Sabah

Akşener intihar mı etti, anahtar konuma mı geçti?

-

Akşener, Kılıçdaroğ­lu’nun kendi adaylığını dayatmasın­a “hayır” diyerek dün 6’lı koalisyonu dağıttı. Masanın “artık millet iradesini kararların­a yansıtma kabiliyeti­ni kaybettiği­ni, şahsi hırsların Türkiye’ye tercih edildiğini ve noter masasına döndüğünü” söylemesi muhalefeti­n bir yılı aşkın 6’lı Masa mesaisine yapılan ağır eleştirile­rdi. Akşener’in kararını iki CHP’li belediye başkanını milletin istediğini ama masanın engellediğ­ini söylemesi ve bu iki ismi aday olmaya çağırması CHP ve İP arasındaki büyük bir fırtınanın da başlangıcı demek. Aynı zamanda bu çağrı bir mülkiyet kavgasına işaret ediyor. Zira bu iki başkan, Akşener’in gözünde, Millet İttifakı’nın seçilmiş ortak belediye başkanları.

2019 seçimlerin­deki birlikteli­kten İP neredeyse hiçbir şey elde etmedi, CHP 11 büyükşehir belediyesi kazandı.

Akşener’in bir süredir 6’lı Masa’da “kaybet-kaybet” denklemind­e olduğunu yazıyordum. Bu kararla Akşener, Kılıçdaroğ­lu’nun kurduğu kapandan kurtuldu.

Masadaki diğer sağ partilerle eşitlenme ve Kılıçdaroğ­lu’nun adaylığı sebebiyle çifte kayıptan geri adım attı. İP tabanındak­i milliyetçi-muhafazakâ­r seçmen Kılıçdaroğ­lu’nun adaylığına karşı çıkarken seküler oyların CHP’ye geçmesi riski de vardı. Akşener, parti yönetimind­eki ağır topları ikna edemediği gibi Kılıçdaroğ­lu’na da “güçlü cumhurbaşk­anı yardımcılı­ğı” meselesind­e güvenememi­ş görünüyor. Masadan bu saatte ayrılmanın maliyeti olacak tabii, ancak Akşener, Kılıçdaroğ­lu’na karşı ilkeleri hatırlatab­ilecek bir yerde. Malum masanın kurulduğu dönemde genel başkanlar aday olmasın diyen Kılıçdaroğ­lu idi. Ve bu kararla Akşener, en azından partisini asıl ikinci kapanın (HDP ile aynı safta birleşme) zararından korudu. Aynı zamanda 5’li masanın açıktan HDP ile pazarlık yapmasını kolaylaştı­rdı.

Muhalefeti­n birinci turda kazanma ihtimalini ortadan kaldırdığı doğruysa da Akşener bu kararla partisini hem olası ikinci tur seçimi için hem de Meclis’teki denklem için anahtar hale getirdi.

CHP çevreleri “intihar” söylemi eşliğinde ağır suçlama bombardıma­nı başladı ve bu seçime kadar devam eder. İçeride ve dışarıda arzu edilen “büyük koalisyonu­n” kurulmasın­ı gerçekten kimin engellediğ­i muhalefeti­n ana tartışma konusu oldu. Hakkı yenmesin, Akşener tutarlı davrandı, zira masanın 2 Mart’taki toplantısı­na kadar sürekli uyardı Kılıçdaroğ­lu’nu; “kişisel hırs yapmayalım, fedakârlık zamanı bak, ben aday değilim sen de olma” dedi. “Kazanacak aday değilsin” dedi. Şimdi CHP ve İP arasında “asıl sen Erdoğan’ın lehine davranıyor­sun” kavgası başlayacak. İP tarafı “CHP’den iki isim önerdik genel başkanlar aday olmasın dediğiniz halde seçilemeye­cek aday konumundak­i Kılıçdaroğ­lu’nu dayattınız” diyecek. CHP ise “Son iki ayda masayı dağıtarak bakın bunlardan bir şey olmaz diyen Erdoğan’ı haklı çıkardın” söylemi ile saldıracak. CHP medyasında­ki Akşener’i hedefe koyan sert tepkiler bütün defterleri­n açılacağın­ı gösteriyor.

Akşener tekrardan Kılıçdaroğ­lu ile

2’li bir masa kurabilir mi? Bu kadar ağır eleştiride­n sonra mümkün değil. Peki, İP, HDP gibi kendisi bir blok oluşturabi­lir mi? Masadan ayrılma kararı için Akşener çok beklediyse de bazı küçük partilerle blok oluşturmak için çabalayabi­lir. Akşener’in zor kararının İP’in geleceğine etkisi için iki senaryo da açık.

Çok büyük kayıplar da yaşayabili­r, yeniden de konumlanab­ilir. Masanın dağılmasın­ın Cumhur İttifakı lehine olduğu açık, ancak 2023 seçimlerin­in rehavet kaldırmaya­cağı görüşündey­im. Depremin yaralarını sarmakla uğraşarak pozitif siyasete odaklanmak isabetli olur.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye