Geri sayım başladı
Seçimin ertelenme tartışmaları na Cumhurbaşkanı Erdoğan son noktayı koydu. Daha önce ilan edilen 14 Mayıs’ta seçimin yapılacağını duyurdu. Hazirana bile kalmayacak.
Bu demek ki, 10 Mart’ta Erdoğan seçimi ilan edecek. Bu nedenle muha lefetin aday belirleme takvimi iyice sıkıştı diyebiliriz. Ne yapıp edip muha lefetin 10 Mart’a kadar bir aday belirle mesi gerekecek. Aksi durum bir skan dal demektir. Yaklaşık üç yıl boyunca yüzlerce ikili görüşme, onlarca altı lı masa toplantısı yapan muhalefet, bir arpa boyu yol gidemediğini milletin gözüne iyice sokmuş olur.
Bu zamana kadar aday belirleye memiş olmaya çeşitli mazeretler üretile biliyordu ancak artık dananın kuyruğu kopuyor ve mazeret şansı da kalmadı. Dokuz gün içinde bir adayın belirlen mesi gerekecek. Hatta mümkünse bu hafta içinde olmalı ki, zevahiri kurtarsın.
Muhalefetten gelen açıklamalara bakılırsa 2 Mart, yani bugün aday açık lanacakmış. Ben pek de emin deği lim. Açıklansa bile korkunç bir oldubit tiyle karşı karşıyayız demektir. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, şimdiye kadar anlamlı bir müzakere süreci yürümedi.
Basın üzerinden tarafların gündem şekillendirme ve sataşma mesaj ları
dışında hiçbir tartışma olmadı. Normal şartlarda şubat ayının başında adaylık konularını “müzakere etme ye başlayacaklarını” söylemişlerdi. Böylece mart başına kadar yaklaşık bir aylık bir müzakere sahnelenecekti. Tam bir müzakere olmasa da en azından “ortak akıl” gibi ifadelere sıkça baş vuran muhalefet görüntüyü kurtarabi lirdi. Fakat deprem araya girince bütün hesaplar bozulmuş gibi duruyor.
Kılıçdaroğlu adaylık konusun da hâlâ ısrarlıysa önce küçük partile ri turlaması ve Akşener’in önüne bu küçük partilerin desteğiyle çıkması gere kecek. Küçük partiler ise milletvekili pazarlığı yapmak için diretecektir. Fakat bu diretme için fazla zaman kalmadı. Küçük partiler bir yana zamana en çok ihtiyacı olan taraf Akşener. Asıl pazarlı ğı o yapacağından en çok onun zama na ihtiyacı var. Ama Kılıçdaroğlu, dört küçük partiyi dolaşmayı uzatıp Akşener’in karşısına son gün çıkma yı da seçebilir. Bu bir “ya sev ya terk et” projesidir. Sonucunun ne olacağını hep beraber göreceğiz.
Son günlerde başka bir ihtimalden de bahsediliyor. “Kılıçdaroğlu’nun deprem sonrası gözü korktu” diyen ler var. Bunlar Kılıçdaroğlu’nun aday olmayacağını; çünkü deprem hasarlarını karşılamanın imkânsız olduğunu düşün düğünü söylüyor. Ne derece doğrudur bilmem ama bunun sonuçları da muha lefet için vahim olur. O zaman ya bele diye başkanları seçeneklerine dönülecek demektir ya da siyaset dışı aday fikri ne. Siyaset dışı aday için artık çok geç. Seçime iki buçuk ay kaldı.
Belediye başkanları için de bu zamana kadar zinhar aday olma yacak açıklamaları yapılmıştı. Kılıçdaroğlu eğer İmamoğlu’nu kabul ederse kendi koltuğunun altına dinamit koymuş olur. Mansur Yavaş’ı kabul ederse iktidar hayali kuran CHP’lileri yüzüstü bırakmış olur.
Yani neresinden bakarsanız bakın dokuz gün çok kısa ve muhalefet bu süreci yönetemeyecek gibi görünüyor. Bu zamana kadar ağustosböceği gibi saz çalıp şarkı söyleyen muhalefe tin