Dehşet verici!
Unutmuşsunuzdur... “Yarım milyon çocu ğun ölümüne yol açmak zor bir seçimdi ama bu bedele değdiği ni düşünüyorum” demişti ABD’nin ilk kadın Dışişleri Bakanı Madeleine Albright...
Bir Avrasyalı veya Doğulu siyasi böyle bir şey söylemiş olsaydı asla aklınızdan çıkmazdı...
★★★
Hillary Clinton da Dışişleri Bakanlığı sırasında Libya’ya yaptıklarından hiç pişmanlık duymadığını defalarca ifade etmişti. Hatırlıyor musunuz? “Nihayetinde kan nehrine yol açmadık, alt tarafı planlı bir kaos ürettik” gibisinden laflar etmişti.
Onu da unutmuşsunuzdur. Zaten devrilip en alçak biçimde öldürülen “dünyanın merkezi”nden biri değil, Kaddafi’ydi; yıkılan ve insanları perişan edilen ülke Libya’ydı, kim umursar da, Clinton’ın bu çirkin sözlerini aklında tutardı ki!
★★★
ABD’nin Irak ve Afganistan cinayetlerinin birinci derece sorumlularından olan George W. Bush’un Ulusal Güvenlik Danışmanı ve 2005-2009 arasındaki Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’a ne demeli?
Piyanoda seçkin bir Brahms yorumcusuydu ama politika sahnesinde “savaş sevgisi”yle öne çıkmıştı.
Şimdi üniversite derslerinde “Savaş kabiliyeti zayıflamış bir ABD’nin felaket olduğu nu” vurguluyor.
★★★
Ama günümüzün gönül çalan ve küreselcilerin yeni dünya düzeni projesiyle çakışan söylemi malum...
Her kötüyü “erkek”, her iyiyi “kadın” üzerinden tarif et!
Tezlerin gerçekle hiç uyuşmayan zevzeklikler olsa bile, salla gitsin!
Nasılsa popüler kültür arkanda...
Nasılsa medya kimsenin “İyi de bu yanlış, cahil ce ve aslında kadın savunu su değil” diye düşünmesine fırsat vermez...
Eh, Boris Johnson da bunu yaptı işte!
Kalktı, “Putin kadın olsay dı Ukrayna’yı işgal etmezdi” dedi...
★★★
Bütün dünyayı böyle oyalayarak felakete götürüyorlar.
Putin de “emperyalist hırslarla Falkland Adaları için Arjantin’e savaş açan” Margaret Thatcher’ı hatırlatmış...
Bilmiyor ki, bu sözler ulusla rarası kültür tüketicisinin bir kulağından girip ötekinden çıkacak.
Boş iddialar nasıl da dolu gösteriliyor, değil mi?
Asıl dehşet verici olan bu!