Siyasetin ince çizgisi
İki büyük depremin yaralarını sarmakla meşgul olduğumuz günlerde muhalefet partilerini seçim telaşı aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bir yılda
açıklamasını temel alarak kampanyası başlattılar.
Erdoğan’ın deprem sonrasını yönetir ken kullandığı cümlenin seçim tarihini erte lemekle hiçbir ilgisi yoktu. Buna rağmen CHP, İP, DEVA ve GP genel başkanları bu tartışmaya sert eleştirilerle girdiler. AK Parti Sözcüsü Çelik, “Şu anda biz canlarımı zı enkazdan kurtarmanın derdindeyiz. Şu anda biz yaraları sarmanın müca delesini veriyoruz. Seçimle ilgili her hangi bir şey konuşmayı çok yanlış buluruz” cümleleriyle iktidarın önceliğinin deprem sonrasını yönetmek olduğunu gös terdi. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deprem gören şehirleri ayağa kaldırma süre cini yakından takip etmesi bekleniyor.
★★★
Afet sonrası yönetim açısından önü müzde zorlu bir dönem var. Kış şartlarında barınma, hijyen, altyapının çalıştırılması, psi kolojik destek gibi önemli ihtiyaçların ivedi likle karşılanması gerekiyor.
Ancak kalıcı konutların yapılması ile sonuçlanacak bir yıllık normalleşme süreci kaçınılmaz olarak seçim tarihini aşıyor. İşte muhalefet, iktidarın seçimleri erteleyerek bu toparlanmayı tamamlamayı tercih edece ğini zannediyor. Bu zan, deprem sonra sı siyasi söylemlerinde ciddi hatalar yapan muhalefeti yeni hatalar yapma ya itiyor. Yönettiği belediyelerle depremin yaralarını sarmayı göstermek ve yapılması gerekenleri anlatmak varken seçim tarihi tar tışmasına boğuluyorlar.
Arama kurtarma çalışmaları devam ederken daha depremin ikinci gününde Kılıçdaroğlu, “Yaşananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı red dediyorum. Erdoğan’la, sarayıyla ve rant çeteleriyle hiçbir zeminde buluş mayacağım” diyerek kendi tabanın dan bile tepki alacak tutum takındı. Deprem zamanının dayanışma ruhuna aykırı bu tutumu siyaset yapmak ola rak gördü.
bütün evleri bitireceğiz”
“Seçimler ertelenmesin”
★★★
Diğer bir konu da seçimlerin tarihi... Muhalefetin tartışmalarının aksine seçim lerin zamanında yapılacağını düşünüyorum. YSK hızlı bir hazırlıkla 11 ilimizdeki seçme nin oy vermesini mümkün kılması gerekir. Bunun için gerekirse tüm siyaset kurumu birlikte hareket edebilir. Ancak seçim mese lesinin muhalefeti şaşkınlığa ittiği de ortada.
Muhalefet 2023 seçimlerinin kampanya dönemine denk gelen “asrın felaketini” hangi söylemlerle etkili şekilde ele alacağını bilemiyor. Hemen “tek adam” ezberine ve “Bu ülke için asrın felaketi Erdoğan’dır” söy lemine savruldular.
★★★
Muhalefet, afet yönetimi eleştirile ri ile yıkıcı muhalefet arasındaki ince çizgi yi fark edemiyor. Kılıçdaroğlu’nun depre mi “Siyaset üstü görmüyorum” demesi de muhalefetin diğer genel başkanlarının “Seçimler ertelenmesin” söylemleri de kendilerini vurmakta. İktidar deprem bölge sinde yaraları sarmaya odaklanırken muha lefet seçim tarihi derdine düşmüş konum da görünüyor. Muhalefet deprem öncesinin partizan dili ile ağır suçlamalarda bulunuyor. Bu yıkıcı söylemlerin böylesi bir dönemde muhalefeti iktidara alternatif olmaktan çıkar dığını görmüyorlar.
Oysaki, iktidarın bu söylemlere cevap vermeye bile ihtiyacı yok. Pandemi sürecine benzer şekilde deprem gören şehirleri ayağa kaldırmak için elinden geleni yapsa yeterli. Bugünlerde insanımız sahada iş yapılmasını bekliyor, süslü ya da hamasi nutukları değil. Muhalefet siyaset yapmak ile hata etmi yor ancak deprem sonrası siyasetini dep rem öncesinin dili ve yaklaşımı ile yapması yüzünden kendi kuyusunu kazıyor.