Medyada Akşener depremi
Altılı Masa’nın adayını belir lemesi, siya setin normalleşme si açısından olumlu oldu ama muha lif siyasi çevrede ki kavgayı bitirme di. Masanın içi de dışı da alev alev yanıyor. İyi Parti’de nasıl bir iç kavga olduğu nu tahmin etmek zor değil. Bir yanda siyasi öngörüsüz lük, öte yanda üzerine düşen HDP gölgesi, Akşener’e siyaseti zehir edecek gibi. Bu da yetmedi ki Akşener travması medyayı da sarstı.
“Tarafsız CHP”li gaze tecilerin ağırlıkta olduğu Sözcü TV’de KılıçdaroğluAkşener gerginliği deyim yerindeyse depreme yol açtı. Sözcü TV’yi kuran CHP’li gazeteci Yılmaz Özdil, hem kurduğu TV’den hem de gazeteden ayrıldı. Daha doğrusu istifa etmek zorun da kaldı.
Nedeni de Akşener’i açık açık desteklemesiydi. Canlı yayında “Akşener masayı dağıttı” alt yazısı akarken, Özdil, iktidara saldırdığı gibi muhalefete de saldırabilece ğini sanarak şöyle diyordu:
“Meral Akşener masayı dağıttı diyenler akçeli gazetecilerdir.”
Uzun sürmedi, hem tepki gördü hem de kapının önüne konuldu. Bu suçlamanın onlarca katını iktidar çevresi ne yaptığında kimsenin gıkı çıkmamıştı.
Medyaya yansıyan bu kavga, İP’i destekleyen gaze teciler ile “Kemalci” gaze teciler arasında yaşandı. İşin bir de CHP içinde ve med yasında yaşanan “KemalciEkremci” kavgası var ki, bunun nasıl patlayacağını kestirmek hiç kolay değil.
Kılıçdaroğlu ‘not’ ediyor
Kılıçadaroğlu aday oldu ama CHP içindeki kavga bit medi. Şimdi de parti için de “not” edilenler kavga sı başladı. Bir yanda genel başkanlık hesabı yapanlar, diğer yanda İmamoğlu’nu aday yaptıramayan ve hayal kırıklığı yaşayan Ekremci medya mensupları var.
Hepsi Kılıçdaroğlu aday oldu diye sevinmiş gibi görü nüyor ama hiçbiri sonuçtan memnun değil. Bu ruh hâli seçime nasıl yansır bilemem ama kulislerde daha çok CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday lık sürecine kadar kimlerin neler yaptığını “not” etti ği ve günü geldiğinde hesap sorulacağı konuşuluyor.
O listenin başında da
yanına zorla iliştirilen ve kendi medyasını kuran Ekrem İmamoğlu var. Onu, İmamoğlu hesabı yapan çok sayıda CHP MYK üyesi izliyor. Hepsinin “not” edildiği söyleniyor.
CHP’lilere göre, bütün bunlar not edildiği için Kılıçdaroğlu genel başkanlık yarışını bile masanın ortak metninde kayıt altına aldıra rak garantiye aldırmış. Artık Kılıçdaroğlu ne zaman ister se o zaman kurultay yapı lacak ve onun istediği isim ancak genel başkan olabi lecek.
Anlayacağınız, Kılıçdaroğlu seçimleri kazan sa da kaybetse de genel başkanlık hayali kuranların hesabı tutmayacak.
Ajanslar savaşı
Zaten CHP’de
“tek adam” olan Kılıçdaroğlu’nun bu güce ulaşması CHP içini öyle etkilemiş ki daha doğru su korkutmuş ki inanılmaz bir genel başkan yanında görünme yarışı başlamış... Bu işte de başı İmamoğlu çekiyor. Artık Akşener’le iş tutmanın utancı mı yoksa başka bir hesap mı bilemem ama bu kez, “Ne gerekirse yaparım” modun da oradan oraya koşuyor. Kesenin ağzını bile açtı ğı söyleniyor. Tabii rakip leri de peşini bırakmıyor. Son dönemde seçim kam panyasını İmamoğlu’nun yapmak istediği daha önce medyaya da yansı dı. Ancak Erdoğan Toprak ve Tuncay Özkan’ın da ajansları varmış. CHP’liler öyle söylüyor. Bu yüzden de Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyasını hangi ajan sa vereceği ciddi ciddi tar tışma konusu. Bakalım Kılıçdaroğlu kimi tercih edecek? Bu tercih, doğal olarak geleceğe yönelik bir işaret olarak da yorumlana cak.
Doğrusu Altılı Masa’nın adayı olarak Kılıçdaroğlu kazandı ama arkasında da çok sayıda “kaybedenler kulübü” üyesi olabilecek siyasi aktör bıraktı. Geçen seçimde Muharrem İnce için gönüllü çalışmayanlar gibi bu seçimin gönülsüzleri de bir hayli fazla...