Sabah

Üç konuda aşırı savrulma

- BURHANETTİ­N DURAN

Cumhuriyet tarihimizi­n en büyük felaketini­n üzerinden sekiz gün geçti. Can kaybımız 31 bini aşarken deprem bölgesinde mucize kurtarmala­r devam ediyor. Hatay’da 13 yaşındaki Kaan 182. saatte enkazdan sağ çıkarıldı.

Milletimiz­in muazzam dayanışmas­ının göstergesi olan yardımları­n bölgeye akışı sürüyor. İki büyük depremin yaralarını sarmak ve yıkılan şehirlerim­izi yeniden inşa etmek için bu dayanışma ruhunu canlı tutmaya mecburuz.

Yardımlar kesilmeme li; aksine deprem bölgesin deki insanlarım­ızın güncel ihtiyaçlar­ına göre cevap veren dinamik bir modelle yürütülmel­i.

Bugünlerde çadır, konteyner ve ısıtıcı olan ihtiyaç, sonrasında yaşamın normalleşm­esi ve kalıcı konutlar haline dönecek. hlke genelinde afetlere hazırlıklı olma bilincini pekiştirer­ek şehirlerim­izi bu bilincin ışığındaki politikala­rla yeniden yapılandır­malıyız. Deprem bölgesinde­ki TOKİ konutların­ın hiçbirisin­in yıkılmamış olması elimizdeki olumlu verilerden birisi.

Kuşkusuz 13.5 milyonu etkileyen bu büyük felaketin Türkiye’ye çok yönlü etkileri olacak. Siyaset ve medyanın devleti, hükümeti ve karar alıcıları eleştirmes­i kaçınılmaz. Hem afetlere hazırlığın hem de afet sonrası yönetimin performans­ının değerlendi­rilmesi siyasetin alanındadı­r. Muhalefeti­n iktidarı sorgulamal­ara tabi tutması da normal.

Yakınların­ı kaybeden depremzede vatandaşla­rımızın öfkesi önünde saygı ile eğilmek durumunday­ız. Siyasetçi bu öfke ile yüzleşmek ve acıları dindirmek için elinde geleni yapmakla ile sorumlu.

$ncak

Kahramanma­raş merkezli iki depremden sonraki sekiz günde üç hususta aşırı bir savrul manın yaşandığın­ı görüyo rum.

1- Sosyal medya yalanları. 2- Suriyelile­re yönelik temelsiz ve ırkçı suçlamalar.

3- Devleti ve kurumların­ı düşmanlaşt­ıran yıkıcı siyasi söylemler.

Bu üç husus kimi zaman muhalefet ve yabancı medyanın Cumhurbaşk­anı Erdoğan karşıtlığı ile birleştiri­lerek önümüzdeki seçimler için “yeni bir siyasi öfkeye” dönüştürül­meye çalışılıyo­r.

Yasın ardından yıkıcı

bir öfke selinin gelmesi isteniyor.

Hastane ve barajların durumundan askerin yardımlard­aki rolüne, yağmacılar­a ve Suriyeli sığınmacıl­ara kadar çok sayıda yalan sosyal medyada cirit atıyor. İnsani duyguları sömüren bu kampanyanı­n FETÖ ve PKK çevreleri tarafından köpürtülme­si de cabası.

Büyük bir felaketin arkasından normal zamanda milletimiz­e en ağır zararı veren yapıların kendilerin­i bu şekilde meşrulaştı­rması beklenemez.

Deprem sebebiyle yükse len öfkeyi bizimle birlik te aynı felaketi yaşayan Suriyelile­re yönlendire­n bazı siyasetçil­erin bu ülke ye düşmanlık ettiği ortada.

10 ilde gerçekleşe­n iki depremin yıkıcılığı ortada iken “asrın felaketi” denilmesin­i “algı operasyonu ile olayı çok fazla büyütüp, sorumluluk­tan kurtulmak” ile açıklamak da ülkemize ve milletimiz­e haksızlık. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğ­lu, birlikte hareket ettiği sağ parti genel başkanları­ndan faklı olarak bu felaketten sonra bile Cumhurbaşk­anı Erdoğan ile görüşmeyer­ek “siyaset” yaptığını sanıyor. Bu partizanlı­k ve kendini marjinalle­ştirmek...

Halbuki hem felake te karşı dayanışma gös termek hem de iktida rı eleştirmek mümkündü.

Kılıçdaroğ­lu bu yaklaşımın­ı gelen tepkilerle yumuşatsa bile çizgi olarak HDP’ye daha yakın duruyor.

HDP Eş Genel Başkanı Sancar da afet yönetimini eleştirirk­en şu cümleleri kurmaktan çekinmiyor: “Bu iktidarın yaptığı en iyi şey kötülüğü örgütlemek­tir. Bu iktidarın becerisini­n en yüksek olduğu alan kötülüğü organize etmektir.”

İlginç, Sancar, iktidarı “organize kötülük” olarak nitelerken terör örgütü PKK/ KCK’nin deprem sonrası aldığı eylemsizli­k kararını “önemli bir adım” bulmayı da ihmal etmiyor. Sistem tartışması yapabilir, siyasetçil­eri eleştirebi­lirsiniz.

Ancak öfkeyi, devleti ve kurumların­ı düşmanlaşt­ırmak için kullanmanı­n adı siya set yapmak değil. Radikallik, marjinalli­k ve yıkıcılık...

 ?? ?? EuUKaQHttL­Q GuUaQ#saEaK FoP tU
EuUKaQHttL­Q GuUaQ#saEaK FoP tU

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye