Sabah

Şeytanın bacağını kırdık

- 606 EAR \D] Editör: ENGİN ARDId

ayseri Belediye Başkanı, “Ticaret ve endüstri bizim iliklerimi ze işlemiş” diyor...

Eee, ne var bunda?

Çok şey var, çok.

Eskiden Türkler tica ret yapmaktan utanırlard­ı. Ekonomi gayrimüsli­mlere “bırakılmış­tı”...

Tek gözde sınıf vardı: Bürokrasi. Yönetici sınıf...

Bu bütün bir Osmanlı döneminde olduğu gibi cumhuriyet­te de böyleydi.

Gerçi İttihatçıl­ar tarafın dan iki dönem bunu kırma çabası gösterildi ama...

Birincisi, Birinci Dünya Savaşı yıllarında, özellik le İaşe Nazırı .ara .emal Bey öncülüğünd­e...

“Milli burjuva” tirmek istediler.

Saksıda yetişmiyor­du tabii.

Çok küçük ölçekte başa rılı oldular.

İkincisi, bu sefer İkinci Savaş yıllarında...

Gene İttihatçıl­ar. Bu sefer Şükrü Saracoğlu yönetimind­e, İnönü’nün de onayıyla.

“Varlık Vergisi”yle özellikle Yahudi tüccarın “belini kırmak” istediler. Sermaye el değiştirec­ekti.

Hiçbir işe yaramadı, atı lan taş ürkütülen kurbağaya değmedi.

★★★

yetiş

Türk tacirinin ve yeni doğmakta olan Türk sanayi cisinin “kendine gelmesi” Demokrat Parti döneminde başladı.

Bürokrasin­in prangala rından kurtulabil­diği ölçüde.

Bürokrasi buna ses çıka ramıyor ama bunun üst yapıdaki yansıması olan

“siyasetin Türk tüccarı nın eline geçmesine” ifrit oluyordu.

Üç kere bunu zor kul lanarak yıkmayı denedi: 1960, 1971 ve 1980.

Görünürde sola karşı, ama aslında boyun eğme yen tüccara karşıydı!

1983’te gzal geldi ve bütün zincirleri kırdı.

Ticaret de sanayi de kanatlandı.

2002’de Erdoğan gelin ce de fişekledi, roketledi.

★★★

Ortaya çıkan “Müslüman işada mı” tipi, İttihatçıl­ar’ın alı şık oldukları “gericiye” hiç benzemiyor­du!

Başı örtülü hanım lar araba kullanıyor­lardı! Dünyanın sonu gelmişti.

Evet ama, o kabız İttihatçı bürokrat dünyası nın...

Bürokrasi de, hep yap tığı gibi, son çare olarak Atatürkçül­ük kılıfına sığındı.

Bakalım 2023’te ne halt edecekler? “Rövanşı” alıp Türkiye’ye en az bir beş yıl vakit kaybettire­cekler mi?

★★★

detin $ltanªın baba sı, kendisinde­n bir lira fazla kazananı “hırsız”, kendi sinden bir lira az kazana nı “ayaktakımı” olarak görürmüş...

CHP milletveki­li.

Benim babama da sorarsanız “ticaret en ayıp şey”di...

Devlet memuru.

İkisi de toprak altında. Çok şükür, fikirleri de!

’\e J|QGer TL 0+ 88 8 0E6A- IDFeERRN FRm eQJLQDrGLF

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye