGIltErE, FrAnsA, İtAlyA vE Avustu

- Tasarım: 6HoLO .A<A

Rusya ile Ukrayna arasında 4 aydır devam eden savaş, enerjinin yanında gıda krizini de tetikledi. Türkiye ise yürüttüğü politikala­rla hem savaşı sona erdirmek hem de gıda krizinin çözümü için önemli adımlar attı. Ukrayna ve Rusya limanların­da bekletilen tahıl yüklü gemileri Karadeniz’e çıkarabilm­ek için her şeyi yapıyor. Osmanlılar da benzer şekilde kıtlık zamanların­da Avrupa’nın birçok ülkesine buğday göndermişt­i

İNGİLTERE’YE BUĞDAY

Aslında Osmanlı iktisadi anlayışınd­a tahıl ürünlerini­n başka ülkelere satışı yasaktı. Bu yasak sıkı tedbirlerl­e takip edilir ve yasağı çiğneyenle­r ağır cezalara çarptırılı­rlardı. Buna mukabil zaman zaman siyasi dengeleri belirlemek adına Avrupa ülkelerine, özellikle büyük kıtlık yıllarında tahıl satışına müsaade edilirdi. Mesela, 1701-1714 yılları arasında devam ve Avrupa’nın büyük birçok ülkesinin dahil olduğu böyle bir siyaset izlendi.

Osmanlı, İspanya Veraset

Savaşı’na doğrudan müdahil olmadı, ancak savaştan olumsuz etkilendi. Özellikle Akdeniz’de korsanlık faaliyetle­rinin artması Osmanlı Devleti’ne ciddi zararlar verdi. Savaşın devam ettiği yıllarda Avrupa genelinde büyük bir kıtlık da baş gösterdi. Zaten tahıl açısından dışa bağımlı olan birçok Avrupa ülkesi, özellikle Osmanlı toprakları­ndaki tahılı alabilmek için İstanbul’da yoğun bir diplomasi trafiği başlattı.

Her ne kadar savaş süresince defaatle ilgili görevliler­e buğdayın Avrupa ülkelerine satılmasın­a engel olunması emredilse de görüşmeler neticesind­e kıtlıktan en fazla etkilenen İngiltere’ye tahıl satılabile­ceğine dair özel bir izin çıkarıldı. Bunun için Süleymaniy­e Camii ve imareti evkafına ait Gelibolu’daki bazı depolarda muhafaza edilen buğdayın İngiltere’ye satılmasın­a izin verildi. Bu izin sayesinde savaş ve kıtlık sebebiyle zor günler yaşayan İngiltere rahat bir nefes alabildi.

VENEDİK DE RİCA ETTİ

Aynı tarihlerde Fransa’da da büyük bir kıtlık yaşanmakta­ydı. 1709’daki kıtlıkta 600 bin kişi öldü ve Fransa kıtlık yüzünden düşmanları­na ciddi tavizler vermek zorunda kaldı. Şubat 1710’da İstanbul’daki İsveç elçisi, Fransa’da zor durumda olan elçileri için buğday satın alıp gönderme izni istedi. Meseleyi değerlendi­ren Bâbıâli, yani Osmanlı hükümeti İsveç elçisine Fransa’daki meslektaşı­na gönderilme­k üzere oldukça fazla buğdayı satın alabilme izni verdi. Boğazhisar (Çanakkale) dizdarına da buğdayın geçişine engel olunmaması yönünde emir gönderildi.

Osmanlı yönetimi sonraki yıllarda da Avrupa’da kıtlık ile baş etmek zorunda kalan devletlere yardıma devam etti. Mesela, Nisan 1775’te Venedik’te büyük bir kıtlık baş gösterdi. Venedik elçisi, ücreti mukabilind­e 16 bin kile (410 ton) buğday satılmasın­ı talep etti. Buğday, Karaağaç iskelesind­en Venedik gemilerine yüklendi.

1800’lerde İngiltere’de büyük bir kıtlık yaşandı. Osmanlı ile İngiltere arasındaki ittifaka güvenen İngiliz elçisi Aralık 1800’de 200 bin kile (5130 ton) buğday ithali talebinde bulundu. Durum arz edilince, padişah İstanbul’un ihtiyacı olan buğdaya zarar gelmemek şartıyla izin verdi. Buğdayın azlığından dolayı Rumeli ve Anadolu’nun uygun yerlerinde­n sadece 40-50 bin kilenin (1100-1300 ton) rayiç üzerinden satılmasın­a müsaade edildi.

İlgili yerlere emirler gönderildi. İngiltere’nin taleplerin­in tam olarak karşılanam­amasının sebebi ise Osmanlı toprakları­nın bir kısmında da bu yıllarda doğal felaketler­le baş etmek zorunda kalmalarıy­dı. Mesela bu yıllarda Hamid Sancağı’ndaki (Isparta ve civarı) tarım toprakları­nı çekirge istila etmiş ve bu yüzden halk tohumluk buğday dahi bulamamışt­ı.

AVUSTURYA’DA KITLIK

1810’lu yıllarda günümüzde Romanya’nın kuzeybatıs­ındaki Avusturya’ya tabi Transilvan­ya denilen Erdel’de büyük kıtlıklar yaşandı. Avusturya böyle dönemlerde o zamanlar Osmanlı’ya tabi olan Eflak’tan rayici üzere buğday satılmasın­ı rica etmekteydi. Osmanlı toprakları­ndan yabancı ülkelere zahire gönderilme­sinin yasak olmasına rağmen o dönemde Avusturya ile Osmanlı arasındaki dostluğa binaen pek çok kez bugün Romanya’nın güney kısmını oluşturan Eflak toprakları­ndan yüklü miktarda buğday satılmasın­a müsaade edildi.

Diyanet Vakfı İslam Araştırmal­arı Merkezi (İSAM), İslam Ansikloped­isi’ni çıkarırken İsmail Erünsal Hocamızın yönlendirm­esi ve gayretleri­yle Türkiye’nin ilk modern kütüphanes­ini kurdu. Türkiye Diyanet Vakfı’nın destekleri ve İsmail Hoca’nın kurduğu kadro sayesinde kütüphane gidilmesi zevkli bir yer oldu. Haftanın 7 günü, gece saat 23.00’e kadar açık kütüphane sayesinde birçok araştırmac­ı iyi yayınlar yaptı ve kaliteli tezler hazırladı. İSAM Kütüphanes­i şimdi de internet çağına uygun dijital kütüphane için önemli işler yapıyor.

Akademisye­n ve araştırmac­ılar için çok önemli bir çalışma olan ve İSAM tarafından hazırlanan Türk Tarih, Edebiyat, Kültür ve Sanat Tarihi Makaleleri Veri Tabanı (http://ktp.isam.org. tr/?url=makalesbv/findrecord­s.php) 102.000 PDF’ye ulaştı. Başta Dergipark olmak üzere diğer veri tabanların­a göre İSAM veri tabanların­ın en önemli özellikler­i şunlar:

Konusal olarak hazırlanıy­orlar, üye olmak ve ücret ödemek yok. Herhangi bir kullanıcı adı veya şifre kısıtlamas­ı yok. Sadece matbu ve açık erişimli dergiler değil, sempozyum, kongre, çalıştay ve konferansl­ardaki makale ve tebliğler de yer alıyor. Belediye ve valilik yayınların­ın içinde bulunan makaleleri­n de izinleri alınıp hizmete sunuluyor. Bence başka bir önemli özelliği de e-dergi dediğimiz matbu çıkmayan ama akademisye­nlerin tek tek arayıp ulaşamayac­ağı birçok derginin makaleleri­ne de ulaşma imkânınız var. Ayrıca “son eklenenler” arama seçeneği de mevcut. Bu arama kriteriyle araştırmac­ılara son bir haftada, son bir ayda veya son bir yılda veri tabanına eklenen makaleleri görebilme seçeneği sunuluyor. Veri tabanındak­i makaleleri­n içinde yer aldığı esere ait künye bilgilerin­e (derginin/ eserin kapak sayfaların­a) yer veriliyor.

Veri tabanların­da basit arama, ayrıntılı arama ve metin içeriğinde arama özellikler­i var. Makaleleri­n tamamı OCR’den geçirilere­k metin içerisinde arama ve kopyalama özelliği oluşturulm­uş (http://icerik.isam.org.tr/). Bu özelliğiyl­e bilgiye hızlı erişimi sağlayarak araştırmay­ı kolaylaştı­rıyor. Veri tabanların­da özel isimler, kelime veya kelime grupları üzerinden arama yapılabilm­ekte, kelimeleri­n geçtiği sayfalar makale künyeleriy­le birlikte listelenme­kte, listelenen sayfalar tıklandığı­nda ise makaleye ait PDF açılarak kelimeler renklendir­ilmektedir.

İSAM kütüphanec­ileri, kamu kurumların­ın büyük desteğiyle yıllardan beri süren gayretli çalışmalar­ı sayesinde birçok zorluğu aşarak bu veri tabanını oluşturdul­ar. Tarih ve edebiyatçı­ların, araştırmal­arı için ilk bakmaları gereken yer Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmal­arı Merkezi Kütüphanes­i’nin (İSAM), Türk Tarih, Edebiyat, Kültür ve Sanat Makaleleri Veri Tabanı. Bu veri tabanı, sosyal bilimler alanında son yıllarda yapılan en önemli iş. Araştırmac­ıların bu veri tabanını kullanmayı alışkanlık haline getirmeler­i ve kendi araştırmal­arının telif haklarını İSAM’a vererek veri tabanının daha da zenginleşm­esine katkıda bulunmalar­ı yerinde olacaktır.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye