Solun en büyük iyiliği
Günümüz solunun antiemper yalizm gibi bir derdi artık yok. Varsa yoksa Erdoğan düşman lığı.
Düşmanlıkları da küresel emperya lizmle eşgüdüm içinde. Hem antiemper yalist hem Erdoğan karşıtı olanları da yok değil.
Fakat azınlıktalar.
Böylelerine muttali olduğumda göz lerim parlıyor, adeta pamuklara sarasım geliyor.
Hülasa, emperyalizme karşı çıkı yorlar ya, bu da bana yetiyor. Fakat Erdoğan’a karşı çıkmaları da emperyalistlere yetiyor.
Müstevlilerin nezdinde, Erdoğan’a karşı ol da istersen sabah akşam, “Kahrolsun ABD emperyalizmi” de, hiç fark etmiyor. Erdoğan düşmanlığı söz konusu olduğunda gerisi teferruattan ibaret kalıyor.
Bu solcularımız, emperyalistlerin sev gisine mazhar olabiliyor. “Kahrolsun dediklerimiz neden bizi seviyor?” diye soranları yok. Yine de Che Guevara’nın “Düşmanın seni seviyorsa sende bir puştluk var demektir” sözünü hatırlat mak istemem.
Çünkü kötü niyetli değiller, özünde iyi insanlar.
Lakin, kimi zaman kötü niyetli olmak mı yoksa ahmak olmak mı daha zararlı, kestiremiyorum.
★★★
Türk solunun bir kısmı “telmaşa libe ral” haline gelmiş, bir kısmı da etnik mil liyetçilik peşinde.
İlk gençliğimizin solcuları böyle değil di. Halkların kardeşliğini savunan, bölü cülüğe karşı çıkan, yurtsever, bağımsız lıkçı, velhasıl halkçı insanlardı.
Her şeyden evvel de anamalcılı ğa kökten isyan eder, Koç’tan girip Eczacıbaşı’ndan çıkarlardı.
Günümüz solcuları bunun tam aksi ne, Türkiye’nin gayri safi milli hasılası nın yüzde 10’una yakınını tek başına elinde bulunduran Koç Holding başta olmak üzere sermaye babalarına bayılı yorlar. Sermaye babaları da onları her fırsatta himaye ediyor.
“Sahte solcuları” sadece küresel ci anamalcılar değil, Davutoğlu ve Babacan da çok seviyor. Sevgilerini gösterebilmek için de biri “Kendimi hiç bir zaman sağcı görmedim” derken diğeri “Sağcı değilim” diyor. Bakalım Karamollaoğlu da “Hiçbir zaman Milli Görüşçü olmadım” diyerek bu “sevgi” kervanına katılacak mı?
Solcularımız da 6’lı masayı çok seviyor da denge sağlanıyor.
Belki de “sol mitoloji” yeniden yazılı yor da bizim haberimiz yok. Ne de olsa fabrika ayarları Osmanlı saray paşaları nın çocuklarına dayanıyor.
★★★
“Günümüz solu halktan kopuk, halk la teması yok” deniyor ya, iyi ki öyle.
Denebilir ki, solun halkımıza en büyük iyiliği halktan kopuk olmasıdır.
Bir defasında halkla temas kurmuş lar, Bakanlar Kurulu’nun Hatay’da 6 mahalle için aldığı kentsel dönü şüm kararını mahkemeye taşıyıp engel olmuşlardı.
Halkla kurdukları bu temasın bedeli Hatay’da çok ağır oldu.
Bunlar maazallah halkla biraz daha temas kursalardı, TOKİ’ye Türkiye’de tek bir ev bile yaptırmazlardı.