Sabah

Bir zamanlar Missouri

-

Nisan 1946 sabahı... Saat 8 suları... gnde metre uzunluğund­aki Missouri zırhlısı, arka larında Providence ve

Power gemileri İstanbul’a varıyorlar.

Missouri için Boğaz’da manevra zor, Kız Kulesi açığında kalıyor, diğer gemiler Dolmabahçe karşısında demirliyor.

İkinci Dünya Savaşı henüz bitmiş; dünya yeni bir payla şım kavgasına sürükleniy­or.

Savaşa girmemeyi başarmış Türkiye şimdi yer seçmeye zorlanıyor.

Daha ortada NATO yok ama ABD, Akdeniz’e kalıcı olarak giriyor.

O gün...

Cumhuriyet gazetesind­e Nadir Nadi şöyle yazıyor: “Amerika, bugün yeryüzünün en kuvvetli bir milletidir. Fakat bu kuvvet, saldırganl­ığın, istila ve tahakküm hırsının değil; barı şın, adaletin ve milletler ara sında eşitlik hakkını kurup yaşatmak isteyen temiz bir idealin emrindedir...”

Vatan gazetesind­e Ahmet Emin Yalman, zırhlıyı “Çelikten Barış elçisi” diye tanımlıyor.

İki gün sonra da Son

Posta’da Burhan Felek “Ben Missouri’liyim” yazıyor. (1970’lerde bizzat başkanlığı­nı yaptığı Gazetecile­r Cemiyeti tarafından Şeyh-ül Muharirin ünvanı verilen köşe yazarı.)

Başbakan Şükrü Saraçoğlu ise ziyareti şöyle değerlendi­riyor: “Dünyanın en mükemmel çocuğu olan Amerikalıl­ar, sağlam ve metin adımlarla yürümekted­irler.”

“Ya Haşmet abi, yine yakın tarihe daldın!” falan demeyin.

Geçen gün USS Nitze

aklıma geldi bütün bunlar...

O günler geçti gitti elbette. Köprülerin altından “hakikat” suları aktı ve “Hür dünya”nın da cilaları aktı.

İsteyen, USS Nitze’nin ziyaretind­eki “ıssızlık”tan da bunu anlar zaten.

O yüzden bir “tarih” yazısı olarak okumayın!

Derdim bu işlerin sosyal ve siyasal psikolojis­ine dik kat çekmek...

Malum, bazı “Aferin alma” meraklısı kesimler ve siyasiler için bu psikoloji geçmek bilmiyor.

Doğrusu...

Missouri ve beraberin dekilerin 9 Nisan günü İstanbul’dan Pire’ye doğru yola çıkış tablosunu

da manidar bulurum.

Halk sahile toplanır.

Robert Kolej öğrenciler­i Kabataş; üniversite öğrenciler­i Suvat vapuruna bindirilir ve gemiler bir deniz kortejiyle uğurlanır.

Olayı takip eden gazeteci Metin Toker şunu yazar: “Misafirler­imiz alkış tufanı arasında gelin alayı halinde yavaş yavaş uzaklaşıyo­rlar.”

 ?? ?? kruvazörü Dolmabahçe’ye demirleyin­ce
kruvazörü Dolmabahçe’ye demirleyin­ce

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye