Seçim süreci ve Gladyo tuzakları
Başkan Erdoğan seçim kararı nı imzaladı ve Türkiye 14 Mayıs 2023’te yeni yüzyılın en kritik seçimini yapacak. Kritik olması seçimin sadece başa baş görünmesinden kay naklanmıyor; Türkiye hem iç hem de dış siyaset açısından tarihi bir yol ayrı mında. Ya sürekli kriz üreten eski Türkiye siyasi aklı ve ona des tek veren küresel güç merkezle riyle yol alacak ya da küresel are nada siyaset üreten, sözünü dinleten, üretime dayalı ekonomisiyle, yerli ve milli savunma sanayiiyle, bilimi öncele yen eğitim kurumlarıyla bağımsız bir ülke olarak kendi yolunu yürüye cek.
İçerideki bazı siyasi aktörler bu ger çeği görmezden gelse de küresel güç merkezlerinin akıl hocaları, Türkiye’nin bu fırsatı yakaladığının farkında ki hem seçimleri dünyanın en önemli seçi mi ilan etti, hem de “Batılı liderler seçimleri diken üstünde izleye cek” diyerek açık bir itirafta bulundu.
Bu da gösteriyor ki, bu seçimler içe ride ve dışarıda birilerinin hesabını bozacak. Tam da bu nedenle “diken üstünde oturan” küresel baronlar da boş durmayacak.
Dikkatinizi çekmiştir, Bursa’daki maçta karşılaştığımız Gladyovari tuzak da bu açıdan tesadüf değil. O tuzağı, hangi kirli aklın devreye soktu ğunu anlamak için kimlerin o tuzağın üstüne atladığına ve kimin işine yara dığına bakmak yeterli. O kirli tuzak, sık sık “Türkiye 90’lara dönüyor” ifti rasını atan HDP akıllılara yeni bir fır sat sundu. Bu açıdan eli kanlı Yeşil afişiyle Toros hatırlatması tam bir gayri nizami harp operasyonuy du. Emniyet güçleri bu işin üzeri ne gitti ama daha da derinleştirmeli. Yakın tarihi bilen sorumlu siyasetçiler de böyle kirli tuzakları görmezden gel memeli.
Küçük partiler de hareketlendi
Peki, bu kadar önemli bir seçimde ittifak dışı kalan partiler nasıl pozisyon alacak?
Bir tarafta son 20 yılda Türkiye’yi bölgesel ve küresel aktör yapan AK Parti’nin başını çektiği Cumhur İttifakı var, diğer tarafta CHP’nin öncülüğünü yaptığı, HDP ortaklı ve 6 artı 2’li Millet İttifakı var.
Bu iki ittifakın neyi temsil ettiği de artık gizli saklı değil.
Geriye bu iki ittifakta yer alma yan, Memleket Partisi, Yeniden Refah Partisi, HÜDA PAR, Zafer Partisi, Anavatan Partisi ve DSP gibi birkaç parti kalıyor. Bu partiler arasında da son günlerde hangi partinin hangi itti fakı tercih edeceği çok konuşulmaya başlandı.
Yeniden Refah’ın, HÜDA PAR’ın, Anavatan ve DSP’nin terör ve milli değerler konusunda Cumhur İttifakı’na yakın durdukları biliniyor. Nasıl bir tavır takınacaklarını önümüzdeki gün lerde göreceğiz.
Muharrem İnce yol ayrımında
Bu partiler arasında son günlerde ne yapacağı merak edilen ve çok konu şulan parti ise Muharrem İnce’nin Memleket Partisi...
CHP’den ayrılmak zorunda kalan ve kendi partisini kuran İnce’nin nasıl bir performans göstereceği ilk başlar da da merak ediliyordu. Ancak İnce, CHP içinde izlediği ikircikli siyasetiy le ne partisini farklı sosyolojilere aça bildi, ne de Kılıçdaroğlu CHP’sinin izlediği siyasetten memnun olmayan Atatürkçülerin cazibe merkezi yapa bildi. Dış politika konusunda daha “milli” bir çizgi izlemesine, CHP ve Millet İttifakı’nı o konularda eleştirme sine karşın yeni bir siyasi hat da oluş turamadı. Buna rağmen CHP’li geçmi şi nedeniyle Millet İttifakı’na gideceği, hatta CHP’ye döneceği söylendi ama büyük ihtimalle bu yolu denemeyecek.
Bugünlerde partisindeki hare ketlenmeyle umutlanan Muharrem İnce’nin, bir ittifaka katılmak yerine yüzde 3 oy alarak devlet yardımı alma yı tercih edeceği söyleniyor.
6M6 MO9 \a] ·\H J|nGHU
IaFHERRN FRP/PaKPXWRYXU