İslam’da büyü var mıdır, varsa nasıl korunmalıyız?
Büyü veya sihir, birtakım acayip işler vasıtasıyla, başkaları üzerinde tesirler meydana getirmektir. Sihrin gözbağcılığı denilen gerçek olmayan çeşitleri yanında, gerçek netice ve etkileri olan çeşitleri de vardır. Ancak mahiyeti ve nasıl etki yaptığı bilinmemektedir. İslam dini, sihri inkâr etmemiş; fakat itikadı bozduğu, tevhid inancına zarar verdiği, kötüye kullanıldığı ve kontrolü mümkün olmadığı için yasaklamıştır. Kur’an-ı Kerim’de, “Sihirbazın felah bulamayacağı” (Taha, 69) beyan edilmiştir. Sihir ve büyüye karşı korunmak için Allah’a sığınmak ve “muavvizeteyn” denilen Felak ve Nas surelerini okumak tavsiye edilir.
■ Falcılık nedir? Falcıya inanmak caiz midir?
İnsanın güzel bir olayla veya sözle karşılaştığında iyimserliğe, kötü bir hâlle karşılaştığında ise kötümserliğe kapılması, yaradılıştan gelen fıtri bir hadisedir. Ancak iyimserlik ve kötümserliğe kapılarak bu gibi hâllerin tesiri altında kalmak kişiyi evhama sevk edeceğinden kötü sonuçlar doğurabilir. Arapça’daki “F-E-L” kökünden olan fal sözcüğü “iyimserlik ve iyiye yorma” manasına gelmektedir. Hayırlı ve hayra teşvik edici sözler de bu kabildendir. Bu manadaki fal için Peygamberimiz (SAV), “İslam’da huzursuzluk yoktur. Ancak “fal”ı (iyi sözü) beğenmekteyim” buyurmuştur. Görüldüğü üzere bir şeyi uğursuz saymak, onun etkisinde kalmak yersiz ve dayanaksızdır. Bilakis ümitvar olmak, Allah’a güvenip O’ndan güç alarak hayatımızı değerlendirmek her Müslüman’ın görevidir. Günümüzde halk arasında fal diye ifade edilen, kahve fincanı veya birtakım şeylere bakarak kişinin geleceğiyle ilgili hususlarda hükümler çıkarmak yanlıştır. Dinimizde yeri yoktur. Günümüzdeki manası ile fal, cahiliyet döneminde müşriklerin uyguladıkları oklarla nasibini tespit etmek ve gelecekle ilgili bilgiler aktarmaktır ki, bunu yapmak ve ona inanmak dinen caiz değildir.
■ Çocuklarımıza isim verirken nelere dikkat etme liyiz?
Babanın evladına karşı vazifelerinden birisi de onlara güzel ve anlamlı isim vermesidir. Peygamberimiz, “Kıyamet günü siz kendi isminizle ve babalarınızın ismiyle çağrılacaksınız. Çocuklarınıza güzel isim veriniz” buyurmuştur. Bu nedenle İslami örfte yeri olan ve yadırganmayacak isim olması tercih edilir. İsimlerin mutlaka Arapça olması veya Kur’an-ı Kerim’de geçmesi gerekmemektedir.