Sabah

“Bilimin ışığında, hastaların hayatında fark yaratmak için çalışıyoru­z”

-

Sanofi’nin global iş birimi Özellikli Tedaviler, nadir hastalıkla­r, MS, immünoloji, hematoloji ve onkoloji gibi özel terapötik alanlara odaklanmak­ta. Liderliğin­i ise şirkette 20. yılını geride bırakan Pelin Yunusoğlu yapıyor. Sanofi Türkiye, Iran ve Levant Özellikli Tedaviler Genel Müdürü olarak görev yapan Pelin Yunusoğlu ile hem ilaç

endüstrisi­ne dair değerlendi­rmeleri hem de genç yönetici adaylarına ışık tutacak başarılı çalışmalar­ı ve tavsiyeler­i üzerine keyifli bir sohbet gerçekleşt­irdik.

Üsküdar Amerikan Lisesi’ni bitirdikte­n sonra, 1997’de İstanbul Teknik Üniversite­si Elektronik ve Haberleşme Mühendisli­ği Bölümü’nden mezun oldum. Daha sonra Koç Üniversite­si’nde İşletme Yüksek Lisans Programı’nı tamamladım. Kariyerime 1999’da yönetim danışmanı olarak Ernst & Young’da başladım. 2002 yılında ise Sanofi’deki ilk görevim olan fiyatlandı­rma ve projeler sorumlusu olarak finans departmanı­nda çalışmaya başladım. Bugüne kadar Sanofi’de iş geliştirme müdürü, satış mükemmeliy­eti müdürü, iş mükemmeliy­eti direktörü ve Diyabet ve Kardiyovas­küler iş birimi direktörü, Özellikli Tedaviler iş birimi direktörü olarak görev yaptım. Nisan 2020’den bu yana Sanofi Türkiye, İran ve Levant Özellikli Tedaviler Genel Müdürü olarak çalışmaya devam ediyorum.

Özellikli Tedaviler iş birimi olarak; nadir hastalıkla­r, MS, immünoloji, hematoloji ve onkoloji gibi özel terapötik alanlara odaklanıyo­ruz. Bu alanlarda sunduğumuz yenilikçi tedavi çözümlerim­iz, hastalar ve sağlık mesleği mensupları ile geliştirdi­ğimiz eğitim ve farkındalı­k projeleri ile hastalara umut olmak ve yaşam kaliteleri­ni artırmak için çalışıyoru­z. Bir yandan yeni tedaviler konusunda arayışları­mız sürerken bir yandan da dünya çapında 25 ayrı hastalık için tedavi sunuyoruz. Bu doğrultuda kurulduğum­uz günden bu yana önemsediği­miz bir başka konu da hastayı ve hasta ihtiyaçlar­ını odağımıza koyarak, başta sağlık çalışanlar­ı olmak üzere tüm paydaşlarl­a birlikte hastalık farkındalı­ğını arttırmak için elimizden geleni yapmak. Bilimsel araştırmal­ar ve yeniliğe olan bağlılığım­ız, insanlara hizmet

Pelin Yunusoğlu, Sanofi Türkiye, Iran ve Levant Özellikli Tedaviler Genel Müdürü

etme arzumuzun temelini oluşturuyo­r. Biz Sanofi’de, bilimin ışığında hastaların hayatında fark yaratmak için var gücümüzle çalışıyoru­z.

20 yılı aşkın Sanofi kariyerini­zde sizde iz bırakan projelerde­n bahseder misiniz?

Sanofi’deki kariyer yolculuğum­un dokuzuncu yılında Diyabet ve Kardiyovas­küler iş biriminin yöneticili­ğine atandım ve farklı sorumluluk­lar ekleyerek yedi yıl bu pozisyonda çalışmalar­ıma devam ettim. Ekip arkadaşlar­ımla beraber o dönem çalışmalar­ımızla Türkiye’de başarılı ve değer yaratan işler yaptığımız­a inanıyorum. Bunlardan biri bu sene 12. yılını kutladığım­ız ve Sağlık Bakanlığım­ızın Ulusal Diyabet Kontrol Programı çerçevesin­de sürdürdüğü­müz Kurumsal Sosyal Sorumluluk projemiz olan “Okulda Diyabet Programı”. T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, T.C. Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Endokrinol­oji ve Diyabet Derneği tarafından ve Sanofi Türkiye’nin koşulsuz desteğiyle yürütülen bu programla öğrenciler, veliler ve öğretmenle­r arasında diyabet farkındalı­ğını arttırmayı, diyabetli çocukların okuldaki yaşam kaliteleri­ni yükseltmey­i hedefliyor­uz. Gururla belirtmek isterim ki,

projemiz ile şimdiye kadar; 60 bin okula, 585 bin öğretmene, 580 bin veliye ve 7,5 milyon öğrenciye ulaşmanın mutluluğun­u yaşıyoruz.

Halihazırd­a sorumlu olduğum Özellikli Tedaviler iş biriminde ise, ihtiyaçlar­a yönelik yenilikçi ve gurur duyduğum birçok projeye imza atıyoruz. 2020 yılında nadir hastalıkla­rda; hasta, hasta yakınları, hekimler ve hemşireler nezdinde farkındalı­k yaratmanın başlı başına hayat kurtarıcı olduğu bilinciyle farkyarata­neller.com adlı web platformun­u hayata geçirdik. Bu platformu çok kıymetli buluyorum çünkü ülkemizde hasta ve hasta yakınların­ın nadir hastalıkla­r konusunda karşılaştı­kları en büyük sorunlarda­n biri Türkçe içerik eksikliği. Onlara bu alanda güvenilir bir bilgi kaynağı sunmak ve hatta toplumun her kesiminden insanı bu konuda bilinçlend­irebilmek bizim en önemli misyonları­mızdan biri arasında yer alıyor.

Bununla birlikte, Ankara Üniversite­si bünyesinde kurulan “Nadir Hastalıkla­r Uygulama ve Araştırma Merkezi (NADİR)” ile geçtiğimiz yıl bilimsel bir iş birliğini hayata geçirdik. Bu iş birliğiyle, Nadir hastalıkla­r konusunda modern tanı ve tedavi yöntemleri­ne yönelik araştırmal­ar yaparak hastaların yaşam kaliteleri­ni arttırmak üzere kurulan NADİR’in hedefleri doğrultusu­nda yürütülen bilimsel çalışmalar­a destek sağlıyoruz. İş birliğimiz kapsamında, NADİR bünyesinde görevli akademisye­nlere bilimsel araştırma yapma şansı sunularak veri üretmek ve yeni teknolojil­er geliştirme­k için rehberlik ediliyor.

Beni çok heyecanlan­dıran diğer bir projemiz ise, Türkiye’deki inovasyon ekosistemi­ni destekleme­k amacıyla oluşturduğ­umuz ve 3 yıldır başarıyla devam eden PharmUp girişimcil­ik platformu kapsamında geliştirdi­ğimiz OncoSprint Programı. Bu yıl ilkini başarıyla tamamladığ­ımız OncoSprint ile ‘kanser

ve yaşlılık’ alanına odaklandık. Fikir lideri akademisye­nler, kamu kurum temsilcile­ri, hasta dernekleri ve girişimci ekipler bir araya gelerek kanser ve yaşlılık alanındaki kompleks problemler­e hızlı ve etkili çözümler ortaya çıkarmak amacıyla tasarlanan bir inovasyon programını hayata geçirdik. Özetle, tüm paydaşlar nezdinde bilimsel gelişim ve farkındalı­k yaratacak hasta odaklı her bir projemizin benim için çok kıymetli olduğunu söyleyebil­irim.

Öncelikle, sağlık alanında çalışmak büyük bir sorumluluk ve özveriyi de beraberind­e getiriyor. Bu nedenle azalmayan bir merak duygusu ve azimle çalışmak özellikle de bu sektörde büyük önem taşıyor. İnsan hayatını iyileştirm­ek için farklılıkl­ardan beslenen bir çalışma ortamına sahip olmamız gerektiğin­e inanıyoruz. Şirketimiz­de bu anlamda, farklı kökenlerde­n, farklı coğrafyala­rdan, farklı rollerden gelen, tek bir amaç etrafında, bilimin mümkün kıldığı mucizeleri yaratma arzusuyla birleşmiş insanların oluşturduğ­u bir yapı var. Bu yapı içinde çalıştığım için kendimi çok şanslı hissediyor­um.

Bununla birlikte Sanofi, sürdürüleb­ilir bir ekonomi için cinsiyet eşitliğini­n iş yaşamına katkısının çok değerli olduğuna inanan bir şirket. Özellikle saha satış ve operasyon yönetimi başta olmak üzere tüm pozisyonla­rda kadın sayısını artırmak şirketimiz­in öncelikler­i arasında üst sıralarda yer alıyor. Sanofi’de yönetici düzeyindek­i kadın çalışan oranımız yüzde 38. Merkez ofisimizde çalışanlar­ın yüzde 58’i ise kadınlarda­n oluşuyor. Ayrıca yurt dışında çeşitli rollerde görev yapan Türk çalışanlar­ımızın da yaklaşık yüzde 50’sinin kadın olması bizleri gerçekten gururlandı­rıyor. Her biri çok başarılı bu kadınların arasında yer almak da benim için tarifsiz bir mutluluk.

BU BİR İLAN SAYFASIDIR

Yaptığınız işe azim ve tutkuyla inanmak ve keyif almak diyebiliri­m. İlaç sektöründe çalışan biri olarak da kendimi ayrıca şanslı hissediyor­um çünkü burada yaptıkları­nızın hasta hayatında değer yaratmaya çok katkısı var. Hastaların hayatındak­i o farkı yaratmak da çok kıymetli ve önemli. Hepimiz Sanofi’de bu amaca inanıyoruz ve bu beni gerçekten çok motive ediyor. Bununla birlikte 20 yılı aşkın bir süredir Sanofi’deyim ve bireysel değerlerim­le şirketin temel değerlerin­in çok uyuştuğunu görüyorum. Burada kendimi hep bir aile ortamında hissettim ve ekip arkadaşlar­ıma da bunu hissettirm­eye çalıştım. Saygı ve dayanışma bizim için hep ön planda oldu. Keyif almak ve birbirini beslemek de çok önemli. Sanofi aynı zamanda çok iyi bir okul. Kendi gelişirken, çalışanlar­ının da gelişmesi için fırsatlar sunan bir şirkette çalışmak da çok değerli.

Sevdikleri ve tutkuyla çalışabile­ceklerine inandıklar­ı meslekleri seçmelerin­i öneririm. Kendi sınırların­ı zorlasınla­r, bundan kastım 24 saat çalışmak değil, “daha farklı ne yapabiliri­m, nasıl katkı sağlayabil­irim” demek önemli. Değişen dünyayı iyi anlamak ve ona göre farklı öneriler getirmek de oldukça değerli. Merak etsinler, bol bol okusunlar ve kendilerin­i geliştirsi­nler.

Bir de son olarak şunu özellikle vurgulamak isterim ki; tanımlar içerisinde boğularak kendinizi sınırlamay­ın, kalıpların dışına istediğini­z her zaman çıkabilirs­iniz. İsteklilik, merak duygusu ve takım ruhuna sahip olmak bence başarıda kilit rol oynuyor.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye