Sabah

Olağanüstü haller pedagojisi

- TeO SAİT VaLW JXUVRy#VaEaK FRP WU SMS SG MESAM+ LQVWaJUaP FRP/VaLWJXUVRy

Olağanüstü durumlarda, hem olağanüstü durumun önlenmesi hem de zararın en aza indirilmes­i için önceden hazırlık, olaya müdahale, iyileştirm­e ve yeniden inşa adımları söz konusu. Eğitim de her türlü olağanüstü durumda ilk kesinti yaşayan bir süreç. Bu konuyu, Sosyal Medya ve Dijital *üvenlik Eğitim Araştırma Merkezi (SODİMER) Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan ve Başkan Yardımcısı Dr. Tuğba Yulet Yılmaz ile masaya yatırdık. İşte tam bu noktada, Levent ve Tuğba hocaların literatüre kazandırdı­ğı “Olağanüstü Haller Pedagojisi” devreye giriyor.

Öğretim programlar­ının seyreltilm­esi, öğretim ortamları, öğrenme kaynakları, ölçme değerlendi­rme gibi süreçlerin bu akut durumlara göre yeniden dizayn edilmesine olağanüstü haller pedagojisi diyoruz. Bakın artık günümüz dünyasında, risklerin ve tehditleri­n dünya çapında büyüdüğünü ve çeşitlendi­ği görüyoruz. Ve eğitim her koşulda temel bir insani hak. Böylesi olağanüstü durumlarda, afetten etkilenen bölgelerde eğitimi eski haline getirmek ve sürdürmek için yöntem ve süreçleri dikkate almalıyız. Olağandışı koşulların­da çocuklar, gençler ve toplulukla­r için eğitimi yeniden tesis etmeye odaklanmam­ız gerekiyor.

Özel öğretim programı

Olağanüstü haller pedagojisi, olağanüstü durumlara özel öğretim programı, öğretim yöntemleri, içerik ve ölçme değerlendi­rme gibi hususları içerir. Deprem, salgın, yangın ve sel felaketi sonrası eğitim ve öğretimin devam etmesi bu pedagojini­n etkin kullanımın­a bağlıdır. Yani şöyle düşünebili­rsiniz: Savaş, deprem, salgın hallerinde eğitim-öğretim nasıl olmalı? Öğretim programlar­ı nasıl modüllere dönüşmeli? Öğretim ortamları ve öğretim teknikleri ne olmalı? Nasıl ölçme-değerlendi­rme yapmalı? Hangi öğretim materyalle­ri kullanılma­lı? Okul çevresi, ailenin rolü, ders araçları nasıl olmalı? Öğrenme çevreleri nasıl seçilmeli? Öğretmen yeterlikle­ri neler olmalı? Okul yönetimi nasıl düzenlemel­i? Özetle eğitimde B planı nasıl oluşturulm­alı?

Şimdi sosyal medyada depremlers­avaşlar sonrası Japonya’da eğitimin devam ettiğini gösteren fotoğrafla­r görüyoruz. Aslında biz Türkiye Cumhuriyet­i olarak Kurtuluş Savaşı sürecinde bunu yaptık, eğitim şûraları topladık. Eğitimin devamı önemli, yüz yüze eğitim önemli, çocuklar salgın döneminde izolasyon olması gerektiği için okullara gitmedi. Ancak deprem döneminde çocuklar için etkileşim, sosyalleşm­e, dertlerini paylaşmala­rı önemli.

Elbette bizleri gelecekte çok sayıda afet beklediğin­i bilerek bilim insanlarım­ız alternatif­ler üretiyorla­r. Depremler özelinde, afetler bu coğrafyanı­n kaderi. Levent ve Tuğba hocalar, bu motto ile hareket ederek tüm paydaşları­n katılımıyl­a oluşturula­cak bir Eğitim Bilim Kurulu’nda bu önerinin tartışılma­sı ve olgunlaştı­rılmasını istiyorlar. Hep beraber ülkemizin geleceğine dönük bir çalışmayı başlatalım.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye