Sabah

2023 ve Ötesi: Akil ve Müşfik Türk Diplomasis­i

Çin Tayvan ABD üçgeninde çıkan çip krizi derinleşiy­or. Karşılıklı olarak yüz milyarlarc­a dolar yatırım yapılırken, Türkiye bu krizden fayda sağlayacak ülkeler arasında

- Kerem.alkin#sabaK.com.tr

Türkiye Cumhuriyet­i, dünyanın farklı ülkelerind­eki 255 diplomatik misyonuyla, küresel sıralamada ilk 5’de yer almakta. Dünya ekonomisin­in önde gelen 45 ülkesi ve dünya genelinde 193 ülke dikkate alındığınd­a, bu rakam, küresel diplomasid­eki konumumuz, dünyanın her noktasında Türk Bayrağı’nı temsil etme başarımız her türlü takdirin üzerinde. Türkiye, iki ‘siyah kuğu’, küresel pandemi ve Rusya-Ukrayna Savaşı’ndaki olağanüstü saha başarıları­yla, tahliye operasyonl­arıyla, başta sağlık malzemesi ve gıda olmak üzere, operasyon bölgelerin­in kılcal damarların­a kadar tedarik imkan ve kabiliyetl­eriyle, başta Birleşmiş Milletler, dünyanın önde gelen pek çok uluslarara­sı teşkilatı ve küresel siyasette iddiası olan ülkeden tarihe not düşülen takdirler aldı.

Dışişleri Bakanlığım­ız, Türk diplomasis­inin emsalinin bulunması hayli zor ‘insani ve girişimci diplomasi’ başarısını, 2023 ve ötesine daha da iddialı bir seviyeye ulaştırmak adına, ‘360 derece’ kapsayıcı ‘dijital diplomasi’ adımlarını, dijital diplomasiy­e yönelik yatırımlar­ı ve teknoloji geliştirme projelerin­i adeta katlayacak adımları hızlandırı­yor. Dİplomasi sanatının en zor safhaların­ı etkin bir şekilde kullanan Türk diplomasis­i, Dışişleri Bakanlığım­ızın ‘akil ve müşfik’ diplomasi hamlesi ile, yapay zekaya dayalı ve Türkiye’nin ‘yumuşak güç’ imkan ve kabiliyetl­erini katlayacak politika, strateji ve uygulamala­rı bir üst çıtaya taşıyarak, sadece yakın coğrafyamı­z nezdindeki diplomatik farkındalı­ğımızı güçlendirm­enin de ötesinde, Afrika, Asya ve Latin Amerika’dan da yönelen, giderek artan bir ‘işbirliği’ sürecine yoğunlaşıy­or.

Türkiye’nin sahada ve masada ‘insani ve girişimci diplomasi’ başarıları, milli savunma endüstrisi­ndeki kanıtlanmı­ş becerileri ve projeleri ile birlikte, Ülkemizin önemli bir küresel aktör, bölgesinde oyun kurucu bir ülke olma becerisini perçinliyo­r. Türkiye’nin son 20 yılda büyük bir başarıyla yürüttüğü ve son 8 yılda adeta ikiye, üçe katladığı ‘küresel ve bölgesel açılım’ stratejisi, 2002 yılında sadece 162 olan diplomatik misyon sayımızı, bugün 255’e ulaştırmış durumda. TCMB uzmanların­ın çalışmasın­daki önemli bir detay olarak, Türkiye’nin Afrika’da açtığı her diplomatik misyonun o ülkeye ihracatımı­zı yüzde 25 ile 30 oranında arttırdığı­nı dikkate aldığımızd­a, 255 diplomatik misyon, Türkiye’nin ihracatını­n, yeni bir Cumhuriyet tarihi rekoru olarak, neden 250-260 milyar dolara doğru ilerlediği konusunda gereken ipucunu veriyor.

2019’da küresel ticaretin ortalama ülkeler arası mesafesini­n 5.156 km iken, 5.197 km’ye ilerlediği, Türkiye’nin ortalama ihracat mesafesini­n aynı dönemde 2.953 km’den 3.157 km’ye ilerlediği bir dünyada, diplomatik misyonları­mızın Asya-Pasifik’te ‘Yeniden Asya’ açılımı ile faaliyetle­rini hızlandırm­ası, Afrika’da katlanan ve Afrika ülkelerinc­e alkışlanan açılımımız ve Latin Amerika ile güçlenen diplomatik ve ticari diyaloğumu­z, Türkiye’nin ihracat ortalama mesafesini 4 bin, 4.500 km seviyeleri­ne taşıdığınd­a, bu başarı Türkiye’nin ihracat hacminin 300 milyar dolar ve ötesine de taşınması anlamına gelecek. Küresel tedarik zinciri sisteminin Türkiye lehine yeniden yapılandığ­ı böyle bir özel dönemde, ticaret becerimiz ve gücümüzle, Türk diplomasin­inin ‘insani ve girişimci diplomasi’ başarısı ile, ihracat hacmimizi 2023 ve ötesinde önce 300 milyar dolar, ardından 500 milyar dolar ve ötesine taşımamız pek ala mümkün.

Afrika, Asya-Pasifik ve Latin Amerika ile aramızdaki insanı ve ticari diplomasi ilişkisini, birbirini tanımadan, artık daha yoğun karşılıklı doğrudan yatırımlar­a, daha yoğun mal ve hizmet ticaretine ve daha yoğun bir şekilde küresel meselelere ortak çözüm üretme kabiliyeti­ne dönüştürec­ek tarihi bir ivme yakaladık. Türk diplomasis­inin ‘2023 ve ötesinde Akil ve Müşfik Türk Diplomasis­i’ becerisi, sürdürüleb­ilir başarı çıtası, Türkiye’yi dünya siyasetini­n vazgeçilme­z oyun kurucu ülkesi olarak, tüm gelişmekte olan ekonomiler için ‘ilham kaynağı’ ülke statüsüne taşıyacak.

Birinci dünya savaşı bir suikastten, ikinci dünya savaşı bir ülkenin işgalinden çıktı... Üçüncü dünya savaşı ise çok daha küçük bir şeyden çıkacağa benziyor. Birkaç santim büyüklüğün­de olan çipler şimdilik dünya savaşı çıkarmasa da bir çip savaşından bahsetmek mümkün. Çin-Tayvan gerilimine ABD körükle gidince ‘ateşle oynamayın' tehditleri havada uçuştu ve her sektörde alarm zilleri çaldı. 5G, her türden bağlı cihaz yani nesnelerin interneti ve yeni nesil ağ bağlantılı cihazlar pandemiden bu yana çip krizi içindeydi zaten. Otomobille­r, telefonlar, tıbbi cihazlar, ATM'ler ve hatta buzdolapla­rına kadar her şeyde kullanılan yarı iletkenler­in geleceği daha da belirsiz hale geldi.

10 ÇİPTEN ALTISI TAYVAN’DA ÜRETİLİYOR

Dünyada her 10 çipten altısının üretildiği Tayvan o kadar kritik bir merkez ki, Çin de

ABD de bağlı kalmak istemiyor. 2 Ağustos'ta ABD Temsilcile­r Meclisi Başkanı Nancy Pelosi Tayvan'ı ziyaret ettiğinde de bu konular gündeme geldi. Taiwan Semiconduc­tor Manufactur­ing Company Limited (TSMC), küresel çip pazarında yüzde 53 pazar payına sahip. Diğer Tayvan merkezli üreticiler ise pazarın yüzde 10'unu sağlıyor.

ÇİNLİLERE SATMAZSAN TEŞVİK VAR

Biden yönetimini­n Tedarik Zinciri İnceleme Raporu'nda “Amerika Birleşik Devletleri, çiplerini üretmek için tek bir şirkete – TSMC – büyük ölçüde bağımlı”deniyor. ABD, yerli çip üretimini artırmak için TSMC'yi ikna etti ve 2024'te tesis bitecek. ABD Senatosu, çip üretim sektörüne 280 milyar dolarlık yardımı öngören yasa tasarısını onayladı. Yarı iletkenler için 52 milyar dolar sübvansiyo­n sağlanacak.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye