Turizm, fırsatçılık ve sosyal medyada ifşa
Biraz da ‘lahmacun’un katkısıyla turistik bölgelerde her şeyin fiyatı nın daha pahalı olmasına alışmış tık. Hatta hiç onaylamasak bile yerliye ayrı, turiste ayrı fiyat uygulayan ve söz geçiremediğimiz fırsatçıları da kabullen miştik. Ancak şimdi yazacaklarım tam bir kendi ayağına kurşun sıkma hikayesi...
Hem de turizm esnafının topyekün katıldığı.
Birkaç örnekle konuya gireyim:
■ Siz hiç, bir topu 200 lira yani -10 pound olan dondurma yedi niz mi" Antalya Kalkan’da tatil yapan İngiliz bir turist soruyor bunu. Ardından İngiltere’de 10 pounda kaç kutu dondurma alabileceğini yazıyor. Üstelik yol üstündeki bu don durmacınınkinden kat kat güzel dünya çapında marka olmuş dondurmala rı örnek veriyor. Bir sosyal medya mecrasındaki bir grupta olan bu paylaşıma binlerce yorum gelmiş. Hepsi aynı şekilde şikayetçi.
■ Bir örnek de Fethiye’den vere lim. 4 kişilik İngiliz bir ailenin gördü ğü muameleyi anlattığı paylaşım yine binlerce yorum almış. Yamaç paraşütü yapan eşi ve oğlunun gökyü zündeki süzülüşlerini çekmeye çalışan İngiliz turiste, ‘fotoğraf çekmek yasak, bizim fotoğrafçımız çekiyor’ deniyor. Ama adam, ‘O da çek sin ben de çekeceğim’ diyor ve devam ediyor. Yaşanan arbedeye rağmen, itiş kakış arasında adam bir şeyler çekmeye çalışıyor. Daha sonra para sını peşin ödedikleri için bu kez ken disi, kızıyla yamaç paraşütü yapmak için tepeye çıkıyor. Eşi ise onları çek meye korkuyor. Evet, kadın turistin kullandığı ifade bu; ‘Bana şiddet uygulamalarından korktum’ diye yazıyor, Facebook sayfasında. Oradan ayrılırlarken işletme yetkilisi fotoğraflar için kendilerine bir link gön dereceklerini söylüyor. Dediği gibi ger çekten link geliyor ama fotoğraflar açıl mıyor. Bu kez işletmeye mesaj atıyorlar, arıyorlar ancak bir muhatap bulamıyor lar. Sonunda da fotoğrafların bir hafta saklandığı ve silindiği cevabını alıyorlar. Şimdi bu ailenin elinde, binlerce lira ödedikleri ve belki de hayatlarının en çılgın deneyimine ilişkin bir tek babanın itiş kakış arasında çekebildiği görüntülerden başka bir şey yok. Bunun neden olduğu hayal kırıklığı ile bu işletmeye ve Türkiye’ye yani bize saydırıyorlar da saydırıyorlar. Yorumları varın siz tahmin edin.
Ülkemize sürekli gelen hatta Türkiye’de evleri olan turistler bu yılki fiyat uygulamalarından çok şikayetçi. Enflasyon bahanesiyle kendilerinin soyulduğunu düşünüyorlar ve tepkilerini çok etkili bir yöntem ile ortaya koyuyorlar; sosyal medyada ifşa.
Sosyal medyada ifşa çok etkili. Hiçbir esnafın Türkiye turizmini baltalayacak ve dijital ortamda sürekli insanların karşısına çıkacak kötü yorumlara neden olmaya hakkı yok.
Oysa biz her yıl ülkemize gelen turistlerin bir kısmını rakip ülkelerden ödünç alıyoruz. Onların tek rar Türkiye’ye gelmeleri buradaki deneyimlerine bağlı.
Söylenecek, yazılacak çok şey var. Sosyal medyada turistlerin mağ duriyetlerini aktardığı böyle yüzler ce grup var. Buralarda yazılan binler ce örnek var. Bunların binde birinin bile doğru olması bize yüzbinlerce turist, milyonlarca lira kaybettiriyor/kaybettirir.
Esnafla konuştuğunuzda ise enflas yondan şikayet edip, fiyatları kontrol edemediklerini söylüyorlar. Bu enflasyon fırsatçılığı ile bugün kazansalar da yarın ne kaybettiklerini bilmiyorlar. Biz çocukken yaygın kul lanılan bir slogan vardı; bir memnun turist bin turist demektir.
Bugünkü sosyal medya ve ile tişim olanaklarını düşündüğümüz de bunu şöyle değiştirmek zorundayız; Memnuniyetsiz turist, bir paylaşımla milyonlarca turist kaybettirir!