Deprem ve Türkiye gerçeği
Günlerdir afet bölge sindeyim. Kendim gönüllü olarak kara yolundan geldim. Hatay ve Kahramanmaraş başta olmak üzere birçok mer kezde yardım faaliyetlerine katıldım. Gözlem yaptım.
%unca yalan haber ve provokasyonun içinde bana güvenecek olursa nız görebildiklerimi kısaca ve samimiyetle anlatmak isterim.
Gerçi herkes söyledi ama tek rar etmekte fayda var. Bildiğiniz depremleri unutun. Yaşanılan öyle böyle bir felaket değil. Özellikle Maraş ve Antakya şehir merkezlerinde hasar almamış bina yok diyebilirsiniz. Binalar sadece yıkılmamış. Bazıları maa lesef takla atmış gibi görünüyor. Bunları görünce insan ne diyece ğini bilemiyor. Sadece bir acziyet hissi kaplıyor.
Bu eski bina yeni bina tar tışmasının da pek bir anlamı yok. Eskilerden de yenilerden de göçükler var. Eskilerden de yeni lerden de ayakta kalanlar var. Ama hasar görmemiş olanı bul mak zor.
Mühendislik, mimar lık, denetim
tabii ki çok önem li ama sanırım yerleşim alanla rı bunlardan da önemli. Zira aynı büyüklükte depreme maruz kal mış iki yerleşim yerindeki yıkım arasındaki farkı çıplak ve eğitim siz bir gözle bile görmeniz müm kün. Mesela, Belen gibi dağlık bir alandaki hasar, Hassa gibi alüv yon arazisiyle kıyaslandığında çok daha az görünüyor. Bu yüksek yerlerdeki sağlam zemin üzerin de kargacık burgacık evlerin nasıl sapasağlam kaldığına şaşarsanız. Ama zemini sağlam olmayan yer lerde bina sağlam olsa bile teme linden sökülmüş gitmiş.
Şayet bu depremden bir ders çıkartacak ve o derse uygun adımlar atacaksak, sanırım Antakya gibi merkezlerin yerleşim planlarını buna göre ayarlamak gerekecek.
Afet yönetimiyle ilgili de söy lenmedik söz kalmadı. Ama şunu çok rahat söyleyebili rim: Depremzedeler veya saha da yardım için koşan insanların bu tartışma ve provokasyon larla günlerdir hiç işi olmadı.
Depremzedeler can ve mal derdinde. 6aha ekiple ri ve gönüllüler işinin başın da, muazzam bir dayanışma ruhuyla herkes yardım için koşuşturuyor.
İnanın provokasyonların da burada karşılığı yok. İnsanlar ağlamaktan yorgun düşmüş.
Göz pınarları kurumuş. Ve bir çoğu da ilini, ilçesini terk etmiş. Başka şehirlerdeki akrabaları na gitmiş. Bir depremzede, §$bi mahallede tek ben kaldım” diyor. Kalanlar için de bütün boş alanlar çadırlarla kaplanmış. Bu çadırların etrafında belediye ler, dernekler, şirketler, spor kulüpleri her türlü yaşamsal desteği vermek için ellerinden geleni yapıyor.
Adını bile bilmediğimiz ama sessizce ve vakarla çalışan çok fazla sayıda yardım derneği gör dük. Beşir, İnsani Yardım, Fetih, Hayrat, Safa, Verenel, Fatsa off road kulübü, jandarma, polis, asker, belediyeler ve özel şirket ler... AFAD ve UMKE öncülüğün de ülkenin dört bir yanından koşa koşa gelmiş gönüllüler... Daha burada ismini tek tek sayamaya cağım onlarca kurum ve kuruluş. Binlerce sessiz kahraman.
Şükürler olsun ki, 7ürkiye budur. Sosyal medyadaki azgın provokatörler değil.
SMS: HBY yaz 4122’ye gönder.