Sabah

Muhalefeti­n yas süreci

- HASAN BASRİ <ALd,N hasan.yalcin@sabah.com.tr

Muhalefet te bayrak lar yarıya indi. Yas süreci baş ladı. Sanırım bütün aşamalarda­n sıra sıyla geçecekler: inkâr, öfke, pazar lık, depresyon ve kabullenme. Şimdilik ikiye kadar gelebildil­er.

İlk gün inkâr süreciydi. Bazı televizyon kanalları ve gazetecile­r arabulucul­uk için kolları bile sıva dı. Belediye başkanları­nın arabu luculuk yapacağına inanlar oldu. Hatta “dünden daha kötü durum da değiliz” diyenler bile çıktı.

Dün itibariyle de öfke aşama sına geçtiler. Sataşacak yer arıyor lar. Kılıçdaroğ­lu “418 milyar” twiti attı. Sosyal medya trolleri “sarayı” suçlamaya başladı. Hatta “devle tin içindeki mihrakları” suçlaya cak kadar komik duruma düşen ler bile çıktı.

Ama akıllarına nedense basit düşünmek bir türlü gelmiyor. Bu işin olacağına öyle ikna olmuşlar ki, doğaüstü sebep arayışına gir mişler. Halbuki basitçe

partileri nin kötü yönetildiğ­ini, parti genel başkanları­nın becerik siz olduğunu, kendilerin­in de buna rağmen ısrarla ve inatla bu adreslere körkütük iman ettiklerin­i

ve bu nedenle de başlarının beladan kurtulmadı­ğını göremiyorl­ar.

Bilen bilir. İş bu noktaya gel meden de defalarca yazdım. Yine yazayım. Bu siyasetçil­erden daha iyi sonuç beklenmez. Ederleri bu kadar. Siyaset okumaları zayıf. Ama bir adım daha ötesi var. Bu siyasetçil­erin ve partilerin bütün kusurların­ı örtmekle görevli muhalif medya bezirganla­rı öyle sine bir büyü yaratmış ki ve seç men kitleleri öylesine bir gettoya hapsolmuş ki,

siyasetin normal işleyen doğasına akıl erdire miyorlar.

Kısaca özetleyeli­m. Kılıçdaroğ­lu eline tarihi bir fırsat geçtiğini düşündü. İyi Parti’yi dört küçüklerle kumpasa aldığına ina nıyordu. Ancak temel varsayım larının hepsi boşa çıktı. Çünkü Akşener’i de tanımamış. Siyaseti de öğrenememi­ş.

Akşener ise çok daha tuhaf. Masayı devirmeden kalkmak, makul ve mağdur bir tavır ser gilemek varken ortalığı ateşe verdi. Halbuki elindeki tek makul seçeneğe yönelmişti. Çünkü Akşener seçimin kaybedildi­ği ne inanıyor. Kaybedenle­r kulübü nün üyesi olmak yerine kendini kulübün dışına çıkarmak isteme si gayet rasyonel. Ancak yap ması gereken başka bir iş daha vardı. CHP’yi de bölmesi gere kiyordu. O nedenle Yavaş ve İmamoğlu’nun isimlerini aynı sepetin içine koyarak ilan etti. Gelirlerse yarı yolda bırakırdı. Gelmezlers­e korkak ilan edebi lirdi. Her iki şartta da

&+3ªnin içine fitne sokmuş olurdu.

İşte Akşener tam da bunu yaptı.

Herkesi bir beka mücadele sinin içine sürükledi. Partisinin kurumsalla­şmış olduğunu ve bu süreçten sağlam çıkacağını düşü nüyor olmalı. Ben pek emin deği lim. Ama diğer süreçten parti si sağ çıkamayaca­ktı. Şimdi bir deneme yaptı. Kötü uygulan mış ve haince bir plan olmasına rağmen bu bile hala rasyoneldi. Ama dediğim gibi bunu çok daha makul bir şekilde yapabilird­i. Mesela “HDP’nin olduğu yerde ben yokum” deseydi daha başarı lı olurdu. Veya en azından kavga cı bir metin okumak yerine daha masum bir dışlanmışl­ık metni okusaydı yine daha iyi durumda olurdu. Şimdi ise hain dam gasını yedi. Akşener de süre ci doğru düzgün yönetemedi. Cüretkâr, çok düşünülmüş fakat kötü sergilenmi­ş bir oyun.

Başa dönüyorum. Bu sonuç tan kimsenin kimseyi suçlama ya hakkı yok. Demiş ya Hz. İsa. “İlk taşı günahsız olan atsın” diye. Ve kimse taş atamamış. İşte öyle. Günahkâr olmayan yok ara larında. Siyasetçis­inden gazete cisine, akademisye­ninden trolüne hepsi hem kendini hem seçme ni aldattığı için şimdi gerçekle yüz leşmek zor geliyor. Bu kadrolar gerçekten siyaset bilmiyor. Sorun tam da liyakat sorunu. Muhalif seçmen bunu kabullenme­diği ve buna çözüm bulmadığı müd detçe daha çok ihanetler görür. Denemesi bedava.

SMS: HBY yaz 4122’ye gönder.

 ?? ?? Ý
Ý

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye