Tükürdüğünü yalayan pişkin muhalefet
Başlık biraz sert mi oldu diye düşün düm. Ama dün yaşadığımız rezillik hakkında ne söylesek hafif kalacak tı. Muhalefetin bu rezaletini bir fıkrayla taç landırayım:
İki borsacı yolda yürüyormuş. Biri yolda köpek pisliği görmüş ve arkadaşı na “Bunu yersen 100 bin lira vereceğim” demiş. Diğeri yemiş, parayı da almış ama gururuna yedirememiş. Biraz ileride başka bir köpek pisliğini görünce, “Bu köpek pis liğini yersen sana 100 bin lirayı geri veri rim” demiş. Arkadaşı da tereddüt etmeden yemiş ve parayı almış. Sonra da şu soruya sormuş: “Bizim cebimizdeki para değişme di. Peki biz bu pisliği niye yedik?” Arkadaşı da “Cebimizdeki para değişmedi ama işlem hacmimiz arttı” diye cevap vermiş.
Bu kadar rezaletten sonra bir araya gelen muhalefet cephesi “%iz bunu niye yedik"” diye soruyordur kendisine.
Güneş Motel pazarlığı hortladı
Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu’na ağzına geleni söyleye rek masayı devirip gitti. İyi Parti yöneticile ri de masanın küçük ortaklarının milletvekili pazarlığına oturarak Kılıçdaroğlu’na des tek verdiğini açıkladı. Ardından İyi Partili bir kadın yöneticinin, Meral Akşener hak kında ağır ithamlar içeren telefon tapesi CHP’liler tarafından ifşa edildi. FETÖ’cüler bu tapeyi hızlı bir şekilde yaygınlaştır dı. Sonrasında HDP’liler sahneye çıktı ve 90’lardaki faili meçhul cinayetlerin Meral Akşener’le doğrudan ilişkisi olduğu iddi asını ortaya attılar. CHP, FETÖ ve PKK medyasında söylenenleri yazmıyorum bile.
3 gün boyunca muhalefe tin tüm kirli çamaşırları ortalığa dökül dü. Şimdi 1977’deki “Güneş Motel pazarlıkları”nı hatırlatan bir görüşmey le Kılıçdaroğlu ile Akşener, Ankara’da bir otelde buluştu. Aslında bu yaşadıkları mız 1990’lı yıllardaki baş döndürücü koa lisyon pazarlıklarını da hatırlatıyordu. Allah korusun 6’lı Masa’nın adayı seçimi kazan dığında nasıl bir Türkiye’ye uyanacağımızın fragmanını yaşadık birkaç gün içerisinde.
Akşener’i masaya kim oturttu?
Şimdi “onurlu çıkış yolu” olarak Meral Akşener’in önüne bir formül koy dular. Bu aslında 6’lı Masa’dan başka bir çıkış yolu olmayan Batı’nın bir dayatma sıydı. 6’lı Masa’nın jet hızıyla tükürdüğü nü yalamasının başka bir açıklaması ola maz. Çıkış yolu olarak ortaya koydukları, “Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı yardımcısı olsun” for mülünün ise günler önce FETÖ’nün fira ri sanığı Savaş Genç tarafından önerildiği nin ortaya çıkması, bu dayatma iddialarını da güçlendirdi. Açık konuşmak gerekir se birbirlerine bu kadar hakaret ettikten sonra o masanın asla yeniden bir araya gelemeyeceğini düşünmüştüm. Bu kadar pişkin olacaklarını tahmin edememiştim. Yanılmışım... Normal şartlarda bu tür diya logları yaşadığınız birileriyle asla yüz yüze bakamazsınız. Ancak bizim muhalefette böyle bir durum söz konusu değil. Şimdi utanmadan muhalif medyada yine Meral Akşener güzellemeleri yapılacak. Ne de olsa muhalefetin güvensiz görüntüsü nü sineye çekecek, her rezaleti görmezden gelecek bir seçmen kitlesi olduğunu düşü nüyorlar. Peki gerçekten öyle mi?
Milleti koyun zannediyorlar
Şimdi zannediyorlar ki biz kavga ede riz, birbirimizi itibarsızlaştırırız, ağzımıza gele ni söyler masaları deviririz, sonra da bir şey olmamış gibi oturup hayatımıza devam ederiz. Millet de koyun gibi bize inanma ya devam eder ve seçimde odunu koy sak seçtiririz. Bence büyü bozuldu. Bundan sonra ne yapsalar 3 Şubat’tan öncesine dönemezler. Geniş seçmen kitleleri zaten 6’lı koalisyona güvenmiyordu. Şimdi hiçbir inandırıcılıkları kalmadı. 3 gündür “7ruva atı” ve “AK Parti’nin ajanı” dedik leri Meral Akşener’i yeniden masanın başköşesine oturttular. Ne diyelim, hayrı nı görsünler. Bu hamur daha çok su kaldı rır. Önümüzde milletvekilliği, bakanlıklar ve bürokrasi pazarlıkları var. Bu masa daha çok devrilir. Aklıma güzel bir atasözü geldi ama onu da bırakıyorum.