Sabah

Barkey’ler büyük puzzle’ın sadece küçük birer parçası

-

Cumhurbaşk­anı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta kazanma ihtimali güçlenince ABD tarafından kurgulanan ve yönetilen Batı’daki histerik hezeyan ve sistematik saldırı furyası yeni den alevlendi. Anketlerde Erdoğan’ın sandıkla yenilmeyec­eğinin anlaşılmas­ı, ABD’nin ‘master projesini’ revize etmesine yol açtı.

Bu çerçevede CIA’nın ‘Uzun Adam’ı devirmeye yönelik ‘Uzun Oyun’ adını ver diği ‘Yumuşak darbe mühendisli­ği’ proje si yerine, silahlı güç ve çatışmalar dâhil her tür ‘hard diplomasi’ ve askeri müdahale seçe neğinin kullanılma­sı kararı alındı.

Kronolojik sırayla gidersek eğer devre ye sokulan bu kirli tezgâhın hem planlanma sı hem de nasıl derinleşti­rildiği adım adım daha net görülecekt­ir. 2023’ün başlamasıy­la birlikte Atlantik’in her iki yakasında da düğmeye basan ABD, kıyıda köşede bekletilen sicili bozuk ne kadar Erdoğan karşıtı tescilli darbeci isim ve odak varsa hepsini eşza manlı olarak aktive etti.

The Economist, BBC, FT, WSJ, CNN, NYT, Die Welt, Der Spiegel ve WP gibi birer ideolojik aygıt olarak hareket eden Batı medyası ve düşünce kuruluşlar­ı kolektif şekilde Erdoğan’a yönelik sistematik manipülasy­ona başladı.

İlk çatlak ses ‘CIA ile birlikte birçok ülkede darbe planladığı­nı’ itiraf eden ABD’nin Ulusal Güvenlik Danışmanlı­ğı ve BM Temsilcili­ği gibi görevlerde bulunmuş eski neo con John Bolton’dan geldi. 2 Ocak’ta The Daily Telegraph ve 16 Ocak’ta da WSJ’ye yazan Bolton, “Batı Erdoğan’ı durdurmak için Türkiye’yi NATO’dan çıkarmalı. Türkiye çıkarılamı­yorsa da NATO feshedilme­li” çağrısıyla kinini kustu.

Darbeci Bolton’dan sonra sahneye bu kez Rasmus Paludan gibi pejmürdele­r sürül dü. Danimarkal­ı ırkçı Paludan, 21 Ocak’ta İsveç’in Türkiye konsoloslu­ğu önünde Kuran-ı Kerim’e yönelik aşağılık yakma eylemi ni gerçekleşt­irdi. Paludan’a destek için harekete geçen ABD, Almanya ve Fransa 27 Ocak’ta Türkiye’deki vatandaşla­rı için ‘terör riski uyarısı’nda bulundu.

Ardından Hollanda 31 Ocak günü İstanbul Başkonsols­oluğu’nu kapatma kara rı aldı. 1 Şubat’ta da Almanya, Fransa, Fransa, Belçika, İngiltere, İsviçre, İtalya ve son olarak İsveç aynı yolu izledi.

Bu hamleler Türkiye’yi hedef alan operas yonların SVLNRORMLN KDUEL oRNWDQ JHoLS dip lomatik, siyasi ve askeri savaş aşamasına geldi ğine işaret ediyor.

Bunun bir kanıtı da mimli Erdoğan düş manlarında­n ve 15 Temmuz darbesinin baş şüpheliler­inden Henri Barkey’in 3 Şubat’ta Foreign Affairs dergisinde çıkan yazısı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Siyaset

Planlama Dairesi eski görevlisi olan Barkey, “Türkiye’nin dönüm noktası?” başlık lı makalesind­e Erdoğan’ın sandıktan zaferle çık maması için ekonomik, siyasi ve diplomatik saldırı mekanizmal­arı yanında ABD devletinin Ege, Akdeniz, Suriye’nin kuzeyi ve KKTC’de seçim öncesi askeri çatışma seçenekler­ine de hazırlıklı olması gerektiği ni söylüyor.

Görüldüğü üzere Erdoğan’ın yeniden seçil me ihtimali arttıkça Batı’yı hafakanlar basıyor. Bu saldırılar bize Türkiye’ye düşman en büyük organize yapının hâlâ ‘Amerikan örgütü’ olduğunu da gösteriyor. Unutmayalı­m ki ABD, CIA’nın ‘Uzun Oyun’ stratejisi­yle Malezya’da 60 yıldır iktidarda olan parti yi alt etti. Bu seçimde olmazsa diğer seçimlerde kaldıkları yerden devam edecekler.

Yani iş FETÖ, PKK ve DHKP-C’yi yok etmekle veya seçimlerde kazanmakla bitmiyor. ABD güdümlü muhalefeti de dönüştüre cek çok sistematik bir jeo-kültürel mücadele verilmesi gerekiyor.

Parçalara değil büyük puzzle’a odaklanıp bataklığı tamamen kurutmak lazım. Yoksa içe ride ve dışarıdaki Amerikan örgütü militanlar­ı Türkiye’yi rehin alana kadar durmayacak­lar.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye