80 bine yakın müşterisi bulunan faktoring sektörü, Tedarik Zinciri Finansmanı sistemiyle KOBİ’lere, ilave bir teminata ihtiyaç duymadan kaynak sağlıyor. Ayrıca, işletme sermayesi desteği de veriyor
Mal ve hizmet satışından doğmuş/doğacak vadeli alacakların temlik yoluyla bir faktoring şirketine devredilmesi ve bu alacakların faktoring şirketi tarafından yönetilmesi olarak tanımlanan faktoring sektörünün ekonomiye desteği kesintisiz sürüyor.
2021’de yüzde 34.4’lük artışla 200 milyar liralık işlem hacmine ulaşan sektör, 2022’nin ilk çeyreğinde de bu ivmeye devam etti.
3 AYDA 69.5 MİLYAR CİRO
Firmaların kendi ticari alacaklarıyla uygun maliyetli finansmana ulaşmalarını sağlayan sektör, ihracatçı firmalara ve çoğunluğu KOBİ olan 80 bine yakın müşteriye hizmet veriyor.
Finansal Kurumlar Birliği (FKB) ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre, sektörün 2021’in ilk çeyreğinde 41.8 milyar lira olan işlem hacmi, bu yılın aynı döneminde yüzde 66 artarak 69.5 milyar liraya ulaştı.
İHRACATIN PAYI ARTIYOR
Türkiye Ekonomi Modeli’nin ana lokomotifi olan ilk çeyrekteki büyümenin yarısını tek başına sağlayan ihracatta rekor serisi, faktoring sektöründeki rakamlara da yansıdı. İlk çeyrekte yurtiçi ciro yüzde 55.3 artarak 56 milyar 652 milyon liraya çıkarken, yurtdışı ciro ise yüzde 140.4 büyümeyi ile 12 milyar 803 milyon liraya fırladı. 2021’in ilk üç ayında yüzde 12.7 olan yurtdışı cironun toplam içerisindeki payı, bu yılın aynı döneminde yüzde 18.5’e çıktı.
İŞLETME SERMAYESİ DESTEĞİ
Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de belirgin bir şekilde hacmini artıran faktoring ürünlerinin başında Tedarik Zinciri Finansmanı geliyor. Tedarik Zinciri Finansmanı sayesinde tedarikçi KOBİ’ler, büyük alıcıların belirlediği vadeyi beklemeden, alıcıların kredibilitesinden yararlanarak, ilave bir teminata ihtiyaç duymadan ve uygun bir maliyetle ticaretini peşin finanse ediyor, üretim süreci için kendilerine kaynak sağlıyor ve işletme sermayesi yaratabiliyor.
Gelişen teknoloji ve sektörün dijitalleşme vizyonu ile birlikte, FKB çatısı altında
2019 yılında hayata geçirilen Ticaret Zinciri Finansmanı Sistemi (TZFS) hem tedarik zinciri finansmanı ürününün hem de diğer faktoring ürünlerinin geniş kitlelere ulaştırılması için önemli bir görev üstleniyor. TZFS, ekonominin temelini oluşturan KOBİ’lerin elektronik ortamda yapacakları alacak devri ve çoğunluğu büyük ölçekli olan alıcı firmalardan alınan teyit ile finansmana daha hızlı, güvenli ve ucuz bir şekilde ulaşmalarını sağlıyor.
80 BİNE YAKIN MÜŞTERİYE HİZMET
Aktif büyüklüğünü yüzde 57 artırarak 72 milyar 227 milyon liraya çıkaran sektörün alacakları ise yüzde 60’lık artışla 67.2 milyar lira olarak gerçekleşti. Faktoring sektörünün öz kaynakları, geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 19 artarak 11 milyar 179 milyon liraya ulaştı. Müşteri sayısı 77 bin 963 olan faktoring sektöründe ilk çeyrek sonunda sözleşme sayısı ise 107 bin 716 oldu. Sektörün net kârı ise yüzde 52.7 artarak 686 milyon liraya çıktı.
ÖDEYEMEME RİSKİNİ ÜSTLENİYOR
Faktoring şirketleri müşterilerine garanti, tahsilat ve finansman olmak üzere üç temel hizmet sunuyor. Faktoring, alıcının finansal nedenlerden dolayı ödeyememe riskini üstlenerek satıcının vadeli satışlarından doğan alacaklarını garanti altına alır, işletmelerin ticari risklerini azaltır. Satıcının, faktoring şirketine devrettiği alacaklar, faktoring şirketinin alacağı haline dönüşür ve tahsilatı faktoring şirketi tarafından yapılır.
Faktoring şirketi müşterisine sunduğu tahsilat hizmetiyle işletmelerin kendi faaliyetlerine odaklanarak sürdürülebilir ve güvenli büyüme fırsatı yakalamasına destek olur.
ARAÇ SEKTÖRÜ LİDER
Faktoring sektöründe ilk çeyrekte işlem hacminin dağılımını bakıldığında, işlemlerin yaklaşık dörtte birinin toptan ve perakende ticaret motorlu araçlar servisinde gerçekleştiği dikkat çekiyor.
Söz konusu sektörün geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 26.2 olan işlem hacmindeki payı, bu yılın aynı döneminde yüzde 23.5 olarak gerçekleşti. Tekstil ve tekstil ürünleri sanayisinin hacimdeki payı yüzde 9.2’den 10.8’e çıkarken, metal ana sanayi ve işlenmiş madde üretiminin payı da yüzde 5.4’ten 7.1’e yükseldi. Kağıt ve kağıt ürünleri sektörünün payı yüzde 1.4’ten 2.9’a, elektrikli gaz ve su kaynaklarının payı ise yüzde 1.7’den 2.3’e yükseldi.