Sabah

‘Kadın kontrolden çıkmış...’

- G9hR THO SMS MO9 \D] ’\H J|QGHU MH IDFHERRN FRP PDKPXWRYXU

Üzüntü verici ama Altılı Masa aktörleri, Türkiye can derdindeyk­en kendi dertlerine düşmüş durumda. İktidarla ilişkileri­nde izledikler­i felaket siyasetini­n bir benzeri de kendi aralarında yaşanıyor.

İlk saldırıya geçen de Meral Akşener oldu.

Çıktığı Fox TV’nin sabah programınd­a söz dönüp dolaşıp -biraz da bile isteye“Aday kim olacak?” mevzuuna gelince, Akşener açtı ağzını yumdu gözünü... Yaşanan derin deprem acısı bile Akşener’in siyasi öfkesini bastırmaya yetmemiş ki ne Kılıçdaroğ­lu kaldı ne de kurmay heyeti...

‘CHP’de kurmay zekâ yok’

Konuşmanın merkezinde yine Ekrem İmamoğlu vardı. Akşener, uzun uzun İmamoğlu’na neden sahip çıktığını anlatırken, kendisinin “ahmaklık, geri zekâlılık ve içişlerine karışmakla” suçlandığı­nı dile getiriyor ve öfkeyle şöyle diyordu:

“Kurmay zekânız olsa beni arardınız, ben de kendi telefonumd­an sizi halka gösterirdi­m.”

O heyetteki kurmaylar arasında Faik Öztrak, Selin Sayek Böke, Ünal Çeviköz ve basın danışmanı Ömer Topsakal vardı. Bu ağır hakareti Kılıçdaroğ­lu da üzerine aldı mı bilemem ama Akşener öfkelendik­çe cümleler birbirine karışıyord­u:

“Ne olurdu kardeşim ne olurdu. Çok yakın çalıştığım dönemde bunu akıl eder kurmay zekâ. Sonuç beceremedi­niz. Sonra ne oldu terbiyesiz, fırsatçı, saygısız ve de içişlerine karışır oldum.”

Akşener’in dinmeyen öfkesi

Akşener öyle öfkelenmiş ve kinlenmiş ki, şunun şurasında seçime iki buçuk ay kala kaseti başa sarıp adaylık tartışması­nı yeniden başlattı ve Kılıçdaroğ­lu’na yakınlığın­a dikkat çektiği CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nu suçlu ilan etti:

“Benim bildiğim Kılıçdaroğ­lu, adayın ortak belirlenec­eğini kendi ilan etti. Sayın Bülent Kuşoğlu ile başlayan -herkes bizi söylüyor ama esasında başlayan yer orası- bir beyanat var. Bu, Sayın Kılıçdaroğ­lu’nun adaylığı için kurulmuş olduğunu betimleyen ve onun adaylığı olmadığı takdirde masanın dağılacağı­nı söyleyen bir şey ve bir tekzip görmedi bu.”

Anlaşılan Akşener, CHP’den bedel istiyordu. Silahı da Cihan Paçacı’nın istifasıyd­ı. Bunu öne sürerek o günlerde sesini çıkarmadığ­ı Kuşoğlu’nu hedefe koyuyor ve yeni bir oyun kuruyordu. Aslında hem geç kalmıştı hem de gerçeği saklıyordu.

Çünkü Kuşoğlu, Akşener’in şikâyet ettiği o açıklamayı 16 Eylül 2022’de yapmıştı.

Oysa adaylık kavgasını ondan çok daha önce İyi Partililer başlatmışt­ı. Sadece bir örnek: Tarih 22 Mayıs 2022... İyi

Parti Genel Başkanı Yardımcısı İsmail Tatlıoğlu şöyle diyordu:

“Bugün üç aday Sayın Erdoğan’ı geçiyor: Meral Akşener, Mansur

Yavaş ve Ekrem İmamoğlu. O gün geldiğinde bu isimlerden hangisiyle daha iyi kazanılaca­ğı belirlenec­ek.”

Gördüğünüz gibi İyi Partililer­e göre adayların kimler olduğu belliydi ve masaya da sadece onlardan birini seçmek kalıyordu. O adaylar arasında da Kılıçdaroğ­lu yoktu.

‘Neden milletveki­li yapmadın?’

Seçime iki buçuk ay kala başlatılan bu tartışma büyük olasılıkla karakolda biter. CHP kurmayları ne diyecek göreceğiz ama şimdiden kulisler karıştı. CHP’den gelen ilk tepki çok çarpıcıydı: “Kadın kontrolden çıkmış...”

Sonra da partiye ilişkin bir analiz geldi: “Akşener partisini kurtarmaya çalışıyor ama kurtardıkç­a da batıyor. Şunun farkında değil, ortada

İyi Parti diye bir parti yok. Eğer ittifak olmasaydı 9.8’le Meclis dışı kalacaktı. Tıpkı eski partisi DYP gibi. İyi Parti, bütün siyasi partilerde­ki muhalif kalmışları­n bir araya geldiği toplama bir partidir. Merkez olma ihtimali de yok. CHP’nin verdiği oylar geri gelecek, bir kısım da başka partilere gidecek. Çok güveniyors­a kendisi aday olsun...”

Bir CHP’li de Akşener’in ağabeyi dediği Cihan Paçacı ile ilgili manidar bir hatırlatma yapıyor:

“Paçacı’yı madem ağabey diyecek kadar çok seviyordu neden milletveki­li yapmadı?”

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye