14 MART’TA TÜM KAHRAMAN SAĞLIKÇILARIMIZA ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUZ İYİ Kİ VARSINIZ
BUGÜN 14 Mart Tıp Bayramı. Kahramanmaraş merkezli 11 ili kapsayan yüzyılın felaketinde beyaz melekler, yaralıların yarasını sarmaya çalıştı. Enkazın altındaki yaralıya ulaşmak için canhıraş bir şekilde korkusuzca uzattı yardım ellerini. Enkazın içinden uzanan bir el, bir parmaktan açtıkları damar yolunu hayat yoluna dönüştürdüler. Saatlerce
enkaz
■ Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
Onur Oğuztürk: Deprem olduğu gece Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi’ndeydim. Arkadaşlarımla servisteki hastaları tahliye edip acile geçtik. Travma yeri oluşturduk. Biz de depremzedeydik ama canımızı güvene aldıktan sonra altında kalan yaralılara verdikleri serumlarla can suyu oldular. 6 Şubat’tan bu yana bölgede 179 bin 427 doktor ve sağlık personeli görev yapıyor. 26 sahra hastanesi, 133 acil müdahale ünitesi ile yaklaşık bin 200 yerleşik sağlık hizmet kurumu bölgede sağlık hizmeti veriyor. Sadece Kahramanmaraş’ta afetten kaynaklanan sebeplerle bin 789 ameliyat yapıldı. Deprem bölgesine; bin 253 ambulans, 14 hava ambulansı ve 245 UMKE aracı ile toplam 13 bin 978 UMKE ve 112 sağlık personeli görevlendirilmesi yapıldı. Ayrıca deprem bölgesindeki sağlık tesislerinDe doktor ve sağlık personeli olmak üzere 26 bin 353 kişi görevlendirildi. Dışarıdan görevlendirilenlerle birlikte deprem bölgesinde 21 bin 817 UMKE ve 112 personeli, sağlık tesislerinde 21 bin 277 doktor ve 136 bin 333 sağlık personeli olmak üzere 179 bin 427 personel görev aldı. Deprem bölgesinden; hava araçlarıyla 2 bin 549, ambulans ve diğer araçlarla 48 bin 758, deniz araçlarıyla 327 olmak üzere toplam 51 bin 634 yaralının sevki yapıldı.
DEPREMZEDE vatandaşlara destek olmak için 19 ülkeden 50’yi aşkın yabancı öğrenci yardım çalışması başlattı. SABAH’a konuşan öğrencilerden Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi yüksek lisans öğrencisi Bangladeşli Jannatul Fardavs, “Deprem olduğu gün Kuran kampına gitmiştik. Kamp boyunca dualar ettik ama hep oradakiler için ne yapabiliriz diye düşündük. İHH Kadın Kolları ile ortak bir çalışma
yaptık Deprem bölgesine de gitmek istiyorduk, burada olduğumuz için kendimizi suçlu hissediyorduk. Bazı arkadaşlarımız bölgeye gitmeye başladı. Önce örgü örerek başladık, ben örgü örmeyi bilmiyordum ama bir günde öğrendim. Bu malzemeleri satmak için kurduğumuz Hayat Çarşısı’nda bağırarak satış yaptık. Sarma, mantı gibi Türk yemeklerini yapıp sattık ve gelirini deprem bölgesine yolladık. Ördüğümüz malzemeleri ve tokaları da bölgedeki depremzedelere gönderdik” dedi.