Sabah

Felaket...

- ÖZLEM DOĞANER R]OHP GRJaQHr#aKaEHr FRP Wr 7ZLWWHr #R]OHPGRJaQHr

“Yediğim yemekten, yat tığım yastıktan hatta evin sıcaklığın­dan bile utanı yorum.” Çevremdeki bütün duyarlı, vicdanlı, insan gibi insanlarda­n duyduğum cümle bu. İnsan gibi insan bulmak çağımızın sorunu çünkü. İçimiz içimize sığmı yor, kalbimiz sıkışıyor, gör düklerimiz duydukları­mız kar şısında. Elimizden ne gelirse yardım etmeye çalışmak dışında çaresiziz. Maalesef yaşadığımı­z felaket, yüzyılın değil belki de bu bölgedeki son 300 yılın en büyük fela keti. Hem büyüklüğü hem de yayıldığı alan itibariyle.

Uzmanlara göre

8 şid detindeki bir deprem 60 megatonluk bir atom bombası kadar ener ji salıyor. Yaşadığımı­z 7.7 ve 7.6 şiddetinde 2 büyük deprem...

Şu an dünyadaki en güçlü nükleer savaş başlığı sadece 2 mega ton. Tedbir alınarak önlene bilecek bir şiddet değil yani. Uzmanlar, örnek gösterilen Japonya’da gerçekleşe­n 9 şiddetinde­ki depremin mer kez üssünün kıyıdan 150 km uzakta ve okyanus tabanında olduğunu, bizdeki gibi kara da ve sığ olmadığını vurgu luyorlar. Merkez üssü karada olan bu şiddetteki deprem de hiç bina yıkılmamas­ı için bütün binalarda çelik kafes kullanılma­lı. Dünyada böyle bir ülke bulunmuyor male sef. Herkesin yaptığı gibi sos yal medyadan bilgi kirlili ği yapanları değil de gerçek bilimi okumayı tercih ederse niz, siz de bu bilgilere ulaşa bilirsiniz. Sosyal medya kirli liği yapanlara da en iyi yanıtı Başkan Erdoğan verdi: “Gün yalan haber ve çarpıtmala­rla uğraşma günü değil. Zamanı gelince şu anda tuttuğumuz defteri açacağız.”

Hükümet, 10 ilde 3 ay için OHAL ilan edip 100 milyar TL kaynak tahsis etti. Yeter mi? Depremin ekonomik boyutunu ölç mek şimdiden pek müm kün durmuyor ama sanı rım yetmez. Bu yüzden

bize de iş düşüyor.

Binlerce iş makinesi, çadır, konteyner, kıyafet, ısıtıcı, gıda, ilaç ve pek çok insani yardım mal zemesini bölgeye ulaş tırılmak için Türkiye’nin her yerinde seferberli­k var. Oteller depremzede lere açılıyor, diğer şehirlerde vatandaşla­r evlerini deprem zedelere açmak için davette bulunuyor. Derinden hisset tiğimiz bu felaketin ve yıkı mın üstesinden hep birlikte geleceğiz.

Her şeyi yeniden çöze biliriz de yitip giden can larımızın yokluğunu telafi edebilmek mümkün değil işte. Doğrusu ben hem kaybettiği­miz canlara hem de insanlığa üzülü yorum bugünlerde. Hani başta dedim ya insan gibi insanı bulmak zor laştı diye. Kimi fırsatçılı­k yapıp para kazanma der dinde, kimi kendini gös terme gayretinde, kimi hala siyasi hırs peşinde...

Şimdi zamanı değil diye bilirsiniz ama birkaç söz söy lemek isterim. Canım çok yanıyor çünkü. Başta da anlattığım gibi bu büyüklük teki bir depremde maale sef yıkımın ağır olması kaçı nılmaz. Her yapı değil belki ama özellikle yeni binala rı, yanındakil­ere hiçbir şey olmazken

maalesef yüz lerce kişiye mezar olan binaları inşa edenleri yurtdışına çıkarmayal­ım. Kaçmasınla­r.

Ve cezası neyse mutlaka ağır bir şekilde verelim.

Affetmeyel­im...

Acil ihtiyaç malze melerinde yaşanan talep sonucunda, fahiş fiyat artışı uygulayan fırsat çılara göz yummayalım.

İhtiyaç var diye fiyat arttı ran battaniyec­inin, sütçünün kapısını bir daha çalmayalım. İyi niyetli tüccardan alışveriş yapalım.

Affetmeyel­im.

Enkaz çevresinde dolaşıp hırsızlık yapanı affetmeyel­im.

Yapmaya, korumaya, kurtarmaya çalışana destek olmak yerine her şeyi siya si malzemeye çevireni affet meyelim.

Allah depremde yitirdikle rimize rahmet eylesin, kalan lara sabır versin, hepimizin yardımcısı olsun.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye